Darbe girişimini haber alır almaz ajanslar ile gazetelerin internet sitelerini taramış ciddi haber kanallarına göz atmıştım.
“Neler oluyor?” sorusunun cevabını bulma adına. 
Ne cuntacılara en küçük prim vardı, ne de bilgi kirliliği.
Dört dörtlük yayıncılık yapıyordu bizim medya..
Hele birde  Başkomutan Erdoğan’ın halka yaptığı çağrıyı görünce “İyi ki Türk Medyası var” demiştim. 
Gurur duymuştum Türk Basınıyla.
Başkanlığını yaptığım Gazeteciler Cemiyeti adına yaptığımız açıklamada kamuoyu ile paylaşmıştım bu onuru.
***
Başbakanımız Binali Yıldırım da, cuntacılara haddinin bildirilmesinde kahramanca rol üstlenen güvenlik güçleriyle tankların önüne yatan milletimize teşekkür ettiği mesajında Türk Medyası’na ayrı bir paragraf ayırdı. 
Yıldırım, şöyle dedi: 
Bir başka teşekkürüm Türk medyasıdır. Böylesine olağanüstü bir durumda Türk milletine yakışır, Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine yakışır bir yayın anlayışı ile darbenin asla ve as-la meşruiyet kazanamayacağını ve bunu Türkiye’nin geleceğine darbe olduğu tezinden hareketle çok milli bir duruş gösterdiler. Bunu için de bütün medya kuruluşlarına teşekkür ediyoruz.
***
Biz de size teşekkür ediyor sayın Başbakan. 
Ve sizden bu vesileyle; demokrasinin olmazsa olmazları arasında ilk sırada gelen basına daha çok kolaylıklar getirilmesini istiyoruz. Kutsal mesleğin yıpranan ve yıpratılan emekçilerinin gasp edilen haklarının da iadesini bekliyoruz.