BİLİYORSUN 16 Nisan'da, Cumhuriyet tarihinin en büyük devrimine imza attı necip Türk Milleti.
Sandığa gittiğinde vicdanının sesini dinledi.
Vatandaşlık görevini yerine getirmedi sadece.
Ülkesinin ve evlatlarıyla torunlarının geleceğini düşündü.
Son 100 yılın ceberut anlayışını tarih yapraklarında bıraktı.
Türkiye'nin gelecek 100 yılının şekilleneceği yeni sayfa açtı.
İstemeyenler de vardı bunu.
Hepsini iyi tanıyor, sizlere yaşattıklarını iyi biliyorsun..
Bunların sözcülüğünü Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üstlenmişti.
Halk oylaması öncesi, Anayasa değişikliği kanununu Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceklerini açıklarken Kılıçdaroğlu; şu sözü vermişti:
"Söz konusu olan milletin egemenliğiyse bu konuda asıl Yüce Divan, halkın divanıdır. Son söz milletindir."
Millet son sözünü söyledi. Herkese dersini verdi.
Sayın Kılıçdaroğlu mesajı almamış olacak ki, şimdi, "biz bu seçimin sonucunu tanımıyoruz" diyor.
Ne yaparsınız şimdi,
“Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" demekten başka!
Biliyorum CHP kaybettiği her seçime itiraz eden dünyadaki tek parti.
Bırakın bu alışkanlığı artık bir kenara.
Yenildiniz kabul edin.
Siyasette yeni bir dönem başladı. Eğer,Türkiye’yi biz daha iyi yönetiriz gibi bir iddianız varsa.. 16 Nisan sizler için de milat olsun!
***
SOSYAL DEMOKRAT KARDEŞLERE KÜÇÜK TÜYOLAR
Sosyal demokrat arkadaşlara geçen bir yazıda, Mücahit kardeşimden esinlenerek "Siz istihkarın bedelini ödüyorsunuz" demiştim.
O yazıda eksiklikler kalmış. Tamamlayayım.
Bu ülkenin cehaletle aşağılan kesimi siyasete yön veriyor, ayar çekiyor, beğenirse destek, rahatsız olursa uyarıyor, kızarsa çöpe atıyor..
Ya kibir abidesi çok bilmişler ne yapıyor?
Ömründe seçim kazanamamış adamların peşinden 20 sene gidiyor!
Yenilgilerin nedenlerini sorgulamak yerine kendi gölgesiyle kavga ediyor.
Bakın, bir örnek vereyim.
Ülkenin en zengin bölgesi Trakya'yı b...k götürüyor ama her seçim aynı parti kazanıyor.
Ege'nin incisi dediğimiz İzmir ona keza..
Bizler koyun veya bidon kafalı isek, sizler nesiniz?
***
Bak güzel kardeşim!
Benim gibi düşünmeyebilirsin. Oy verdiğim partinin görüşüne katılmayabilirsin, liderini sevmeyebilirsin.
Sevmek ve aynı düşünmek zorunda değilsin zaten.
Bu gayet normal bir şey.
Seni anlar, saygı duyarım.
Ama...
Sen de bizi anla..
Makarnacı, bidon kafalı, aptal.. Dağdaki çobanla benim oyum bir olur mu hiç?
Her seçim yenilgisi sonrası böyle höykürme!..
Bırakın kibri, tepeden bakmayı, aşağılamayı.
İnsan gibi derdinizi, düşüncenizi anlatın, ikna edin ‘koyun’ dediğiniz kesimi.
Sizin dediğiniz olsun.
'Koyun' dedikleriniz sizin peşinizden gelsin!
Bu kadar basit...
***
TENCERE TAVA ÇALACAĞINA GÖNÜLLERİ ÇAL!
EY benim güzel sosyal demokrat kardeşlerim.
Siz,
Sizler gibi düşünmeyenlere, giyinmeyenlere, sahillerde siesta yapmayanlara...
"Koyun" demeye devam ettikçe, ağlamaya, sızlamaya, 'biz bu maçın skorunu tanımıyoruz' diye iki de bir mızmız yapmaya hakkınız yok...
Siz istihkarın bedelini ödüyorsunuz arkadaşlar!
Artık bu gerçeği görün, kabullenin.
Yoksa ne sizler, ne çocuklarınız, ne torunlarınız göremeyecek iktidar yüzü..
‘Bidon kafalı’ gibi gördüğünüz bu kardeşinizden size küçük bir öneri:
Tencere tava çalarak milleti rahatsız edeceğinize, 16 Nisan'da size verilen ev ödevine çok iyi çalışın..
Önümüzde iki seçim birden var...
....
-------------GÜNÜN SÖZÜ--------------
Her türlü aşağılama ve kendini büyük görme, somut alemin depremidir!
22 NİSAN 2017