TÜRKİYE, son 10 yılın en farklı günlerini yaşıyor.
Çok hassas süreçte olduğumuz malum.
Gerçi hiç bitmedi, bitmeyecek gibi de görünüyor bu kritik dönemler.
Aslında "yüzdük yüzdük, tam kuyruğuna geldik" diyebileceğimiz dönemdeydik.
Milli birlik ve kardeşlik projesi son düzlük gibiydi adeta ülkemizin önündeki..
Şu "Gezi" herşeyi "Gazi" ediverdi sanki.
İstemiyorlar.. istemiyorlar..
Türkiye'nin düzlüğe çıkmasını..
Halkımızın bir, beraber, kardeşçe yaşamasını..
İstemiyorlar.. istemiyorlar..
***
Ne kadarda halisane duygularla başlamıştı oysa 'Gezi' eylemi.
Ne kadarda halisane duygularla başlamıştı oysa 'Gezi' eylemi.
Üç gün sonra işin rengi, boyutu nasılda değişiverdi.
Bir sihirli el değmişçesine yeni nesil ayaklandırıldı.
Elbette gençleri bu noktaya getiren yanlışlar vardır.
Yanlışın üzerine yanlışla giden, gençlerin ateşini körükleyenlerde vardır.
En güzel mesajı Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı verdi:
“Muhalefetin senelerce uğraşsa da başaramayacağı bir şeyi 4-5 günde başardık ve normal koşullarda bir araya gelmesi düşünülemeyecek olan birbirinden çok farklı kesimleri, grupları, fraksiyonları toz duman içerisinde birbirleriyle buluşturduk…”
Provokatörlerin arayıpta bulamadığı ortamı, zemini hazırladık diye katkıda bulunalım sayın bakanımızın söylemlerine..
***
Ülkemizin düzlüğe çıkmasını istemeyen güçler, ideolojik ve illegal örgütler, marjinal gruplar, uluslararası ajan provokatörlerTaksim çıkışlı protestoları çok iyi kullanıp AK Parti’ye karşı bütün hasımları, ortak hareket etme imkanı yakaladılar ve çok profesyonelce, bir isyanı organize ettiler ülkenin dört yanında.
Ülkemizin düzlüğe çıkmasını istemeyen güçler, ideolojik ve illegal örgütler, marjinal gruplar, uluslararası ajan provokatörlerTaksim çıkışlı protestoları çok iyi kullanıp AK Parti’ye karşı bütün hasımları, ortak hareket etme imkanı yakaladılar ve çok profesyonelce, bir isyanı organize ettiler ülkenin dört yanında.
Görünen o ki, vesayet güç kaybetmemiş.
Çünkü, derin yapı dediğimiz güç odakları bütün adamlarıyla sahne aldı.
Türkiye için en büyük tehlike olan, gerilim ve kutuplaşmanın tohumlarını ekti.
AK Parti iktidarının yapması gereken bir taraftan bu toplumsal protestonun sosyolojisini doğru yönde anlamalı, diğer yandanda demokratikleşme yolunda kararlılıkla yoluna devam etmelidir. Aksi halde, gösterilecek küçük bir zaaf bile, Türkiye’yi eski karanlık günlerine döndürebilir.
***
***
Biz o günleri yaşadık, bir daha mı asla... diyerek gerilim ve kutuplaşmayı tahrik eden mesajların birbirini izlediği sosyal paylaşım sitelerinde bir gezintiye çıktık..
İşte sizin için seçtiğimiz bir mesaj:
İşte sizin için seçtiğimiz bir mesaj:
İyi niyetli olarak demokratik hakkını kullanarak yasal sınırlar içerisinde protesto gösterilerinde bulunanlara bir diyeceğimiz doğal olarak olamaz.
Ancak bu iyi niyetli kişilerin arkasına saklanarak fırsat bu fırsat diyerek ağza alınmayacak küfürler eden , aşağılamalarda bulunan, tehditler savuran ,yalanlarla insanların aklını karıştırmaya çalışan, kamu mallarına zarar veren “Ülkede kargaşa olsun da Hükümet gitsin” diyen öyle bir kesim var ki onlara söyleyecek bir söz bulamıyorum. En ağırı da o dünya güzeli Bayrağımızın, İstiklal Marşımızın ve Büyük Atatürk'ün bu kişilerce istismar aracı olarak kullanılmaya çalışılıyor olmaları işte buna dayanamıyorum.