BALIKESİR’in sağlık alanında hangi noktada bulunduğunu söylememe gerek olmadığını düşünüyorum.  

Biliyorsunuz kent hastanelerinin durumunu, konumunu.

Detaya girersem şimdi, içinden çıkamam!

O kadar çok anlatacağım konu, olay var ki, hangi birinden başlayacağımı da bilemem. 
Çünkü, yanlış anlaşılmalara neden olup birileri tarafından savcılığa yeniden şikâyet edilebilirim!.

Ama şunu söylemem gerek.

Birkaç gün önce bir arkadaşımız geldi. Kentteki hastanelerden birinde yaşadığı ve sonu ölümle biten olayı anlattı.

“İnsan hayatı bu kadar mı ucuz” derken kendi kendime tüylerim diken diken oldu. 

Detayına girmek istemiyorum bu elem veren olayın. Arkadaşımız gerekli mercilere iletmiş, gereğini yapacaklarına inanıyorum.

Asıl değinmek, siz-lerle paylaşmak istediğim konu, kentteki ‘sağlıksız sağlığın’ vicdan sahibi ve içlerindeki Allah korkusu nun her zaman ilk planda olduğuna inandığım ke-sim ve isimlerin öncülüğündeki adımlarla ‘sağlıklı’ yapıya kavuşma yolunda hızla ilerlememiz..

Son birkaç yıla baktığımda gördüğüm sağlıklı değişim, gelişim “Balıkesir’de artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak” diyen beni ve ben gibi düşünenleri haklı çıkartacak cinsten.  

Bunun en çarpıcı örneği İzmir yolu üzerindeki Kaysüt’ün yanına yapılacak 850 yataklı kampüs hastanenin temel atma aşamasına gelmesi heyecan verici. 

İnsanın gönlünü rahatlatıp ferahlatanı, kötü rüyalar görmekten kurtaranı ise, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki gelişmeler.

Rektör Mahir Alkan’ı buradan birkez daha kutlamak istiyorum.

Elinde sanki sihirli değnek varmışcasına güzel olduğu kadar sağlıklı işlere imza attı ekibiyle birlikte.

Hem sağlığımızın eskisi gibi sağlıksız olmadığını hem de korkusuzca gidebileceğiniz ve derdinize sağlıklı ellerde derman bulabileceğiniz bir Fakülte Hastanemiz bulunduğunu hatırlatmak istedim sizlere bugün..

Bunu görmek, geçmişteki o sağlıksız yapının en büyük acısını yaşayan, çilesini çeken biri olarak beni mutlu ederken, yarınlara umutla  bakmamı sağlıyor. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun...