ŞEHİR SİNEMASININ ACI HİKAYESİ
Balıkesir’in simgelerinden Şehir Sineması (Salih Tozan), bir zamanlar Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir yapıydı.
Sahnesi, locaları ve mimari dokusuyla şehrin hafızasında özel bir yere sahipti.
Ancak, “Durun, yapmayın, kente ihanet etmeyin!” diyen şehir sevdalıları “hain” gibi gösterildi ve bu eşsiz yapı yerle bir edildi.
Yerine, köylüye aktarılması gereken devletin kaynaklarıyla inşa edilen, estetikten yoksun bir beton yığını dikildi.
Adına “iş merkezi” dediler, fakat burası her türlü işin çevrildiği bir mekâna dönüştü.
Sonra, bugünkü parayla bir villa fiyatına satılarak yerine rezidans (!) konduruldu.
Şehir Sineması, Balıkesir’in sadece bir binası değil, ruhuydu; o ruh talan edildi.
★
TALAN EDİLEN BİR MİRAS
Sadece Anafartalar Caddesi’ndeki Şehir Sineması değil, Selçuklu’dan Karesi’ye uzanan nice ecdat mirası bu şehirde yok edildi.
Yusuf Hocaoğlu’nun paylaştığı eski-yeni fotoğraflar, bu yıkımı gözler önüne seriyor. "Yıkım kararını verenlerin, imza atanların ateşi bol olsun" demekten alamıyor insan kendini.
Siz ne düşünüyorsunuz bilemem, ama ben, şehirdeki manzarayı gördükçe yüreğimde sızı hissediyorum
★
BİR ZAMANLAR BALIKESİR
1930'lu yıllarda yazılmış bir kitapta Balıkesir şöyle tasvir ediliyor:
“Bağlarla kaplı yemyeşil bir ovanın garbında bulunan Balıkesir, camileri, medreseleri, hanları, hamamları, bedestenleri ve kalabalık çarşılarıyla hicri 11. ve 12. yüzyıllarda müstesna bir güzellik gösterirdi. Paşaların sarayları, bahçeleri şehrin içinde mümtaz bir sima gibi yükselirdi. Etraftan gelen tüccar ve ziyaretçilerle şehir dolup taşar, sabahın erken saatlerinden geceye kadar hummalı bir çalışmaya sahne olurdu.”
★
Peki, bu güzelliklere ne oldu?
Şehrin manevi havası, kültürel dokusu nerede?
Milli Kuvvetler ve Anafartalar’da sağa sola bakıldığında, tarihle dolu mezar taşlarının üzerine kondurulmuş tuhaf yapılar göze çarpıyor.
Bedestenlerin virane hali, tarihi mekânların çay ocaklarına dönüşmesi yürekleri sızlatıyor.
Bu şehrin yöneticilerinin vicdanı hiç mi rahatsız olmuyor?
★
YİTİRİLEN HAFIZA,
KORUNAMAYAN MİRAS
Balıkesir’in kültürel mirasını bugüne taşıyamadık.
Şehrin hafızasını yok ettik, manevi atmosferini solutamadık.
Geçmiş için yapacak bir şey kalmadı belki, ama mevcut mirası korumak ve Manisa, Mardin, Antalya, Nevşehir gibi eskiye dokunmadan yeni şehir merkezleri, yaşam alanları oluşturmak mümkün.
Böylece tarihi alanlar çay ocaklarına mahkûm olmaktan kurtulabilir. Hem kadim şehir kazanır, hem ecdadın kemikleri sızlamaz, hem sosyal, kültürel yaşamda nitelik ve nicelik olur, hem de şehrin trafiği rahatlar..
★
TEŞEKKÜR ve UMUT
Bu vesileyle, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’a teşekkür etmem gerek.
Pandemi ve deprem gibi zorlu koşullara rağmen, Şeyh Lütfullah Camii, Zağnos Paşa Kent Meydanı, Aygören’deki virane yapıların restorasyonu, Fatma Sultan ve Kızı Sitti Hatun Türbesi gibi projelerle şehrin kültürel mirasına sahip çıktı.
Ancak, onun döneminde başlayan Subay ve Astsubay Orduevleri projesinin 16 aydır tamamlanamaması, Balıkesir’e dair hayallerimizin uzun yıllar daha bekleyeceğinin bir işareti gibi.
Ez cümle;
Eski Balıkesir korunmalı, tarihine sahip çıkılmalı.
Sağlıklı, modern yaşam alanlarıyla yeni bir Balıkesir inşa edilmeli.
İstanbul'un üç katı büyüklükteki coğrafyasıyla Türkiye'nin 10 numaralı şehri kıymetine yakışır şekilde yönetilmeyi ve planlamayı anasının hak sütü gibi hak ediyor.
★
Cuma gününün feyzi, rahmeti ve bereketi, yüreğinde Allah korkusu olanların üzerine olsun.
Selametle…