NEZİH DEMİRKENT'in
VEFAT YILDÖNÜMÜNDE...

Anlamını bilip bilmeden 
dünkü yetmelere "duayen" diyorsunuz ya,
inanın kemiklerini sızlatıyorsunuz 
bizim mesleğe ömürlerini verip tüketen, yaptıkları güzel işler nedeniyle yokluklarında da yaşatılan ustaların..

Hasan Basri Çantay, Münir Yenal, Cevdet Demiray, Cahit Albayrak, Ekrem Balıbek, Reşit Kıpçak, Nejat Akpınar, Turhan Savaş, İzzettin Yaşbek, Hasan Çakmak, Emrah Sağdıç, Şadi Kural, Fikri Özakbaş gibi usta diyebileceğimiz isimlerden biri de Nezih Demirkent idi.

Nezih abi sadece gazeteciydi.

Biz taşralıların İstanbul'daki gür sesiydi.

İşin mutfağından gelip patronluğa kadar uzanan örnek bir gazetecilik hikayesi bıraktı geride.

Çileyi de bilir, cefayı da.. 

Bizim mesleğe çok uzak olsa da sefayı da, vefayı da bilenlerden idi.

Öyle olduğu için vefatından sonra, gazetesi DÜNYA basın emekçilerine kaldı.

Üstadın işi/gücü 
Anadolu Basını ve 
gazetecilerinin birlikteliğiydi.

Genç gazetecilerin baş öğretmeniydi.

Muhabirlerin hakkını, hukukunu her ortamda savundu.

Bu amaçla güzel adımlar da attı, Anadolu gazetecilerini çatı kuruluş altında toplayıp birbirine kenetledi.

Örgütlü güç yenilmez...
Gazetecileri sadece gazeteciler korur
... diyenlerimizdendi.

Bugün mü?

Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim.


Çünkü, 

Mesleğin ne olduğunu bilemeyecek kadar pespayeleşen dünkü yetmeler her yeri tarumar etti.

Girdikleri işlerde dikiş tutturamayan tiplerin, "bir de şu gastecilik işine el atayım" demesiyle bizim mesleğin ne tadı kaldı, ne tuzu.

Hak ve halk yolunda hakikat peşinde koşanlar, 
kişisel çıkarları uğruna tüm değerleri ayaklar altına alan şarlatanların yanında azınlığa düştü, düşecek.

Kendimi kimi vakitler,  henüz maçın başında tribünlerdeki havaya bakıp ringe havlu atmış boksöre benzetiyorum.

Bazen de çok afedersiniz, ama bildiğiniz salak gibi hissediyorum.

En kötü olanı da,
iyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırt etmeden 

Pespayelere "duayen" diyorsunuz ya...

En çok da, o gücümüze gidiyor biliyor musunuz?

Gerçi bugüne kadar bilememişsiniz

Dün ustalar, bugün bizim gibi saflar,

Gözünüzün içine baka baka, anlayacağınız dilde söyledi.

Görmeniz, duymadınız, bilmediniz...

Bundan sonra nerden bileceksiniz ki?

Eninde sonunda

gerçek olan ile yüzleşiyor insanoğlu, ama o vakit iş işten çoooktan geçmiş oluyor.

Kardeşlerim 
asıl ilginç olan şu;

Hadi sokaktaki vatandaş neyin ne olduğunu bilemez.

Peki kamu kurum ve kuruluşlarının hiç mi hafızası mı yok?

Vefat yıldönümünde
saygıyla, özlemle ve rahmetle anıyorum büyük  ustayı.


#nezihdemirkent


13 Şubat 2022 | Balıkesir | Ramazan Demir