KORKUTAN..(MI?)

Dalaman’da korkutan deprem.

Bursa’da korkutan deprem.

Çanakkale’de korkutan deprem.

Ege Denizi’nde meydana gelen deprem korkuttu.

Yalova’da korkutan deprem.

Bodrum’da meydana gelen depremde vatandaşlar geceyi sokakta geçirdi.

Van Gevaş’ta meydana gelen deprem korkuttu.

Kuşadası Körfezi’nde korkutan deprem.

Tekirdağ’da deprem korkuttu.

Sallanmayan yerimiz yok.

Anadolu faylar altında biliyorsunuz.

Kandilli Rasathanesi’nin sayfasına bir girin şimdi, son 24 saatte, son bir haftada olan depremlere şöyle bir bakın.

Beşik gibiyiz kuzeyden güneye, doğudan batıya…

Dakika dakika bir an durmuyor altımız.

Fokurdayan kazan gibi.

Patlayacak volkan misali.

Yukarıda yazdıklarımız gazete ve/veya televizyonlarda duyduğumuz, okuduğumuz haber başlıkları.

Devam edelim:

Muş’ta korkutan deprem.

Elazığ’da korkutan deprem.

Bitlis’te korkutan deprem.

Marmara Denizi’nde meydana gelen deprem İstanbulluları korkuttu.

Gerçekten korkuyor muyuz?

Yok yok samimi olarak soruyoruz; gerçekten korkuyor muyuz?..

Hepimiz insanız, hepimizin duyguları var; kuşkusuz her hissedilen sarsılış hepimizi korkutuyor.

Bulunduğumuz yerde çakılı kalakalıyoruz.

Peki devlet baba korkuyor mu?..

Görünen o ki korkmuyor.

Çünkü kuzu gibi “büyük deprem” bekleniyor.

Marmara ve İstanbul’u etkileyecek büyük deprem bilim insanlarına göre mutlaka olacak… Belki yarın, belki 10 yıl sonra, belki 30 yıl sonra.

Ama olacak.

Peki her gün haberlere yansıyan “korkutan deprem” kelimeleri ne ifade ediyor?..

Korkutuyorsa deprem bu halde mi oluruz?.. 1999 büyük depreminin ardından o telaşlı hazırlıklar, ciddi ciddi kafa yormalar zamanın içinde soğudu gitti.

Ne kadar hazır ki İstanbul ve Marmara depreme?

1999 depreminden sonra İstanbul’da 490 adet toplanma alanı oluşturulmuş.

Bugün itibariyle bu toplanma alanlarının 400’ü yok olmuş gitmiş, binalar ve AVM’lerle beşte dördü yok olmuş, üç beş yıla kalmaz eldeki 90 da gider!

Keza, toplanma alanları kuşkusuz evlerin yıkılmasından zarar görmeyecek uzaklıkta olmalıyken bugün için böyle bir imkan da ortadan kalkmış, İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı diyor ki “depremde sokağa çıkmak yerine evde oturmak daha güvenli”.

Tablo 1999’un üzerinden 20 yıl geçtikten sonra bu vaziyette.

Birey olarak sallantının en hafifinden bile korkuyoruz doğal olarak.

Ama yetkili sorumlular, deprem olmayacakmış gibi rehavet içindeler.

Depremden korkulsa manzara bu mu olur?..