Türk Basınında Sansürün Kaldırılışın 110. yılı Balıkesir'de, Gazeteciler Cemiyeti ve Basın İlan Kurumu (BİK) Balıkesir Şubesi işbirliğince düzenlenen anlamlı bir etkinlikle kutlandı. BGC Medya Merkezi ve Basın Müzesi bahçesinde gerçekleşen etkinlikte, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Balıkesir’de yayınlanan gazetelerin manşetlerinden oluşan etkinliğe, BGC Başkanı Ramazan Demir ile BİK Balıkesir Şube Müdürü Tahsin Şahin ev sahipliği yaptı. Sergide, Balıkesir merkezindeki ve 18 ilçede yayınlanan tüm gazetelerin 1’inci sayfalarının haber ve fotoğrafları, Anadolu Ajansı (AA) muhabirlerinin fotoğrafları ve Balıkesir’de görev yapan gazetecilerin, o gece çektiği fotoğraflar izlenime sunuldu. GAZETECİLERİ YALNIZ BIRAKMADILAR Etkinliğe, Balıkesir Vali Yardımcısı İsmail Demirhan, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fahri Konuk, Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı, Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, Bigadiç Belediye Başkanı İsmail Avcu, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Hüseyin Deniz, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcısı İsmail Berber, Karesi Belediye Başkan Vekili Cemal Kocataş ile Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çaltı, Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Balıkesir Basın İlan Kurumu Müdürü Tahsin Şahin, Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu, Basın Yayın Enformasyon Çanakkale İl Müdürü Ali Güzel, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Soner Korkmaz, Balıkesirspor Kulübü Başkanı Mustafa Bahçeci, AK Parti Karesi İlçe Başkanı Mesut Baytekin, AK Parti Altıeylül İlçe Başkanı Ayhan Atahan, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gazeteciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinliğe katılan tüm ziyaretçilere, BGC Başkanı Ramazan Demir’in hazırladığı, Balıkesir gazetelerinin 15 Temmuz sonrası manşetlerinden oluşan kitap armağan edildi. BAYRAM KUTLAMASI YERİNE DAYANIŞMA BGC Başkanı Ramazan Demir serginin açılış konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişiminde, bağımsız basının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti. Demir, basın bayramını kutlayamadıklarını, gazetecilerin bu günü, dayanışma günü olarak kutlayabildiklerini hatırlatıp şunları söyledi; “Takvim yaprakları, bu günün ‘Basın Bayramı’ olduğunu söylüyor. Fakat biz gazeteciler bu günü bayram gibi kutlayamıyoruz, dayanışma günü olarak görüyoruz. Gazeteciler, çalışma yeri, zamanı belli olmayan ve gerçekte tatil hakkı bulunmayan mesleklerden biridir. Yıpranan, yıpratılan ve her şeyin sorumlusu görülerek cezalandırılan gazetecilerin ülkemizdeki çalışma koşulları dünya standartlarının çok-çok altındadır. Kendilerinden çok şey istenen ve beklenen meslektaşlarımız bu günden daha fazlasını hak ediyor. Hak ettiğini de 15 Temmuz’da 80 milyon insanımıza gösterdi. Nasıl ki 110 yıl önce sansüre direnen meslektaşlarımız gerçek bir gazetecilik patlaması yapılmasına öncülük ettiyse, Türk Basını her çalışanıyla 15 Temmuz gecesindeki duruşuyla da yeni bir gazetecilik patlamasına imza attı. ŞEHİTLERİMİZE ŞÜKRAN Sadece İstanbul’da, Ankara’da değil Anadolu’nun dört bir yanındaki meslektaşlarımız o gece birer Hasan Tahsin gibiydi. O gece bir de şehit veren Türk medyasıyla iftihar eden tek bizler değiliz; Eminim sizler de gurur duydunuz Türk Basını’yla. O gece fotoğraf makinesiyle hain kalkışmaya direnen Yeni Şafak’tan foto muhabiri arkadaşımız Mustafa Cambaz başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum” dedi BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KİŞİSEL ÖZGÜRLÜK OLARAK ALGILANIYOR Türkiye’de basın özgürlüğünü, kendi çıkarlarına alet edip kişisel çıkar sağlayanlar olduğuna dikkat çeken Demir, “Bizim ülkede basın özgürlüğü kimi çevrelerce bilerek veya bilmeyerek kişisel özgürlük olarak algılanıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını zedeliyor, devletin sırlarını açıklıyor, terör örgütlerinin sesine