Geçen haftaki Denizli Belediyespor deplasmanında alınan beraberliği de dikkate aldığımızda ‘kan kaybı sürüyor’ demek yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Yine ligin ikinci haftasında iç sahada oynadığımız Anadolu Selçuklu maçında kaybedilen iki puanda buna eklendiğinde umutla bakmama engel çıkarıyor gelecek haftalara.
Hep söylüyoruz; “Balıkesirspor bu grubun en iyi ve kaliteli kadrosuna sahip ekibi” diye.
Artı olarak sahip olduğumuz imkanlara bırakın gruptaki kulüpleri, diğer liglerdeki birçok takım sahip değil.
İlla bir kriter deniliyorsa, bundan daha iyi nasıl bir kriter olabilir.
Bu takımın şampiyon olması için yağ var, un var, şeker var.
İş helva yapmaya kalıyor sadece.
Görüyorum ki, bırakın helva yapmayı bir yana, son dönemlerin moda tabiriyle ‘cacık yapmasını’ henüz öğrenemedik.
Ya kulübün yönetim kadrosunda, ya da takımda birşeyler eksik.
Ya kulübün yönetim kadrosunda, ya da takımda birşeyler eksik.
Siz bunun adına ister “takım ruhu”, isterseniz “birlikte yönetim” eksikliği deyin..
Uzun sayılacak hazırlık devresi geçirildi. Ligde de 6. maça çıkıldı.
Hala bazı taşlar yerine oturtulamadı.
Bunda bazı futbolcuların inişli-çıkışlı performansları büyük etken.
Dünkü maçı tribünden izleyen Muhammed Reis başta olmak üzere Hüseyin Kar, Coşkun Yılmaz, Ertuğrul Aslan beni çok şaşırtıyor örneğin..
Mesut Dilsöz’ü de şaşırttığı kesin.
Öyle olmasaydı dün Coşkun gibi klas bir golcüyü yanında oturtmazdı 60 dakika boyunca.
Sürülebilecek en iyi kadroyu sürdü bence sahaya Mesut hoca.
Öyle olmasaydı dün Coşkun gibi klas bir golcüyü yanında oturtmazdı 60 dakika boyunca.
Sürülebilecek en iyi kadroyu sürdü bence sahaya Mesut hoca.
Oyuncu değişiklikleri de yerindeydi ama, gecikmeliydi.
Hüseyin Kar-Erhan Küçük değişikliğini ikinci yarı başında yapabilirdi.
Kızılcahamam ahım-şahım takım olma-dığı gibi, Balıkesirspor’dan hem kalite olarak, hem de futbol yönünden çok geride.
Ligdeki ilk 5 maçı nasıl kayıpsız kapattılar hayret doğrusu.
Ligdeki ilk 5 maçı nasıl kayıpsız kapattılar hayret doğrusu.
Bugünkü maçta sahada gördüğüm şu idi:
Bir tarafta futbol oynamaya çalışan, karşı tarafta ise futbolu çirkinleştirmek için elinden geleni ardına koymayan bir takım vardı.
90+5 dakika boyunca trafik polisi görüntüsü veren Ömer Faruk Ocak’ı da buna eklediğinizde 1-1’lik skora şükür demeli herkes.
Yazının başlığını “Cacık olurmu?” diye attığıma bakmayın.. Bu takımdan hem çaçık olur, hemde şampiyon.
Yeterki yönetim kadrosundaki paylaşımı, teknik heyet ile futbolcu arasındaki köprüyü iyi kuralım..