Görevdeyken methiyeler,
koltuk gidince beddualar...
Ne garip şu insan hali!
Mevki varken;
“canım başkanım”, "sayın genel müdürüm", "kıymetli vekilim" vb. kırk takla atışlar..
görev bitince;
“zaten becerememişti”, "her işi sakattı", "hakkımı da helal etmiyorum",
cümleleri havada uçuşuyor.
★
Ne zaman dürüst oluruz?
Ne zaman doğruyu zamanında söyleme cesareti gösteririz?
Hiç kestiremiyorum.
Oysa, "bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için; bu kadar fırıldak olmaya ne gerek var!” değil mi?
Öleceksin, öleceğiz.
Allah bes baki heves, kes gayriden hevesi kes..
★
İkiyüzlülükle, riyakârlıkla,
gelene “ağam”, gidene “paşam” demeye devam ettikçe bu toplumun da, bu sistemin de yarası hiç kapanmaz.
Eleştirilecekse zamanında hakaret etmeden, takdir edilecekse aşırıya kaçmadan samimiyetle…
Gerisi sadece sahte alkış, kuru gürültü.
★
Ha bu arada
Yüzüne karşı haksızlıklarını, yanlışlarını, hatalarını, söyleyemediklerinizin, arkasından da konuşmaya hakkınız olmadığını bilin ki, kardeş eti yemeyesiniz!
★
BİZ SENDEN RAZIYDIK
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, altı yıllık yoğun mesaisinin ardından emekliye ayrıldı.
BİK, 1961’de kurulduğundan beri Anadolu Basınının can suyu, adeta şah damarı oldu.
Yerel gazetelerimizin ayakta kalmasını sağlayan en büyük destekçi…
Ancak, hepimizin malumu, teknoloji çağındayız.
Basılı gazeteler için geri sayım hızlanmış durumda.
Kimileri dijital dönüşümle yoluna devam edecek, kimileri ise kütüphane arşivlerinde nostaljik bir hatıra olarak kalacak.
Resmi ilana dayalı yayıncılık yapanlar için ise, ne yazık ki, gelecekte ışık görünmüyor.
İşin gerçeği bu.
★
Yerel gazetelerimizin dijitale geçiş yapması gerektiğini otuz yıldır söylüyorum.
Eskiden bir yenilik Avrupa’da, Amerika’da doğar, bize 25-30 yılda gelirdi.
Şimdi öyle mi?
Teknoloji, icatlar ışık hızıyla dünyaya yayılıyor.
Bu yüzden, Anadolu Basınının teknolojik dönüşümüne BİK’in öncülük etmesi gerektiğini her zaman savundum.
İşte Cavit Erkılınç, tam da bu noktada farkını ortaya koydu.
★
Göreve geldiğinde, Anadolu Basınının dünü, bugünü ve yarını üzerine uzun uzun hasbihal etmiştik.
Kendisine, sektörün çıkmazlarını, yasa ve yönetmeliklerle uygulamalar arasındaki uçurumu açıkça ifade etmiştim.
İğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırmayı ilke edinmiş biriyim.
Cavit Bey, geçmişteki genel müdürlerin attığı adımların on katını atarak, acı gerçekleri yüzümüze vura vura, nitelikli ve nicelikli bir Anadolu Basını için durmaksızın çalıştı.
★
Onun döneminde, birçok ilimizde yerel gazete sahipleri belki kâr edemese de zarar etmekten kurtuldu.
Eksiklikleriyle bile, internet gazeteciliğinin önünü açan adımlar bir devrim niteliğindeydi.
Erkılınç, dijitalleşme, şeffaflık ve basın sektörünün kurumsal güçlenmesi yolunda önemli projelere imza attı.
Resmi ilan sisteminin modernizasyonu, BİK Analitik projesi ve internet medyasının mevzuata entegrasyonu gibi çalışmalar, onun vizyoner liderliğinin ürünleriydi.
Bunlara hepimiz şahidiz.
★
Elbette, bu değişimden rahatsız olanlar da vardı.
Bana göre onlar, eski Türkiye’nin eski kafalarıydı. Eş, dost, akrabalarıyla doldurdukları kadrolarla resmi ilan pastasından pay kapma derdindeydiler. Sayıları azalsa da, kimi zaman sesleri hâlâ gür çıkıyor.
Ama gerçek şu:
Cavit Erkılınç, kurumsallaşmış, ayakları yere sağlam basan bir Anadolu Basını için bizlerden daha fazla çaba gösterdi.
"Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.." diye bir söz var çok sevdiğim ve ülkü edindiğim. Cavit bey, üstlendiği görevin hakkını vererek bu tanıma uyan güzel insanlardan biriydi.
Biz ondan razıydık, Rabbim de razı olsun. Kendisine sağlıklı, huzurlu, mutlu ve verimli bir emeklilik yaşamı diliyorum.
Anadolu Basınının geleceği için attığı tohumlar, eminim ki yeşerecek ve sektörümüzü daha güçlü kılacak.
★
Cuma gününün rahmeti, bereketi, feyzi içi/dışı bir olan insanların üzerine olsun!
Selametle..