Bunlardan biri şöyle:
"Balıkesirliler olarak biraz tutucuyuz. Yeniliklere pek alışık değiliz. Hemen adapte olamıyoruz.."
Aykul'a böyle dedirten noktaya getiren benim sorumdu.
Milli Kuvvetler Caddesi için ne düşündüğünü sorduğumda Aykul, sanki damarına basılmışcasına yumdu gözünü, açtı ağzını..
Neler söyledi, neler.
Özetiyse yukarıdaki satırlara aldığımız cümleleriydi.
Asıl bomba sözünü sona sakladık.
Okuyunca elinizi şakağınıza götürüp düşüncelere dalacağınıza eminim.
***
Yazılarımı takip edenler iyi anımsarlar..
Kentin en eski caddesinin trafiğe kapatılmasını yıllardır seslendirenlerden biriyim.
Kapatıldığında İstanbul'un ünlü İstiklal Caddesi'ne dönüşmesede, Sakarya'nın Çark caddesi gibi hareketli olacağına inananlardanım.
Günün her saatinde "iğne atsanız yere düşmez" dedirtecek insan sirkülasyonunun yaşandığı İstiklal'i görmeyeniz yoktur.
Kiminiz o yollarından yürümüştür, kiminizde televizyon ekranlarından biliyorsunuzdur.
İstiklal'i değil, Sakarya'nın Çark'ını örnek vermek istiyorum.
Çünkü herşeyiyle bizim Milli Kuvvetler'i anımsatıyor bana.
Hepimizin yüreklerini dağlayan ve Allah'tan o büyük acıyı bir daha yaşatmamasını dilediğimiz Marmara depremi öncesinde bizim Millikuvvetler gibiydi Çark..
***
17 Ağustos sonrasında yeniden yapılanmaya gitti Sakarya, büyük bir değişim yaşadı.
Çark'ta, tıpkı bizdeki tutucuların sergilediği benzeri inata rağmen, değişimden nasibini aldı.
Peyzaj düzenlemesi yaptılar. Ağaçlar diktiler, yol ortasına oturma düzenleri kurdular.
O gün bugündür İstiklal'i aratmayan görüntüler var Çark caddesinde.
Hem Çark'taki mekan sahiplerinin, hem işletmecilerin çarkı dönüyor, hem de Sakaryalılar, gelen misafirlerine Çark'ta bir tur attırmadan evlerine göndermiyor.
****
Bizim gibi düşünenler, Balıkesir'de de böyle bir caddenin olması için yıllar yılıdır konuşuyor, diller döküyor, örnekler veriyor, ama hayalleri gerçeğe dönüşmüyor!
Bunun farklı nedenleri var?
Bizler gibi sizlerde çok iyi biliyorsunuz.
Ne olursunuz şunu birkez daha düşünün.
Milli Kuvvetler caddesi trafiğe kapatılsa, küçük bir düzenleme yapılsa, inanın Balıkesir farklı bir görünüm yanında kimlik kazanır.
Bununla birlikte, "alanın da verenin de memnun" olacağı misali, bölgedeki mekan sahipleriyle kent insanının kapatılmış halini çok seveceklerine inanıyorum.
***
Maalesef buna hazır olmadığımızı bilmek düşündürücü kentin geleceği adına..
Kenti güzelleştirecek, hareketlilik kazandıracak, birkaç çatlak ses dışında kent halkının tamamının memnun kalacağı konu üzerinde bile birlikte hareket edebilme, karar verebilme kabiliyetinden yoksun olduğumuzu görmek üzüyor bizi yarınlar adına..
Birkaç yıldır ise, "kısmi kapatma"yı konuşuyoruz, tartışıyoruz.
Milli Kuvvetlerde böyle bir uygulamanın artı değer kazandıracağına inanmıyorum.
Dolayısıyla sayın Belediye Başkanı'nı son yılındaki projeleri arasında yer verdiği bu işi gerçeğe dönüştürmeden önce bir kez daha düşünmeye, sağduyu sahibi olmaya çağırıyorum. Tıpkı, yıkılan hal binasının yerine halka rağmen yeni bir bina yapma konusundaki ısrarcı tutumunu değiştirmesini beklediğimiz gibi..
***
Sözlerimize, bu kentin çarpık yapılaşmasında meslektaşlarının çizdikleri projelerle katkıları olan mimarların Balıkesir'deki lideri temsilcisi durumundaki Tevfik Aykul'un sözleriyle başladık, onun sözleriyle bitirelim:
"Balıkesir'in kent merkezini (Milli Kuvvetler, Anafartalar, Kızılay, Atalar, Turan Caddeleriyle Hal Binası'nın olduğu bölgeyi kapsayan alan) düzeltmek için iki seçenek var.
Birincisi;
Savaş çıkacak.
Düşecek bombayla yerle bir olacak.
İkincisi;
Deprem olacak...!
***
Ne savaş çıksın, ne deprem olsun.
Balıkesir adına karar verenler bu manzaradan memnun olduğuna göre, bizlere bilmem ne yemek düşer!
Hem biraz tutucu değil miydik?
O zaman;
Eski köye yeni adet getirecek halimiz yok ya!..
.................
GÜNÜN SÖZÜ
Sırtı yere geldikten sonra kazanmış olmak yalnız siyaset alanında görülür.
E. Fause