Balıkesir kritik iller arasında,

ama size sevindirici haber verelim;

Şehir efsanelerine asla inanmayın

rakamlar öyle abartıldığı kadar yüksek değil.

Ayvalık'tan Altınoluk'a kadar olan sahil şeridi için büyük yaygara koparılıyor, ama pozitif vaka sayısı diğer bölgelere göre hiç yok denilecek kadar az.

Şehir dışından, özellikle İstanbul'dan gelen sayısı çok fazla sahil şeridine.

Onların kurallara, bizim şehir merkezinde yaşayanlardan daha çok uyduklarını söyledi, o bölgeyi komple dolaşıp gözetim yapan üst düzey bir yetkili.

★★★

Bilinçli olduğumuz, tedbirlere uyduğumuz sürece Balıkesir bu pandemiden en az hasarla kurtulacak illerin başında gelecek.

Bu süreçte hepimize düşen görev şu;

zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayacağız

İl dışından gelen annemiz, babamız,

kardeşimiz ve evladımız da olsa 14 gün karantina kuralına uymasını zorunlu kılacağız.

sosyal mesafemizi koruyacağız.

65 yaş üstü büyüklerimize gereken hassasiyeti göstereceğiz.

her şeyden önemlisi

işini kaybedenlere destek olacağız.

Yani olan olmayana borcunu ödeyecek.

Sağlıkçılara, güvenlik görevlilerine, belediyecilere, yani birbirimize hart-hurt yapmayacağız.

★★★

Unutmayın

bu bir savaş

öncü kuvvetimiz ise sağlıkçılar.

Eski çağdan kalma yeni çağın biyolojik silahı koronanın üzerine bedenlerini siper ederek gidiyorlar.

Onların ardından polis, jandarma ve zabıta geliyor.

Üzerlerine vazife olmayan işleri yapıyorlar;

kimi vatandaşın ateşini ölçüyor, kimi evine ekmek götürüyor, kimi bankadan maaş çekiyor, kimi

odunu kırıyor, kimiyle tarlasını tapasını sürüyor

ve dert yananı da duymadık içlerinden. En azından ben işitmedim.

★★★

Eğer böyle bir ortamda
fırsat bu fırsat diyerek kamudaki görevinden kaytarmanın (mazeretsiz) yolunu arayan varsa,
yan gelip yasta bile sorgusuz sualsiz her ay hesabına yatırılan maaşı ona helal değildir.

Herhangi bir kamu kuruluşunda çalışan arkadaşımız

bir de şunu düşün;

garson, berber vb. onlarca iş kolunda gündelikçi çalışan insanımız var.

Bunların birçoğunun sosyal güvencesi bile yok.

Her gün aldıkları 50-100 liralık yevmiyeler ile hayatlarını idame ettiriyorlar.

Şimdi bu insanların çalıştığı iş yerleri zorunlu olarak kapatıldı.

Yevmiye verecek kimi kimseleri de yok. Çünkü patronları da günlük yaşıyor!

★★★

Hal, durum, vaziyet böyleyken 

belli bir risk grupları için getirilen işe gitmeme kolaylığını suistimal ediyorsanız

vicdanınızla başbaşa bırakırım sizi...

Hem öyle bir davranış biçimi; 

Ev yanmaya başlamış. Evin sahibiyse 2 -3 kova suyla söndürebileceği yangından kaçıyor. Saklandığı siperden de avazı çıktığı kadar "ateşi söndürün" diye bağırmasına benzer.

Değerli kardeşim
sen kovanın sapından tutmaz isen mahallendeki insanlardan yangını söndürmesini hangi yüzle ister, hangi vicdanla beklersin?

★★★

Bu arada şunu öğrendim;

Elektrik, su, doğalgaz, kira, taksit gibi borçlarını ödeyenlerin sayısı bıçak gibi kesilmiş.

Marketlerin cirosu ise üçe beşe 10'a katlanmış!

Demek ki stok yapmayı seviyoruz!

Bu da bir çeşit fırsatçılık veya bir başkasının hakkına tecavüz değil mi?

Yapmayalım bunu arkadaşlar!

★★★

İmkanımız varsa,

faturalarımızı, taksitlerimizi, esnafa olan borçlarımızı ödeyeceğiz ki

bir taraftan da çarklar dönsün,

sosyal dayanışma, yardımlaşma aksamadan sürsün.

Sen borcunu ödemezsen işyerini kapatmak zorunda kalan insan yanında çalıştırdığı kişiye nasıl sahip çıksın?

Sen hiç işin gücün olmadığı halde çarşıya pazara çıkıyorsan

sosyal mesafe kurallarına uymuyorsan

biz bu savaşı yine kazanacağız,

kazanmasına da

lakin cephanemiz azalacak,

geriye dönüp yeniden başlayacağız herşeye!

★★★

KORONADA SON DURUM

Rakamları merak ediyorsunuz biliyorum.

hemen söyleyeyim

dün ile bugün arasında pek bir fark yok.

Vefat edenlerin hemen hepsi 75 yaş üzeri.

Pozitif vaka sayımız 105,

yoğun bakımdaysa 10 hemşehrimiz var.

Karantina uygulanan herhangi yerleşim birimimiz yok. 

Bu şu anlama geliyor;

Herkes kendi karantina sınırlarını belirlesin ki,

bütün şehir, bütün ülke evlere kapanmak zorunda kalmayalım!

★★★

Son söz;

Paniğe kapılmayın,

tedbiri elden bırakmayın!

Bu süreçte mümkün olduğunca evde kalın.

★★★

(Bahçede tur atarken telefona konuştum, o yazıya döktü okuduğunuz bu satırları. Cümle düşüklükleri varsa, telefonunum akılsızlığındandır bağışlayın)