Arena’daki tarihi buluşmaya tanıklık yapmayı gazeteci olarak istedim, ama beynim yüreğimdeki sevgiye hükmedip engel oldu. 
Pişman mıyım? 
Katiyen.
Hiçbir zaman da olacağımı sanmıyorum.
Çünkü hala 37 yıl öncesindeyim. 
16 Kasım 1975'i yaşıyorum. 
Atatürk'ün stadının iğne atsan yere düşmeyecek biçimde dolu olduğu, 
Minik bir adamın (Özer) adeta yüksek atlamacı gibi sıçrayıp, dünyamızda milyonlarca insanı peşinden koşturan topa attığı kafayla yeri göğü inlettiği, kenti kırmızı-beyaza büründürüp Balıkesir’i uyutmadığı gündeyim..   
İşte o günün, o anın aklımda, gözlerimin önünde olmasını istediğim için Galatasaray'la 37 yıl sonra Arena'daki buluşmaya, karşılaşmaya gitmeye gönlüm razı olmadı. 

***
Anlatılmaz yaşanır derler ya..
Aynen öyle.
Balıkesirspor'un o dönemdeki maçlarını ve kentteki havayı ancak yaşayanlar bilir.
Koca kentte hayat dururdu. 
Sadece kentte mi, ilçeler akın akın gelirdi.
Müthiş hareketlik olur, kazanan Balıkesir ekonomisi olurdu!
Nereden nerelere geldik.
Kimsenin dönüp bakmadığı günleri gördük. 
Şükürler olsun ki, iyiyiz bugünlerde.
Allah belediyemizi başımızdan eksik etmesin!
Dünün belediyesi gibi, bugünün belediyesi de sahiplenmesiydi eğer Balıkesirspor Kulübü'nü,
Bırakın 37 yılı, Galasataray'la resmi bir maçta karşı karşıya geleceğimiz rüyalarımıza bile girmezdi!

***
Neyse geçelim bu derin mevzuları, nasıl olsa iyi günlerdeyiz!
Gelelim 27 Kasım 2012'ye..
Sihirli camın karşısına geçtiğimde müthiş heyecana kapıldım.
Bizim takım Arena'ya çıktığında kalbim küt küt atıyordu.
Bu heyecanım asla maçın skorunun ne olacağıyla ilgili değildi. 
Gücümüzü biliyordum, çünkü rakip Aslan parçasıydı!
Heyecanım ve merakım
Balıkesir'in vereceği sınava dairdi. 
Gözlerim oyuncularda, kenar yönetimde ve tribünlerdeydi. 
Maçı aktaran spikerin söylediklerini işitmedim bile. 
Balıkesir adı geçtikçe heyecanım katlandığını anımsıyorum sadece
Tribünlerdeki o muhteşem Balıkesirspor taraftarını görünce, 
Atatürk stadındaki maçlara gittim bir an, 
"Siz nerelerdeydiniz kuzum" diyesim geldi. 

***
Asıl söylemek istediğim şu; 
Futbolun nasıl bir endüstri olduğunu, 
Bir kent için ne anlam taşıdığını,
Dünyanın dört bir tarafına kolaylıkla ulaşılabildiğini,
Milyon dolarlar karşılığı yaptırılması mümkün olmayan tanıtımın nasıl yapılabildiğini..
Benim gibi herkes gördü sanırım..
Kaybedeni de, kazananı da Balıkesir bu arenanın..
Varın gerisini siz düşünüp taşının, 
Çok geç kalmadan,
Namerde muhtaç olmadan,
Balıkesirspor gibi değere, değer katalım..
27 Kasım 2012'yi yaşatanlara vesile olan herkese teşekkürler...
Cumanız mübarek ola...