Her zaman söyleye geldiğimiz güzel bir söz vardır, hatasız insan olmaz diye. Mühim olan daha sonra hatasını, yanlışını anlayıp yanlış yaptım veya yanlış yapmışım diyebilmektir ERDEM.

Veya bir başka deyişle ‘’Kendisini samimi gösterene inanıp destek olduktan sonra, inandığı ve güvendiği kişinin gerçek yüzü ortaya çıkınca ona tavır koyabilmektir ERDEM.

31 Mart mahalli seçimlerinde pek çok insanımız maalesef tercihlerinde yanıldılar veya yanıltıldılar. Sureti Haktan görünüp insanımızı CHP, HDP ve İP gibi siyasi partilerin sofrasına katık edenleri izledik 31 Mart seçimlerinde.

Ömrünün tüm safhalarını islâm’a adamış, İslam birliği için yaptığı mücadelesinde tüm şer güçleri karşısına almaktan çekinmemiş ve özellikle Türkiye Müslümanlarına cesaret vererek, Siyaset sahnesinde bizde varız diyerek inanan insanlar için çığır açmış bir Parti liderimiz vardı, cennet mekan  Prf. Dr. Mücahit Necmettin Erbakan.  

Erbakan hocamızın çok sık kullandığı sözlerin başında gelirdi;’’Lâ galibe İllallah’ zaferin sahibi sadece ve sadece Allah’tır. Her başarılı hareketten sonra az da olsa böbürlenme yoluna gidenlerin kulağına küpe olması amacıyla söylenen bu ilâhi söz, inanan insanların hayatları boyunca en yükseklerde tutuğu manevi bir ikaz bayrağıdır.31 Mart da, önemli bir dönemeç mesabesinde mahalli seçimler geçirdik. Seçimin galipleri olduğu gibi mağlupları da elbette vardır. Sözün burasında unutmamamız gereken en önemli husus galibiyet kadar mağlubiyeti de kabul edip daha fazla çalışarak gelecek seçimlerde galibiyet yönünde çalışabilmektir. Tabi Hak yolda Hak için çalışmak şartıyla  Ülkemizdeki inanan insanların yanı sıra dünyamızın tüm bölgelerindeki Müslümanların ve her dinden mazlumların yaptığı hayır dualarla kazanıldığına inandığımız 31 Mart mahalli idareler zaferi, elhamdülillah pek fazla bir olumsuzluk olmadan neticelendi diyebiliriz. Tüm icraatlarıyla hakka bağlı olarak zaferden zafere koşturan Tayyip Beyin bu zaferi, 17 yıl içersinde kazandığı 15. Zaferidir. Üst üste 15 seçimden hep galibiyetle çıkan bir Devlet Başkanını dünyamız bu güne kadar pek görmemiştir dersek hiç de yanılmış olmayız.  

Bu zaferlerin kazanılmasında en büyük etken mazlumların , gariplerin ve ezilmişlerin yaptıkları dualardır. Bu seçimlerde; İslâm’la ve Müslümanla her daim alay eden, Müslümanları acımasızca katleden, camilerimizi yakıp yıkan, il ve ilçelerimizi hendeklerle harabeye çeviren, bölge insanını dağa kaldırıp Türkiye’ye karşı savaştıran ve dağa kaldırdıkları genç kızların iffetlerini tarumar eden bebek katillerinin hamileri de Demokrasinin nimetlerinden faydalanıp, Parti adı altında örgütlenerek daha önceleri olduğu gibi 31 Mart 2019 Mahalli seçimlerine katıldılar. 

Adı Parti olduğu için bazı partilerimiz ve parti yöneticileri, bilerek veya bilmeyerek bunlara yardımcı ve destek oldular.

Pek çok bölgede inanan insanların dualarıyla zaferden zafere koşan Tayyip beyin muhteşem zaferinin daha bir büyük ve ihtişamlı olmasını engellediler. Yanlışa delicesine koşanları uyandırmak istedik ama olmadı. Yazılarımızla elimizden geldiğince uyarmaya çalıştık ama bizi adeta düşman bilip hakaret ettiler. İslâm güzel ahlâkı, hayat yapmaktır.

Hâlbuki Güzel ahlâk güvendir, edeptir saygıdır. Fedakârlıktır. Şimdi bazı arkadaşlarımızdan duyuyoruz; (Yahu ben onları samimi zannediyordum, bu sebeple falan partiye oy verdim. Falan kişiye aldandım. Şimdi anladım ki kazın ayağı hiç de öyle değilmiş.

Tayyip Beyin az farkla kaybettiği yerlerde benim oyum olsaydı belki böyle olmayacaktı demeye başlamışlar.)  Bu vakitten sonra ağlamanın sızlamanın ve yakınmanın faydası yok.

Şimdi ERDEMLİ olmanın zamanı.

Hata veya yanlış yapıldıysa ki yapılmıştır, öz eleştiri yaparak bunu telafi edebiliriz. Hani hep diyoruz ya (hatadan dönmek fazilettir diye) Tercihini doğru yaparak zafere ortak olanların zaferlerini kutlamaları elbette haklarıdır aşırıya kaçmamak ve kaybedenleri tahrik etmemek şartıyla.

Bu arada Batıl Partiler yanı sıra din, iman, vatan, bayrak düşmanı parti görünümlü örgütlere de, liderinin veya çevresinin etkisiyle sehven oy vermiş insanlarımızın da başlarını ellerinin arasına alıp düşünmeleri zamanıdır.

İşte şimdi, ERDEMLİLİK göstererek hatasını anlamanın veya güvendiği inandığı odaklar tarafından aldatıldığını düşünerek vicdan muhasebesi yapmanın ve yanlış tercihinin nelere malolduğunu anlamanın da tam zamanıdır.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi; ERDEM, kendisini samimi gösterene inanıp destek olduktan sonra,  inandığı ve destek olduğu kişinin, liderin gerçek yüzü ortaya çıkınca ona tavır koyabilmektir.