Günlerdir hayretler içindeyim.

Nasıl olur diye başlıyorum sormaya, olamaz olmamalı diye bitiriyorum istifhamlarımı. Türkiye’de ne çok Rus dostu varmış meğer! Önceleri Rus dilberlerinden mütevellit bir hayranlık diye yorumlarken son olaylarda meselenin bu olmadığını da görmüş oldum.

Durum aşk sevda meselesi olsa anlarız, en azından anlayış gösteririz.

Bu durum ideolojik bir yakınlık, ait olma, kendinden görme hastalığı! Bir nevi soysuzluk, kendini inkâr etme, mensup olduğu millete ihanet boyutudur aslında.

Bir ülkenin milli meselesi karşısında o toplumun topyekûn BİR olması, aynı çizgide saf tutması beklenir ki bütün dünyada öyledir. Ama bizdeki o ilginç güruh sosyal medyada tag açarak maalesef “Rusya’dan özür dileme kepazeliğini” gösterme bahtsızlığına imza atmıştır!

Birileri bu güruhun Cumhurbaşkanına olan muhalefetinden dolayı böyle bir psikolojiyle hareket ettiğini söylediler ki asla, katiyen bunun gerçekçi bir tarafı yoktur… 

Kaldı ki Cumhurbaşkanımız, Rusya krizindeki konuşma, tarz ve duruşuyla, mesele vatansa, gerisi teferruat diyen bütün akl-ı selim, vatansever muhaliflerin bile -Devlet Bahçeli dâhil- desteğini aldı.

 Mesela Sonar Başkanı Hakan Bayrakçı’nın şu twiti bunun güzel bir örneğidir:

Putin ve Rus uçağı konusunda Cumhurbaşkanı'nı kutluyorum. Bugünkü konuşması dâhil, bu konuda milli şerefimiz en iyi şekilde temsil edildi.”

Demek ki neymiş, zor zamanlarda “milli şeref” hepimizi bağlayabiliyormuş!

Ancak Rusya sevdalılarınınki muhalefet değil, tam olarak ezeli bir nefrettir!

Putin’i putlaştıran yoldaşların nefreti topyekûn Türkiye’ye ve Türk Milletinedir!

Bu manaya, milli ideolojiye, milli bilince ve milli mefkûreye olan bir karşı duruştur. Bu tavır, millet olma bilincini yakalayamamış, kendini başka iklimlere adamışların bir başkaldırısıdır! Bu düşüncenin arkasında Leninist, Marksist ve Komünist ideoloji vardır!

Hatırlayalım lütfen!

O çok sevdikleri Nazım Hikmet de ülkesini terk edip Rusya’ya yoldaşlarına sığınmamış mıydı? O zaman da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı vardı? Bu zihniyetin her zaman için bu topraklarda nefret edecekleri, kin ve öfkelerini kusacakları bir isim ve kurum olmuştur!

Bu zihniyet bu topraklarda maya tuttuğu günden beri huzur bizlere haramdır! Dışarıdaki düşmana hacet yoktur aslında. Bunların varlığı bizim için yeterince ıstırap vericidir.

Putin’in yoldaşlarına göre Rus uçağını düşürmeye hiç gerek yoktu, ülkenin içine kadar sokulabilir, hatta Malatya’ya,  Kürecik rampalarına kadar gidebilirlerdi! Ne olacak canım “Yoldaş”  bunlar, kime ne zararları var ki?

Latife bir yana hakikaten bu kepazelik artık canımızı sıkıyor! Bunlara tarihi cevabı ünlü tarihçi ve şair Hüseyin Nihal Atsız yıllar önce vermiş zaten;

Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar,
Senin büyük derdinden başkaları ne anlar?
Vicdanını “Paris’e, “Moskova’ya satanlar,
Küfür diye bakarlar senin dualarına.

Demokrasi diye diye hain çoğalttık bu topraklarda, sahiden demokrasi bu mudur?

Bir taraftan aylardır bu ülkede hem polisimizi hem askerimizi adi pusularla şehit eden terör örgütünü aklayan sözde gazeteciler, öbür taraftan onlara arka çıkan yandaşları olmadık kepazelikler sergilemeye devam ediyor ve bunun adı da demokrasi oluyor ne yazık ki!

Fransa’da demokrasinin başkentinde terör saldırısı sonrası alınan tedbirleri hatırlayalım… Bir anda nasıl da her şeyi rafa kaldırabiliyorlar ve kimseciklerin gıkı çıkmıyor!

Bu güruh bu ülkeye “Katil TC” diyor!

Bu nankörlere hiçbir şey yapılmıyor, bütün dünyada itibarımız yerle bir ediliyor adeta Putin’in ekmeğine yağ sürülüyor. Yine de bu ülkede demokrasi yok diyorlar. Oysa bunları Putin’in memleketinde yapsalar, Putin bunları zindanlarda çürütür!

 Polisimiz şehit ediliyor, neden koruma olarak orada bulunduğu, Tahir Elçi’yi kimden koruduğu tartışılmıyor! Devlete katil diyen Silho, polisimizin adını anmıyor bile!

 Sahi polisimiz kimin için şehit düşmüştü?

Tahir Elçi’nin tabutuna alenen Rusya’nın yoldaşı terörist, Marksist, Komünist ve Leninist PKK’nın rezil bezi sarılıyor, devlet aleyhine sloganlar atılıyor ve bu duruma müdahale edilmiyor, edilemiyor! Elçi’nin eşinin feryadı bir şekilde susturuluyor ve yine devlet aleyhine algı operasyonları gırla gidiyor.

Bu nasıl iştir gerçekten de anlamak da zorlanıyoruz!

Artık bir şeyler yapılsın istiyoruz.

Vatan hainlerine ağır yaptırımların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Tarih boyunca ve en son dün toprağa verdiğimiz şehitlerimizin aziz hatıraları için, vatan hainlerine bu ülkede artık dur diyelim!

Yoksa bu ülkede Putin’i putlaştıranlar hiç bitmez, bitmeyecek!