Balıkesir’in Balya ilçesinde Limak Holding’e bağlı Altınordu Madencilik A.Ş. tarafından yapılmak istenen Altın–Gümüş Madeni Projesi için verilen ÇED Olumlu kararına karşı çevre örgütleri ve yurttaşlar tarafından dava açıldı.
Ayvalık Tabiat Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Gömeç Çevre Platformu, Gökçeyazı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile bölge halkı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu.
“8.720 Sayfalık ÇED Raporu İncelenmeyi Zorlaştırıyor”
Davacılar, 8 bin 720 sayfa (910 sayfası kök rapor) olarak hazırlanan ÇED dosyasının, “adeta indirilmesin ve incelenemesin diye” bu şekilde düzenlendiğini belirterek, raporda çok sayıda eksiklik ve hata tespit ettiklerini açıkladı.
Dilekçede Yer Alan Başlıca İtirazlar:
YERLEŞİM YERLERİNE SADECE 120 METRE
Projeye en yakın konutun 120 metre, açık ocak alanının ise 438 metre mesafede olduğu belirtilerek, dinamit patlatmaları, toz ve gürültünün mahalleleri yaşanmaz hale getireceği ifade edildi.
ORMAN EKOSİSTEMİ YOK OLACAK
Proje alanının %84’ü ormanlık alan.
Hesaplamalara göre en az 19.729 ağaç, ayrıca ekonomik değeri yüksek 5.655 fıstık çamı kesilecek. Davacılar bu durumun “büyük bir orman ekosisteminin tamamen yok olması” anlamına geldiğini vurguluyor.
MANYAS KUŞ CENNETİ VE SU HAVZASI RİSK ALTINDA
Projede yer altı kuyularından günlük 1.971 ton su çekileceği, bunun yaklaşık 10 bin kişinin su tüketimine denk olduğu belirtildi.
Kavlak Deresi ve çevredeki su kaynaklarının Manyas Barajını ve dolayısıyla Marmara Denizini beslediği hatırlatılarak, siyanür ve ağır metal sızıntısının bölgeyi zehirleyebileceği kaydedildi.
SİYANÜR VE DİĞER TEHLİKELİ KİMYASALLAR
Projede siyanür, kostik, tuz ruhu gibi yüksek riskli kimyasallar kullanılacağı; ayrıca cıva buharı oluşma riskinin bulunduğu ifade edildi. “Olası bir kazanın tüm bölgeyi geri dönülmez biçimde etkileyeceği” belirtildi.
TARIM, HAYVANCILIK VE BİYOÇEŞİTLİLİK TEHLİKEDE
ÇED alanındaki tarım arazilerinin yok olacağı, toz ve kimyasal bulaşma nedeniyle civar köylerde tarım ve hayvancılığın yapılamaz hale geleceği vurgulandı. Endemik türlerin kaybolacağı uyarısı yapıldı.
ÇED KARARINDAN ÖNCE İŞLETME İZNİ VERİLMİŞ
Davacılar, Maden Yönetmeliği’ne aykırı biçimde şirkete ÇED kararı çıkmadan işletme izni verildiğini belirtti.
İzin sahasının ÇED alanından geniş olduğu ve Karlık ile Söbücealan köylerinin tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu ifade edildi.
1. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI TEHLİKEDE
Proje alanı, Söbücealan Yerleşimi ve Nekropolü’ne sadece 1.300 metre mesafede.
Patlatmaların 1. derece arkeolojik sit alanına ve henüz tespit edilmemiş diğer kültürel miraslara zarar vereceği belirtiliyor.
DEPREM RİSKİ
Balıkesir’in 1. derece deprem bölgesi olduğu hatırlatılarak, maden sahasının yakınından diri fay hatları geçtiği ve olası bir depremde atık barajı çökmesinin felakete yol açabileceği ifade edildi.
“PROJEDE KAMU YARARI YOK”
Davacılar, projenin ekosisteme vereceği zararların göz ardı edildiğini ve projenin yalnızca şirketin kârını öncelediğini belirterek, “sağlıklı çevrede yaşama hakkının ihlal edildiğini” vurguladı.
“Mahkemeden acil yürütmeyi durdurma kararı bekliyoruz”
Çevre örgütleri, şirketlerin çoğu zaman dava sonuçlanmadan projeye başladığını belirterek, mahkemeden ivedilikle yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep ettiklerini açıkladı.
IŞTE DAVACILAR!
Dava; Ayvalık Tabiat Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Gömeç Çevre Platformu, Gökçeyazı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından açıldı.
▪️Hidayet HAYAT