Devamına ne derseniz deyin…

Sınır ötesine…

Sürgüne…

Şehrin öte yakasına….

Teeee….

Yeni Sanayi 2. kapı civarına…

Öyle mi?..

&

Yeni adliye binasının açıldığı günleri hatırlayalım.

Yeni bina açıyorsunuz.

Adalet Sarayı falan yazıyorsunuz kapıya.

Saray maray!..

Daha açıldığı an elbise dar geliyor, icra müdürlüklerinden biri bodruma, biri barakaya sıkıştırılıyor.

Şanslı olan diğer 3 daire kendine normal bir yer bulabiliyor.

Yargı gerçeklerinden biridir:

İcra müdürlükleri, on binlerce dosyaya ve aşırı iş yüküne rağmen, her zaman adliyelerin üvey evlatlarıdır.

Başka adliyelerde de öyledir.

Burada da öyledir.

Şimdi yeni gelen hakim ve savcılara, yeni açılan mahkemelere salon ve oda bulunamadığı için…

Adliye koridorlarına yapılan çıkma odalar da yetmediği için…

Bir süre icraların taşınması gündemdeydi.

Yani koca Balıkesir Adliyesi’nin devasa bahçesine bir ek bina yapılamadı yıllardır.

Baraka gibi bir şey yapsanız o bile kurtarır.

Prefabrik bir şeyler düşünülse amenna…

Devasa bahçesi var adliyenin.

Şimdi taşınıyorlar, taşınacaklar….

Teeee Yeni Sanayi 2.kapı civarına…

Adliyenin 180 derece zıt yönüne.

Çünkü başka yer yoktu şehirde, daha uzak ve daha ters bir yer düşünülemezdi!

İcralar demek; Asliye Hukuk ile, İcra Hukuk Mahkemeleri ile iç içe olmak demek.

İcralar demek; tüm hesap işlemleri resmi olarak Vakıfbank üzerinden yürüdüğü için Vakıfbank ile iç içe olmak demek!..

Teeeee oraya gidince n’apacak vatandaş?

Dosya borcu yatıracak.

Harç yatıracak.

Masraf yatıracak.

0,35 kuruşluk posta parası yatıracak…

0,35 kuruşu nereye yatıracak?..

Vakıfbank’a…

Halihazırda adliye içerisindeki Vakıfbank şubesi bile sırf icra daireleri için açılmadı mı oysa?

Hatta adliyedeki Vakıfbank Şubesi’nin ismi de ne ilginçtir ki, “Vakıfbank İcra Daireleri Bağlı Şubesi” değil mi?

Peki şimdi nerede olacak en yakın Vakıfbank?

Sanayinin içinde.

İcra Daireleri Bağlı Şubesi’nden istikamet Sanayi Şubesi’ne…

Bari Sanayinin içine taşısaydınız da Vakıfbank’a yakın olsaydı, vatandaşa eziyet olmasaydı.

Bu karardan vazgeçilmezse işi var vatandaşın, avukatın, memurun, müdürün…

İcra Hukuk Mahkemesi dosya isteyecek.

Asliye Hukuk Mahkemesi dosya isteyecek.
İcra Müdürlüğü mahkemeden dosya talep edecek…

Bir tarafı Adalet Sarayı….

Diğer tarafı teeeee şehrin 180 derece zıt tarafı.

Vatandaşa nasıl eziyet.

Personele nasıl zorluk.

Avukatlar kaç parçaya bölünsün…

Hadi tüm bu koca koca işkenceler bir yana…

O icra dairelerine zimmetli icra dosyaları oradan oraya nasıl taşınacak?
Taksi dolmuşla mı? Belediye otobüsüyle mi?

Her riske açık olarak dosyaların adliye binasının dışına çıkması ne kadar güvenli?

Binanın tabelasına saray yazmakla olmuyor işte.

Akıl var, fiili gerçeklik var.

Eskiden de icralar ayrı binadaydı ama o zaman adliye Hükümet Konağı’nda… İcra müdürlükleri de 100 metre ötedeydi.

Balıkesir’e özgü tuhaflıklar silsilesidir bu.

Kredi Yurtlar bir tarafta, üniversite öteki tarafta.

Şimdi adaletin sarayı da aynı tersliğe özenmiş gibi…

Adaletin Sarayı bir tarafta… Üvey icra daireleri şehrin öte yakasında… Sürgünde, sınır ötesinde…

0,35 kuruş için vatandaşı Vakıfbank’a yönlendirecek olan icracılara Allah kolaylık versin…

Epey bir kavga gürültü yaşayacaklar…

Demedi demeyin; bu kadar ters bir karar olmaz.

Yazıktır!