KÜRESEL PUZZLE VE ASYA'DA BEKLENEN GELİŞMELER-3

Gidişata göre; Batının gelişmiş ülkelerinin başka coğrafyalardaki yükselen ülkelere göre nispi ekonomik düşüş yaşaması negatif sonuçlarla devam edecek.

YAZI DİZİSİ: (BÖLÜM 3)

ÜLKELER AÇISINDAN GENEL EKONOMİK GİDİŞATIN BÜYÜK KÜRESEL JEOPOLİTİK SORULAR OLUŞTURMASI

Bu Yazı dizisinin Birici bölümünde ele aldığımız gibi; Son 20 yıllık verilere göre batının gelişmiş ülkeleri Dünya'nın birçok coğrafyasındaki ülkelere kıyasla ekonomik ve ticari konularda nisbi olarak düşüş yaşamaktadırlar.

Bu durum uluslararası sermaye ve gelişmiş ülkelerin yönetimleri tarafından iyi bilinen ve üzerinde çalışılan bir konudur. Genel olarak batının gelişmiş ülkelerinin düşüşü karşısında yükselen bölgeler çoğunlukla Asya kıtasındadır. Bunun dışında Akdeniz kıyılarında, Güney Amerika'da ve Afrika'da birkaç Ülke bu gruba katılabilir.

Batının gelişmiş ülkelerinin ekonomik ve uluslararası etki güçlerinde küresel olarak nisbi düşüş yaşaması gerçeği; Ülkelerin veya ülke gruplarının kurduğu küresel sistemin değişmesi ve gelişmişler açısından bir çok temel konuda kayıp anlamına gelir. Bu durum doğal olarak hegemon güçler açısından kolay kabul edilebilecek veya kolayca taşıyabilecek bir konu değildir. Tahtının tehlikede olduğunu gören her hükümranda olduğu gibi öfke veya saldırganlık reflekslerini tetikleyebilecektir. Bu reaksiyonlar rahatları bozulan ülke vatandaşları hem de iktidarları tehlikede ülke yönetimleri için geçerlidir.

Günümüze dönersek; Mevcut gidişatta bu iniş çıkışlar yaşandığına göre; Şartlar uluslararası ilişkileri topyekûn savaş ortamına mı taşıyacaktır? Ya da savaşlar stratejik önemi büyük bölgelerle sınırlı mı kalacaktır? Mevcut durum, ilgili soru ve sorunlar ülke yönetimlerini yoğun endişeye ve hazırlıklara sevk etmektedir.

Küresel ekonomik sıkıntılar her yerde artmaktadır ama batının gelişmiş ülkelerinin yaşadığı ekonomik daralmalar dünyanın geri kalanına göre çok farklı bir seyir izlemektedir.

Küresel borç monitörü raporuna göre: bu yılın 2. çeyreğinde küresel borçlar toplamı 337,5 trilyon dolara ulaşmıştır bu rakamın 228 trilyon doları gelişmiş ülkelere aittir (%67). Gelişmiş ülkelerin içine girdiği ve gittikçe derinleşen borç girdabı giderek yükselmekte ve bu ülkelerde çok büyük dönüşümlere yol açacak potansiyelde bir seyir izlemektedir.

Gelişmiş ülkeler, örneğin İngiltere için dış borç Gayri safi milli hasılasının%287'sine, Fransa için %260'ına, Almanya için ise %152'sine ulaşmıştır. (CEIC birilerine göre - www.ceicdata.com). AB'nin Almanya, Fransa ve Hollanda gibi güçlüleri İspanya ve İtalya gibi ikinci sıradakilerden daha büyük zorluklar içindedir.

ABD için ise bu oran %93, hükümet borçları için ise %124,3 oranıyla 38 trilyon USD'a çıkmıştır.

Avrupa ülkeleri dış borcu düşürecek köktenci önlemler almak yerine, iç politik endişeleri nedeniyle bütçe açıklarını ve borç oranlarını artıracak uygulamalara yönelmektedirler.

Dünyanın hızla gelişen ülkelerinde ise GSMH'a göre dış borç verileri Brezilya için %27,5 Rusya için %13-15, Hindistan için yüzde 19 onda bir ve Çin için %13-15 oranlarında sürdürülebilir şekilde seyir etmektedir.

(Türkiye için bu oran %46'dır. Ancak bu oranın yüzde 40'ına yakın bir kısmı kısa vadelidir; Sorunların ağırlaşması ise büyük ölçüde bu kısa vadeli borçlardan ve çarpışan küresel güçlerin baskılarından kaynaklanmaktadır.)

Gidişata göre; Batının gelişmiş ülkelerinin başka coğrafyalardaki yükselen ülkelere göre nispi ekonomik düşüş yaşaması negatif sonuçlarla devam edecektir.

Bugüne kadar görünmemiş bir manzarayı oluşturan söz konusu gelişmelerin küresel çapta büyük değişmelere neden olması doğal ve kaçınılmaz bir sonuçtur.

- Devam Edecek-