Belki yokluk vardı, sıkıntı vardı, çile vardı. 
Lakin huzur vardı, mutluluk vardı, kanaat vardı, ahlak vardı, edep vardı, haya vardı, insanların gönlünde merhamet vardı. 
Dostluk vardı, arkadaşlık vardı, komşuluk vardı, güçlü akrabalık bağları vardı. 
Benim Ülkemin solcusu bile adam gibi solcu, Millet düşmanı değildi. 
O günlerin Müslümanları adam gibi dindar, içi dışı farklı değildi. 
Eskiden kıblemiz birdi, secdesiz birdi, istikametimiz birdi, davamız birdi, para bizim için araç, amaç Allah'ın rızasını kazanmak idi. 
Eskiden acımız birdi, sevincimiz birdi, gayemiz aynı hedefimiz birdi, eskiden kavga etsek de sevdamız birdi, sevdamız bu Ülkeydi, sevdamız bu Milletti. 
Evlerimiz şendi, yuvalarımız sıcak, camlarda muhabbetler yapılır, sokaklara sevgi tomurcukları ekilirdi. Çocuklarımız mutlu sokaklarda koşar eğlenir, ağlar gülerdi. 
Eskiden kula kulluk yoktu. Haksızlık karşısında susmak yoktu. Eskiden dava adamları vardı, parayla pulla, makam mevkiyle satın alınamayan adamlar.
Biz eskiden daha güzel insanlardık. Mahallede köyde bir cenaze olduğun da, bir akrabamıza arkadaşımızı kaybedince üzülür, günlerce yas tutardık.
Hatta televizyonları bile açmaz, düğün yaparken komşumuz ölse, düğünü erteler hiç yoksa müzik çalmazdık. 
Bizler eskiden daha güzel insanlardık. 
Dostlar; 
Bir sene önce 15 Temmuz gibi ihaneti yaşamamışken, bir sene önce yüzlerce Şehit, binlerce Gazi kendini bu topraklar için feda etmiş iken, Evlatlarımız Mehmetçiklerimiz Katoda, Çukurca'da Cudi'de El-Bab'da, Başika'da Ay Yıldızlı bayrağımızın altında nöbet tutarken, gerektiğinde Şehit düşüp Anadolu'nun dört bir yanına Albayraklı tabutlarla giderken. 
Şehit analarının, babalarının, eşlerinin dağlanan yüreklerine taş basıp, Vatan sağ olsun, Şehitler ölmez, Vatan bölünmez haykırışları arşı alayı titretirken. 
Kimimiz klima altında sıcağın derdinde, 
Kimimiz nerede tatil yapacağımızın derdinde, 
Kimimiz inandığımız diğerleri bir kenara bırakıp, daha fazla helal haram demeden nasıl para kazanırım derdinde, 
Kimimiz yemeğimizde ki tuzun, 
Kimimiz içkimiz deki buzun,
Kimimiz siyasette nasıl tekrar yer bulurum derdin de,
Kimimiz de büyüsüne kapıldığımız, altımızdaki oturduğumuz koltuğumuzu, kaybetmemenin derdinde. 
Sadece sizlere gülüyorum, içinde bulunduğunuz hipnozdan kurtulmanızı diliyorum. 
Dünya da, dünyanın bütün makamları da, dünyanın bütün varlıkları da, sizlerin olsun. 
Bu dünyada bir şeyiniz yoksa Üzülmeyin Dostlar, gerçek Müslümanlar bu dünyaya garip geldiler, garip göçecekler, İnşallah bizlerde bu garipler kervanına dahil olup, bizleri yok dan var eden Rabbimizin rızasını kazanırız. 
Ben denizi soracak olursanız, dünyaya öyle dalmışım ki, bu günahkar halimle ne hesap verecek , nede Peygamberimize komşu olacak yüzüm var. 
Benim tek kurtuluşum,şu günahkar bedenimi Allah yolunda feda etmek, zor ya, şehitlik mertebesine ermek, bu sayede hiç yoksa ahirette yüzü kap kara olanlardan olmamak, hiç yoksa günahlarım dağlar kadar olsa da Rabbimin Gafur sıfatına nail olmak, Cennetin kapısın dan süzülüp bir kenarın da var olmak.
Dostlar; 
Allah rızası için lütfen dua edin,
Rabbim şehitlik mertebesi nasip şu günahkar kardeşinize
Selam ve dua ile