Doğum, başlı başına bir mucize, bir evladın dünyaya gelmesi, Allah’ın bizlere sunduğu en güzel hediye. Her şeyde olduğu gibi doğumda da doğal olan güzeldir. Doğalı da normal doğumdur. Bebek anne karnında oluşumunu tamamlayınca, vakti saati gelince sinyalini verir ve her şey normalse, doğal süreç işler ve mutlu sona erişilir. Tıbbi bir gerekçe
yoksa her zaman normal doğumu tercih etmek gerekir. Hem anne hem de bebek açısından tıbbi gerekçeleri olduğunda ise doğumun sezaryen ile yapılması söz konusudur.
Doktorlardan öğrendiğimize göre; sezaryen iri bebek söz konusu olduğunda ya da bebeğin normal kiloda olup, annenin vücut yapısının uygun olmadığı durumlarda doğumu gerçekleştirmek amacı ile yapılabiliyor. Ayrıca, bebeğin kalp atışlarının bozulması, annenin
suyunun azalması ve yine annenin şeker, tansiyon ve kalp hastası olması da sezaryen gerektiren durumlar. Yine bebek anne karnında normal duruşunda değil de ters veya yan duruyorsa, hem bebeği hem anneyi kurtarmak için yapılan bir operasyon, anne rahminde bir
problem varsa, bebek gelişiminde bir problem varsa, normal doğumda bebeğin oksijensiz kalma riski veya müdahalede sakatlanma riski varsa yani bebeğin ve annenin sağlığını etkileyecek durumlar varsa evet sezaryen bir çözümdür ve gereklidir.
Biz toplum olarak her şeyin hemen suyunu çıkarırız ya, bu sezaryen işinin de suyunu çıkardık. Normal doğuma alternatif gibi sunuldu yıllarca. Hele bazı kesimlerde sezaryen olanlar birinci sınıf vatandaş, normal doğum yapanlar ikinci sınıf vatandaş gibi bile görülmeye başlandı. Toplumda gelir seviyesi yüksek olanlar, sosyal statüsü yüksek olanlar
hiçbir tıbbi ihtiyaç yokken sadece konforlu bir doğum yapacaklarını zannedip sezaryeni tercih ettiler.
Oysa normal doğumda, anne doğumdan sonra hemen ayağa kalkıp bebeği ile çok yakından ilgilenebilir. Onu hemen kucağına alabilir.Anne ile bebeğin ilk teması, annenin bebeğini hemen kucağına alması çok önemli. Bu hemen yapılacak ilk temasın anne ile bebeğin ilişkisindeki önemi bilimsel olarak kanıtlandı. Bir anne hayatı boyunca evladı ile çok
yakın olmak istemez mi. İşte bu anne ile bebeğin doğumdan sonra hemen kucaklaşması ile sağlanabiliyor. Bundan büyük konfor olur mu.
Sezaryen cerrahi bir müdahaledir, ameliyattır. Anne doğumdan sonra yarı baygındır, bebeği ile ilgilenemez, hemen kucağına alamaz, hemen emziremez, ilaçlar almak zorunda olduğu için sütünde problem olur, sütü azalır, belki kesilir. 
Sonuçta sağlam bir kişi iken ameliyatlı bir kişi olup çıkacaksınız. Bir müddet kendinize dikkat etmek zorunda kalacaksınız, ağır kaldırmayacaksınız, üşütmeyeceksiniz, ağrılı sancılı bir dönem geçireceksiniz. 
Bütün bunlara değer mi? 
Normal doğumdan sonra iyileşme süreci sezaryene göre çok daha çabuk ve kolay olmaktadır. Ama zorunluysa bunlara da razı olunur.
Sezaryenin Avrupa Birliği standardı yüzde 15-20. Şu anda en yüksek olan AB ortalamasında yüzde 20’yi geçen ülke yok. Bizde ise yüzde 50 ’lerde olduğunu öğrendik verilerden. 
İki doğumdan biri sezaryen. 
Oldukça fazla değil mi? 
Eğri oturalım doğru konuşalım.