Balıkesir’deki değişimin farkındasınız.
Değilim” diyen varsa eğer aranızda.. Ya nankördür, ya kindardır, ya yüreksizdir!
Bunu şöyle açalım. 
Nankördür..
Çünkü, bütün varlığını borçlu olmasına rağmen yaşadığı kenti, ili sevmediği gibi kendinden başkasını düşünmez. Birileri bir şeyler kalktığında çelme takmaya çalışır.
Kindardır..
Çünkü, kendi görüşünde değilse.. Pardon çıkarına ters düşüyorsa.. Kullanamıyorsa.. Talimat veremiyorsa.. Kendi partisinin adamı değilse iş başındaki.. Sürekli öç alma duygusuyla hareket eder. Bu uğurda her metodu dener!
Yüreksizdir..
Çünkü, görür görmesine ama, hissetmediği ve vicdanı olmadığı için puşta dönüşmüştür, aklı kalleşliğe çalışır.
Kardeşlerim,
***
Değişimi fark edip etmemeleri çok da önemli değil aslında. 
Durduk yere dememiş atalarımız, “İt ürür, kervan yürür” diye..
İnanıyorum ki, Balıkesir il merkezinden başlayan, Bandırma, Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Sındırgı, Dursunbey’e yayılan değişimi durdurmak imkânsızdır artık.
“Maymun gözünü açtı” örneğinde olduğu gibi, hissi selim sahibi her Balıkesirli, bir düne bakıyor, bir de bugüne.. 
Kente hizmet edeni de görüyor, biliyor.. Kendilerine hizmet edenleri de tanıyor..
Unutmayın!
Hiç bir şey eskisi değil. 
..ve Balıkesir’deki değişim kimi puştların hendek siyasetini devam ettirmelerine rağmen tüm hızıyla sürüyor.. 
Gerçi bir dönem asfalta atılan çamurla geri vites yaptık ama...
Varmış onda da bir hayır. 
Baksanıza hem Edip Uğur’a..
Nasıl da basıyor gaza..
Büyük Balıkesir için bas gaza başkan...
***
BİR İNSAN NİÇİN DEĞİŞİMDEN KORKAR?

Değişim olmasaydı, ne olup bitebilirdi ki? 
Evrensel doğanın bu denli hoşuna giden ya da onun yapısına bu denli uyan, değişimden başka en olabilir? 
Yaktığın odun değişim geçirmeseydi banyo yaptığın suyu ısıtabilir miydin? 
Yiyecekler değişime uğramasaydı, yemeğini yiyebilir miydin?
Ve eğer değişim olmasaydı, yararlı bir iş yapılabilir miydi? 
Senin de tıpkı odunlar gibi değişmen gerektiğini ve bu değişimin evrensel doğa için aynı derecede gerekli olduğu görmüyor musun? (M. Aurelius)
***

KÜÇÜKSANLA İLGİLİ
ÇOK SÖZÜM VAR AMA..
Bugüne kadar belediyeler nasıl çalıştı? 
Size canlı bir örnek;
Sanayi 2. Kapıdan çıkın. Karşısı 18 uygulaması. 
Oraya inşaat yapılabiliyor mu? Hayır. 
Peki, neden yapılmıyor?
Bunu sordunuz mu?
Orayla ilgili bir proje yapıldı. 18 uygulaması. Siz yolları ayırıyorsunuz, yeşil alanlarını, konut alanlarını ayırıyorsunuz, tarla arsanız en yakın yerinde o parseli sen ona vereceksin diyor.
Peki, ne yaptılar burada? Adamın üç kilometre ileride tarlası var. Geldi parseli yolun üzerine verdi. Mehmet amcanın yol kenarında iki dönüm tarlası var. Onu da üç kilometre öteye verdiler. Bu haksızlık değil mi? Haksızlık. 
Herkesten %40 terk var.
Bizim uyanıklar ne yaptı?
Adamını buldu, para yedirdi. Kendi yerinden yüzde 25 terk etti. 
Ayşebacılı ve Üçpınarlı Mehmet amcanın, Ayşe teyzenin yerinden %60 terk aldı. 
Adaletsizlik değil mi?
Onlar mahkemeye gittiler. Mahkeme işi bozdu.
Bunu yapan rantçılar, bugün burada (Küçüksan’da)bu provokasyonu yaptıran rantçılardır. Balıkesir’i bu rantçılara yedirtmeyiz. Balıkesirlİlerin hakkını koruruz..
...
Öyle böyle değil.. Çok sözüm var benim de söyleyecek. Ayşebacı ve Üçpınar sakinlerinin ne çektiğini, neler çektirildiği iyi biliyorum. Şimdilik B.Başkanı Edip Uğur’un yukarıdaki sözlerinin altına imza atmakla yetiniyorum. 
Asıl anlatılması gereken birde Küçüksan hikayesi var! 
....
---------------------GÜNÜ SÖZÜ --------------------
Dünyayı değiştirecek insanlar, onu değiştirebileceklerini düşünecek kadar çılgın olanlardır.
04 ŞUBAT 2017