Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir grup subay, 27 Mayıs 1960 sabahı saat 05.25’te okunan bildiriyle ülke yönetimine bütünüyle el koyar.

Susurluk Belediye Başkanı Nuri Arda görevden alınır ve Belediye Meclisi feshedilir.

4 Ağustos 1960 Perşembe günü Milli Birlik Komitesinin kararı gereği Susurluk’ta Ord. Bnb. Hüsamettin Özer, kaymakamlık ve belediye reisliği görevini devralır.

İdealisttir Binbaşı…

Yeni geldiği Susurluk’u modern bir kasabaya dönüştürmeye karalıdır.

Neticede askeri yönetimden aldığı güçle de olağanüstü yetkilere sahiptir.

Binbaşı aklında üç hedef belirlemiştir:

-Dev bir Atatürk Heykeli…

-Yeni kasaba parkının yapımı…

-Ve Anma günü…

Büyük planı için hemen kolları sıvar.

Önce Atatürk Heykeli projesini hayata geçirmelidir.

Projesine kaynak aktarmak için sinema bileti fiyatlarına “Atatürk Heykeli Vergisi” koyar.

Yeterli gelmeyince bu defa belediyenin bazı mülklerini satışa çıkarır.

Şimdi sırada ailelerin yürüyüş yollarında gezinebileceği, çiçekler içinde oturup çay içebileceği yeni bir parkın yapımı vardır.

Park yerini kafasında çoktan belirlemiştir; Yeni Mahallede mezarlık olarak kullanılan arazi…

Halk memnun kalmaz bu karardan.

Atalarının mezarları ne olacaktır?

Ya dilek diledikleri, sağlık, mutluluk için dua ettikleri ismi bilinmeyen dedenin yatırı…

Binbaşı, halkın tüm itirazlarına rağmen, mezarların kasabanın batısında, bir tepede bulunan yeni mezarlığa taşınmasını emreder.

Ardından yatır, kasıtlı bir biçimde bozulur, kemikleri bilinmeyen bir yere gömülür.

Halk öfkeli olsa da ses çıkaramaz.

Halkın sesine kulaklarını tıkayan Binbaşı, müteahhitlere Atatürk Heykeli ve yeni parkın 24 Haziran 1961 tarihine kadar bitirilmesi talimatını verir.

Yaptığı eserleri göstermek için görkemli bir açılış planlar.

Kutlama için parlamento üyelerini, bölgedeki generalleri, valileri, belediye başkanlarını davet eder.

Susurluklulara evlerini, dükkanlarını, iş yerlerini temizlemelerini, gelen misafirleri güler yüz ve tatlı dille karşılamalarını emreder.

Artık tüm hazırlıklar tamamlanmış, kasaba halkı açılışı beklemektedir.

Susurluk için yeni bir dönem başlayacaktır.

Tarih 22 Haziran 1961…

Açılıştan sadece birkaç gün önce…

O gün güneşli hava aniden bozar, beklenmedik, gürültülü bir sağanak başlar.

Yağmur öyle şiddetlidir ki yeni parkın yanındaki genelde sakin akan dere, sel olur taşar.

Sular bir metre yükselmiş, tüm park sular altında kalmıştır.

Binbaşı bu felakete inanamaz.

Tüm hesapları alt üst olmuştur.

Açılış birkaç hafta sonraya ertelenir ama o ilk heyecan kalmamıştır.

Halk ise bıyık altından gülerek, yıllarca isimsiz dedenin binbaşıdan nasıl intikam aldığını anlatır, durur…

Bu yazıda, değerli kardeşim Feyyaz Polat’ın İngilizceden Türkçeye çevirdiği ‘Bir Türk Kasabasında Gelenek ve Değişim’ adlı kitaptan faydalandım.”