Kim, nerede, neden kullandı böyle söz bilemiyorum.
Bazı kaynaklara da baktım, bulamadım.
Sadece uludağ sözlükte şöyle aktarılıyor bu deyimin hikayesi;
İki adam çok açtırlar ve bir köfteciye giderler. Ceplerindeki para ancak birer porsiyon köfteye yetecek kadardır bu adamların ve köfteler söylenir. Gelen köftelerden çok çok az yiyerek bolca ekmek yerler. Çünkü masada bulunan ekmek için fazladan ücret alınmamaktadır. Ekmekler bitince yine ekmekler gelir ve adamlarımız yine çok çok az köfteyle yeni gelen ekmekleri de mideye indirdirdikten sonra köftecimiz olaya kızar ve meşhur: "Ne kadar köfte o kadar ekmek" sözünü söyler.
Doğru veya yanlış bir tanımlamadır kararını siz verin.
Benim için çokta sorun değil aslında nerede, hangi amaçla kullanıldığı.
Şunu bilir, söylerim.
Atalarımız ne demişse, yerinde demiş.
Taşı gediğine yerleştirmişler söylemleriyle her daim.
"Ne kadar köfte o kadar ekmek" cümlesi de öyle birşey.
Ayrıca, "Ne ekersen onu biçersin"in aç karnına söylenen versiyonuna benziyor.
İster öyle olsun, isterse böyle..
İkisi de Bursaspor karşışında beklenen patlamayı (!) yapan Balıkesirspor'un bugün içerisinde bulunduğu hâleti ruhiyeyi anlatmaya yetiyor da artıyor bile..
***
Beş sıfır yenildik diye oturup ağlayacak halimiz yok!
Yedi hafta sonunda 4 puanla ligin dibine demir attık diye de üzülecek değiliz!
Üzülen üzülsün, ağıt yakan yaksın.
"Bu takıma ha bugün, ha yarın biri bir patlar ama, hangi takım bilemem" dememe rağmen aksini düşünüyorum ben.
Üzülme veya ağıt yakma lüksümüzün olmadığı fikrindeyim.
Böyle düşünürken bendeniz sizler;
"Takım göz göre göre gidecek" diyorsunuz biliyorum.
Haklı olabilirsiniz.
Tepki de gösterebilirsiniz.
Bursa maçındaki gibi;
"En büyük taraftar, futbolcu sahtekar" diye avazınız çıktığında bağırabilirsiniz.
Yetmedi;
Yönetimi istifaya çağırabilirsiniz.
Yetmedi;
Teknik direktörü istifaya davet edebilirsiniz.
Kendinize göre haklı olabilirsiniz.
Ama.. ama.. ama...
Aması var işte..
***
Balıkesirspor Kulübü yönetimine karşı bakışımı beni tanıyan, yazılarımı takip eden herkes bilir.
Tuna Aktürk'ün bu göreve yeniden talip olmaması gerektiğini, "Belediyesiz bir Balıkesirspor'un en azından şu aşamada başarılı olma şansının bulunmadığını" en açık, en net, en anlaşılabilir dille yazan benim.
En başında, şampiyonluğun kutladığı günde söyledim bunu.
Bugünde benzeri şeyleri güleryüz ifade etmeyen kelimeleri yanyana getirerek dillendirebilirim.
Hemde en güzel zemin oluşmuş iken. Daha rahat, daha kolay yazılıp çizilebilir geçmişteki söylemlerim.
Yönetimi yerden yere vurabilirim.
Gökhan Ünal'ı transfer edeceğinize Lalawale'yi göndermeseydiniz.. Rakiple ikili mücadeleye gireceğim diye korkan topcular bulup getireceğinize Muhammet'i, Ertuğrul'u, Rıza'yı bu takımda tutma becerisini gösterseydiniz diyebilirim.
Teknik heyet için "sen acemi, ben acemi, süper ligde ne yaparız" diye oturup hiç mi konuşmadınız sorusunu da yöneltebilirim, hazır başarısız olmuş iken adamlar fırsat bu fırsat diyerek!
Ama.. ama.. ama..
O gün bugün değil.
***
Bakın tekrar söylemekte yarar var.
İster yönetim istifa etsin, ister etmesin..
İster teknik direktörü kovun. Yerine de ülkesinin takımını Dünya şampiyonu yapan Joachim Löw'ü getirin.
Değişen fazla birşey olmaz.
Yine bağırırsınız; "Yönetim istifa" diye..
Yine çığlık atarsınız; "En büyük taraftar, futbolcu sahtekâr" diye..
İlk yarı sonuna kadar yapabilecek hiçbir şey yok.
***
Balıkesirspor'u seviyorsak
Süper Ligde kalsın istiyorsak
Sadece söylemle sevmek, istemek yetmez.
Bunları gönülden, içten söylemek, yapmak gerek..
Bu takımın ilk yarı sonuna kadar bir puan dahi fazla toplaması için herkesin elinden geleni yapması gerekir.
İnanın bana herkesin yapabileceği birşey var.
Kiminin hayır duası, kiminin parası, kiminin sevgisi..
Zaten sonrasında herşey yoluna girecek, Süper Ligin ikinci devresine Süper bir başlangıç yapılabilecektir.
Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmezsek ne olur?
Ne olacağını zaten bu yazının başlığında söyledik.
Hadi daha iyi anlaşılsın diye başka bir cümleyle ifade edelim.
Ne ektiysek hepbirlikte onu biçiyoruz..
Dua edin Balıkesirspor için..
Arada bir benim için de ederseniz Allah razı olsun derim..
....
26 Ekim 2014