BİGADİÇ'TEN BALIKESİR'E BİR BAKIŞ

Bugünün yöneticileri isteseler de istemeseler de 20-25 yıl sonra Balıkesir, bambaşka bir şehir olacak.. Bigadiç gastronomi, Kepsut doğal yaşamın merkezi haline gelecek. Ben göremeyecek olsam da genç kuşak mutlaka görecek…

Dün Bigadiç’teydim. İlçenin önde gelen iş insanlarından biriyle sohbet etme fırsatım oldu.

Biliyorsunuz, Bigadiç Balıkesir’e adeta bir soluk mesafesinde. Yol durumu harika, il merkezine ulaşmak 15 dakikayı bile bulmuyor.

Termal suları, meşhur helvası, güveççileri, hatta üniversitesi ile dikkat çeken bir ilçe. Kasaplarında günün her saatinde leziz et yemeklerini tatmak mümkün. Sadece akşam değil, Balıkesir’den birçok insan gün boyu bu lezzetleri tatmak için Bigadiç’e geliyor.

Arkadaşa, “Burası neden Balıkesir’in gastronomi merkezi olmasın?” dedim.

Alt yapısı, potansiyeli, ulaşımı hazır. Mevcut lokantalar desteklenip geliştirilse harika olur.

Sözümü bitirmeme kalmadan şöyle dedi:

Nasıl olacak o iş? En güzel domates bu köylerde yetişiyor ama bizimkiler, hayvana atılan domatesi salata diye önümüze koyuyor.”

Bu söz üzerine sustum!

Balıkesir için “Türkiye’yi besleyen şehir” diyoruz, haklı olarak.

Çünkü çay dışında her ürün bu topraklarda yetişiyor. Et ve süt üretiminde de ülkenin önde gelen illerinden biri.

Ama gelin görün ki;

Ne düzgün bir gastronomi sokağımız var,

Ne de 50 çeşit peynirimizi sergileyip satabileceğimiz bir gıda çarşımız…

Çürümeye terk edilen Yaylada binası "Gıda Çarşısı" için biçilmiş kaftan olsa da, "imar rantı" daha öncelikli olduğu için akla gelmiyor maalesef!

Neymiş;
"Türkiye'yi Doyuran İl" miş!

Plan, program, hedef yok. Günü kotarıyorlar sadece söylemleriyle.

Allah'ı var, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, gastronomi üzerine hayli kafa yordu. Harika işler de çıkardı. Bütün şehrin damak tatlarını sadece ülke vitrinine çıkarmakla kalmadı, uluslararası arenada da Balıkesir ürünlerinden söz ettirdi.

Şimdiki Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak'a da hakkını verelim. Kahvaltı Festivali iyi ve hayırlı bir başlangıçtı, Tarihi ve kültürel değerleri, turizm destinasyonları, gıdanın merkezindeki konumu ve ulaşım olanaklarıyla öne çıkan Balıkesir’in gastronomik zenginliğini sergileme, kabul ettirme yönüyle fırsattı.

Gelgelelim Yılmaz ile Şıldak döneminde atılan adımlar kadük kaldı.

Balıkesir'imiz de bir eksiklik var.

Tıpkı “Kuvayi Milliye’nin Başkenti” diyoruz ya; ama o ruhu yaşatacak fiziki altyapımız bile yok. Olsaydı Alaca Mescidi restore etmek için 60-70 yıl beklenir miydi?

Veyahut geçmişte hakikisinin talan edilmesine göz yumulur muydu?

Kuvayi Milliye ruhunu yaşatacak, Balıkesir'in Soma ve Bergama cepheleriyle birlikte vatan savunmasını yansıtacak Panorama Müze yapılamaz mıydı bilmem kaç on yıldır!

Daha nicelerini eklemek mümkün.

Şehrin yöneticilerini yormayalım şimdi durduk yere!

İki ileri, bir geri gittiğimizin farkındayız.

Her şeyi zamana bırakmak gerek…

Ama inanıyorum ki;

Bigadiç gastronomi ve termal turizmin, Kepsut ise doğal yaşamın merkezi olarak Balıkesir’in birer uydu mahallesine dönüşecek.

Ben göremem belki ama genç kuşak mutlaka görecek…

Bugünün yöneticileri isteseler de istemeseler de 20-25 yıl sonra Balıkesir bambaşka bir şehir olacak.

Selametle...

#09Eylül #Balıkesir #RamazanDemir #KendimeNotlar