Gürbüz Özen, ya da bilinen adıyla Berber Ömer…”

85 yaşına ne sevinçler ne acılar ne olaylar sığdırmış bir canlı tarih…

Susurluk’un sosyal, siyasi, kültürel, sportif faaliyetlerinin tamamında bazen yönetici bazen üye olarak ve hiçbir ücret talep etmeden yer almış,

Susurluk için her defasında taşın altına elini sokmuş bir büyük çınar

Ömer Abiyle ara sıra yolda karşılaşıyoruz. Her zamanki gibi üzerinde takım elbisesini giymiş, kravatını takmış, günlük tıraşını olmuş görmekten,

Bir istikrar abidesiyle sohbet etmekten, anılarını dinlemekten mutluluk duyuyorum.

Kendisinden dinleyelim Ömer Abiyi; “Mart 1965, Susurluk’a geldim. Çarşı Cami müezzini Hayri Köroğlu’nun yanında berber kalfası olarak 3 ay çalıştım ve dükkânı devraldım.1968 yılında CHP’ye kaydoldum. 1969 yılında 5 Eylül Spor Kulübüne yönetici olarak seçildim. 1971 yılında Susurluk CHP yönetim kurulunda merhum İbrahim Bozoğlu başkanlığında görev yaptım. 1972 Nisan ayında 5 arkadaşımla o günkü ismi dernek olan Susurluk Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Derneğini kurdum. 1973 yerel seçimlerinde CHP’den belediye meçlisine girdim ve grup sözcülüğü yaptım.”

Şu kısacık anlatımda bile ne yaşanmışlıklar var değil mi…

Ömer Abi bulunduğu yere “yenilik”, dokunduğu yere “değer” katan insanlardan.

1972 yılında Bağ-Kur yasası çıkıyor. Ömer Abi, esnafın Bağ-Kur’a girip sigortalı olması için 200’ün üzerinde kişinin işlemlerini dükkanında daktilo ile tek tek yapıyor. Sigortalıların Bağ-Kur işlemlerini hatasız yaptığı için genel müdürlüğe seminere davet ediliyor ve Ankara’da 4 gün seminer veriyor.

1979 yılındaki kongrede 13 oyla Esnaf Odası seçimini merhum Ahmet Çakar arkadaşıma karşı kazandım. 10 yıl Esnaf Kefalet Kooperatifi yöneticiliği yaptım.” derken “Şu anki oda başkanı Aydın Sait’i takdirle karşılıyorum” diyor Ömer Abi.

Sene 1978… O zamanlar market falan yok. Toptancılar var. Mahalle bakkallarının ve kahvecilerin küp şekerlerini fabrikadan alıp belediyenin arabası ile iş yerlerinin kapısının önüne kadar götürüyor. -Benim işim değil, bana ne- demiyor Ömer Abi. Ayrı siyasi görüşten olmasına rağmen, dönemin belediye başkanı merhum Nuri Eroğlu’nu şeker dağıtımında belediyenin arabalarını emrine tahsis ettiği için de saygıyla anıyor.

Ömer Abinin Susurlukspor’da yönetici olduğu zamanlar…

Sene 1975… Hakemin kararını beğenmeyen Bodur Hasan, Dalak Niyazi, Mustafa Yeşillik gibi futbolcular hakeme saldırıp maçın yarıda kalmasına sebep oluyor. Adnan Sabah dışında yedekler dahil hepsi ömür boyu boykot cezası alıyor. Susurlukspor, Adnan Yalçınkaya, Kıyma Nejat, Ali Serezli gibi 15-16 yaşında genç takım oyuncularıyla sahaya çıkmaya başlıyor. Ömer Abi; “Bizimle maç yapan takımlar hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Çünkü her maçta 5-6 golden aşağı yemiyorduk. Fakat o çocuklar iki üç yıl sonra Balıkesir Amatör Küme şampiyonu oldular. Türkiye Amatör Küme şampiyonasında Balıkesir’i grup maçlarında Adapazarı’nda temsil ettiler. Şunu anmadan geçemeyeceğim, takımı savunması için Bölge Temsilcisi Şerafettin Serezli ile birlikte bölgeye gittik. Bölge başkanı bizi savunan Şerafettin’e ‘Sen benim temsilcimsin sen tarafsız olamazsın’ dedi. Şerafettin cebinden kalemi çıkartıp orada istifasını yazdı ve ‘Ben artık Susurlukspor’un yanındayım’ dedi. O olayın ardından küme düşmekten kurtulduk.”

Bir anısı da babamdan…

Bir Kurban Bayramı günü Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar geldi. Bayramı falan bıraktık haydi partiye. Hoş beş sonrası ‘Bana Bekir Topraktepe’yi bulun’ demez mi. Seferber olduk. Nihayet bulduk. Meğer rahmetli Bekir Abi, Ormancılar Birliği Sendikası Genel Başkanı iken o da Sinop’ta Orman Bölge Şefi imiş ve çok iyi arkadaşlarmış.”

Kişiliğiyle, davranışlarıyla, yaptıklarıyla, küçük bir berber dükkanından büyük hayat dersleri veren Ömer Abinin değerini,

Kendini ciddiye alıp işini ciddiye almayan insanları gördükçe daha fazla anlıyorum…