“Elin terbiyeli oğlu gelir 17 yaşındaki yavuklusunu mecburen kaçırır, çocukları olur. İki taraf bu evliliği bağrına basar. Ama kazara savcı duyarsa aile mahvolur. Ama İstanbul’da 16 yaşında orası burası göbeği açık sanatına Altın Kelebek ödülü verilir. Budur gidişat”
Yazdı biri.
Öteki ise şöyle dedi:
“Dinimizde baliğ olma yaş aralığı belli. Bu yaş aralığına göre yeni bir yasal düzenleme yapılmalı. Daha önce geçici bir düzenleme yapılmaya kalkıldı ama Batıcılar karşı çıkınca geri adım atıldı. Bahsettiğim geçici bir düzenleme değil, kalıcı ve fıtrata uygun bir düzenleme.”
Birincisinin dediği 18 yaşından küçüklerle ilgili kamu davası açılması…
Yine birincinin derdi ve göbeği açık Altın Kelebekli dediği Aleyna Tilki!
İkincisi ise iyice düşürüyor yaş sınırını; baliğ olma yaşının belli olduğunun altını çizerek.
İkincisinin dediği düzenlemeyi, yani küçük yaşta evlenmeyi engelleyenler ise Batıcı dedikleri.
Bakış bu.
Birisi Star yazarı.
Diğeri Milliyet.
Akit falan yazsa anlayacağız amacı… Hadi zorlayalım, Star’ı da bir kenara koyalım…
Peki Milliyet’te yazana ne diyeceğiz?..
Biri Aleyna’ya takmış ve kamu davası açan savcının yaptığına “ne iş” diyor.
Diğeri kız çocukların evlenmesindeki yaş sınırlarının yeniden düzenlenmesini arzuluyor.
Ergenliğe ermenin ne olduğunu anlatacak değiliz.
Peki evlilikte din kurallarını mı esas alacağız?..
O zaman kızlarda evlilik yaşı bazı görüşlere göre 9’a kadar iniyor.
Erkeklerde de 12.
9 yaşındaki kız ile 12 yaşındaki erkek evlenirse pek mutlu olacak bazıları öyle mi?.
Bazıları da her iki cins için 15 yaşı baz alıyor.
15 yaş olsa ne yazar?..
15 yaş dediğin bugünün lise 1, bilemediniz lise 2 öğrencisi…
15 yaşa izin verilse zil takıp oynayacak.
Kafa sadece çocukların evlenme yaşına takılı kalınca böyle oluyor…
İkibinli yıllara geliyorsunuz aynı yerdeler.
2018’e geliyorsunuz aynı yemeği ısıtıyorlar.
2019’a geliyorsunuz yine amaç kızları evlendirmek, ille de çocuk evlendirmek.
Bugünün zaman diliminde çocukların evlenmesini sağlama yönünde tavsiyelerde bulunan bu zat-ı muhteremler için ne diyebiliriz?..
Türkiye’nin temel sorununun, en önemli sorununun her daim cehalet olduğunu sürekli vurgulamaya çalışıyoruz.
Cehaletin ilacı ise eğitim ve okumak.
Çünkü öylesine bir kesim var ki cehaletten beslenen, ülkenin tüm dertleri bitmiş de, ahlak seviyemiz çok ulviymiş gibi kızların evlenmesine kafayı takık durumdalar..
Yok yavuklusuna(!) kaçana neden savcı dava açıyormuş falan demeler.
Neyin kafasını yaşıyorlar bilinmez?..
Kızların evlenmesini, çocuk yaşta gelin olmasını isteyenler o kız çocukların okumasını, çalışmasını, modern hayatta yerinin olmasını isterler mi acaba?
Kızları çocuk doğurma, soyu devam ettirme dışında başka bir bakış açısıyla ne zaman görebilecekler?..
Bu nasıl bir örümcekleniştir?
İlkokuldaki çocuktan tahrik olan manyaklar diyarındayız.
Ne diyor?
“Bu konuda kalıcı ve fıtrata uygun bir düzenleme yapılmalı”
!!!
Neyse ki kadınlarımız var.
Neyse ki, bu kafalara inat nice aydınlık beyinler var.
Yine de düşünmeden edemiyoruz; “nereye” sorusunu sorarak…
Bu kalemler, Akit’te değil çünkü.
Star’da…
Ve ne hazin ki Milliyet’te…
İster köşesinde yazsın, “ister tweet attım ben, köşemde yazmadım” desin!
Bu gidiş, 2019’a da geldik… Nereye sahi?!..