DEPREM ve YASAL HAKLAR

Son depremlerle ülkemiz, tarifi güç acılar yaşadı. Depremin getirdiği can kayıpları güvenliğimizden tarıma kadar birçok alanı etkileyecek boyuttadır. Bu vahim doğa olayının geleceği de olumsuz yönde etkileyeceği açıktır.

Bilim adamları, özetle, konutun yapıldığı toprağa bakın, buna izin veren tüm yetkilileri denetleyin ve hakkınızı arayın diyorlar.

Balıkesir’in de benzer deprem olasılığı yaşayabileceği bilim adamları tarafında defalarca söylendi ve söylenmektedir.

Her türlü çalışmada bilgi ve tecrübe birikimi önemlidir. Hiçbir yetkilinin vatandaşın endişesine, görüşlerini bildirmesine ve sorgulamasına dudak bükmeye, küçümsemeye, kulak arkası etmeye hakkı yoktur. Bazen kırıntı bir bilgi hayatî konularda can kurtarır.

Biz her şeyi biliyoruz tedbirleri alıyoruz demek de yetmez. Yapılan işler, gözle görülür bir hale getirilmeli ve geniş bir halk kitlesi konuyla ilgili bilinçlendirilmelidir.

İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu da 125. Maddede dile getirilmiştir. Kamu Görevlileri Etik Davranış ile Başvuru Usul ve Esaslar hakkında Yönetmelikte de kamu görevlilerini halkın bilgi hakkını kullanmasına yardımcı olmasını ister. (2)

Depremin ne kadar ciddiye alınacak bir felaket olduğuna bir defa daha şahit olduk. Deprem fayı geçen yerlere konut yapım izni verenler, inşaat malzemesi çalarak kâr etmeye çalışan yüklenici ve bunlara göz yuman yetkililer anasız babasız kalan çocukların gözyaşlarını görmeli, evsiz yurtsuz kalan insanların çığlıklarını yüreklerinde duymalıdır.

Altınoluk Tarihi Andandros Şehrini Kurtarma Koruma ve Yaşatma Derneği’nim konuyla ilgili etkinliğinde konuşan Değerli Bilim adamı Prof. Dr. Abdullah SOYKAN, deprem sonrası acil toplanma ve geçici iskân alanlarıyla ilgili görüşlerini dile getirdi.

Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü de yapan Soykan deprem sonrası vatandaşların barınacağı yerlerin önceden depreme en dayanıklı şekilde ve zaruri ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yapılması gerektiğine değinerek Japonya’da halkın deprem sırasında sağlam yapılmış okullara sığındıklarını belirtti.

Geçici iskân alanlarının vatandaşın ihtiyaçlarına cevap vermediğine, yağmur, kar, dolu yağdığında fırtına estiğinde vatandaşın zarar gördüğüne geçmişte şahit olduk.

Edremit ve çevresinde deprem olma olasılığının arttığının söylendiği bir ortamda dikkatlerin acil toplanma ve geçici iskân alanlarına çevrilmesi son derece önemlidir.

(1)