dönüşüyor, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına, milletin temsilcilerine küfür ediyor, hakaretler yağdırıyor. Milli ve manevi değerlere saldırıyor. Yetmiyor. Kişilerin yatak odalarına giriyor, tehdit ve şantaja başvuruyor. Sonra da gazetecilik kimliğine sığınıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir özgürlük yok. Özgürlük suçun başladığı yerde biter” diye konuştu. BASINI ÖZGÜR BİR ÜLKE İSTİYORUZ Demir, basını ve gazetecisi özgür bir ülke istediklerini, bu isteği ülke demokrasisinin daha güçlü olması için yinelediklerini belirterek şöyle konuştu: “Basının özgürlüğünü halkın haber alma hakkı için istiyoruz. Basın yerinde kullanılırsa büyük bir güç, büyük bir silah olduğunu 15 Temmuz’da gördünüz. Yetkililer, bu gücü millet yararına kullanmayanlara prim vermeyin. Basın özgürlüğünü şahsi özgürlüğü olarak görüp milletin değerlerine, insanların özel hayatlarına saldıranların tehdit ve şantajlarına boyun eğmeyin, destek vermeyin, dikkate almayın, okumayın, tıklamayın, reyting yaptırmayın. Bunu yaptığınızda, inanın kısa sürede imha edecektir bu asalak tipler kendi kendilerini. Böylece hem ülke, hem basın camiası kurtulacaktır kanserli hücrelerinden. Ülke çıkarı, toplum çıkarı bunu gerektirir. Hak ve hakka inananların bu adımı atacaklarına inancımız tamdır. Kalkışmanın bastırılmasında kullanılan en etkili silah hiç şüphesiz gazetecilerdi. Gazeteciler işini iyi yapmasaydı, olayları doğru şekilde insanlara aktarmasaydı, o gece sokaklara çıkan insanların mücadelesi birbirlerine cesaret veremeyecekti. O gece herkes üzerine düşen görevi çok iyi yaptı. O gece millet uyandı, küllerinden yeniden doğdu. O gece Türk Basını da Kurtuluş Savaşı yıllarındaki gibi milli duruş sergiledi. ALLAH BİZLERE BİR DAHA DARBE MANŞETLERİ ATTIRMASIN Meslektaşlarımızın her biri Hasan Tahsin, Mustafa Necati, Hasan Basri Çantay gibiydi. 15 Temmuz destanını an be an görüntüledi, demokrasiye ölümüne sahip çıkıldığını belgeleriyle tüm dünyaya duyururken bir de şehit verdi. Unutmayın istiyoruz objektifleriyle, kalemleriyle o geceyi aydınlatan, tek yürek, tek sese dönüşen manşetleriyle demokrasiye sahip çıkan gazete ve gazetecileri. Kuvayi Milliye şehrinin gazetecileri olarak unutmuyoruz, unutturmayacağız o gecenin isimsiz kahramanlarını. Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti yönetimi olarak, Türk basınının kötü sicilini silerek demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğunu kanıtladığı 15 Temmuz gecesinin ertesinde yayımlanan Balıkesir gazetelerinin manşetlerini bir eserde toplamayı ve gelecek nesillere aktarmayı görev kabul ettik. Rabbimiz biz gazetecilere bir daha darbe manşetleri attırmasın”. BASINSIZ DEMOKRASİ OLMAZ Balıkesir Vali Yardımcısı İsmail Demirhan, Türkiye’de çalışan tüm gazetecilerin basın bayramını kutlayarak başladığı konuşmasında, “Basının değerini, önemini hepimiz biliyoruz. Basın olmadan bir ülkede demokrasi olmaz. Basın bana göre demokrasinin en önemli katmanlarından birisidir. Bu bakımdan basının kıymetini, değerini hepimizin bilmesi gerekir. Basın mensupları özveriyle çalışıyorlar. Olumsuz şartlar içerisinde olsalar bile görevlerini en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorlar. Bunu da hepimiz gözlemliyoruz. Bu bakımdan basın çalışanlarına kolaylıklar diliyorum. Allah kolaylık versin ki demokrasimiz güçlensin, insan haklarıyla ilgili hususlarda da basının çok önemli görevleri var. Ben tüm gazetecilerin basın bayramını kutluyorum” ifadelerini kullandı. 15 TEMMUZ GAZETE MANŞETLERİ KİTABI ARMAĞAN EDİLDİ Ramazan Demir, sergiye katılanlara teşekkür ettikten sonra konuklara, Balıkesir gazetelerinin manşetlerinin oluşturduğu “15 Temmuz Gazete Manşetleri” kitabını armağan etti. Kitap dağıtımının ardından, AK Parti Altıeylül İlçe Başkanlığı’nın cemiyet üyelerine jest olarak getirdiği pasta kesildi, konuklara ikram edildi. 15 Temmuz Gazete Manşetleri Sergisi büyük ilgi gördü, takdire şayan görüldü. Konuklara soğuk meşrubat, pasta, kek, kurabiye ikram edildi.