<div></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Turan Buzgan, Türkiye'de 2003 yılında yüzde 39.5 olan sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranının geçen yıl yüzde 73'e yükseldiğini belirterek, "Bu oran 2009 yılında yüzde 65, 2010 yılında ise bu yüzde 73'e çıktı. TÜİK tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 17'si de 'idare eder' diyor. Onları da kattığımızda bu oran yüzde 90'a çıkıyor. Bu kadar az sağlık personeli ile bu başarının yakalanması çok önemli" dedi. </span></span></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">İl Sağlık Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Aile Hekimliği" paneli Balıkesir Anadolu Lisesi konferans salonunda yapıldı. Panele Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Turan Buzgan, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcıları Dr. Bedrettin Uluat ve Dr. Halil Ekinci, İl Sağlık Müdürü Hasan Yılmaz, İl Sağlık Müdürü Yardımcıları Mustafa Yılmaz, Cem Pireli ile çok sayıda aile hekimi ve yardımcı personeli katıldı. </span></span></div> <div><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">AİLE HEKİMLİĞİNİ ANLATTI</span></span></strong></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">Panelde ilk olarak söz alan Doç. Dr. Buzgan, aile hekimliğinin tarihsel süreci hakkında bilgiler verdi. Aile hekimliğinin ilk olarak 2004 yılında pilot bölgede uygulandığını belirten Buzgan, "Sosyalizasyon uygulaması 1960 yılında başladı. O dönemde sağlık ocağı uygulaması vardı. Bu uygulama ülkeye çok şeyler kazandırdı. Sağlık ocağı uygulaması özellikle anne çocuk sağlığı ve aşılama başta olmak üzere bir çok önemli katkıları oldu. Belki tam anlamıyla uygulanamadı, çünkü bazı zorlukları vardı. Ülkenin politik durumu nedeniyle yeterli cevabı maalesef olmadı. İlk kurgulandığında da baktığımızda sağlık ocağı hekimlerinin sözleşmeli çalışması öngörülmüş ama bir türlü hayata geçirilmemiş. İnsanların sağlık bilinci yavaş yavaş artmaya başlıyor. Bunun çeşitli faktörleri var, ortalama eğitim süremiz artıyor. İnsanların sağlık bilincine etki eden başka faktörler var" dedi.</span></span></div> <div><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">"HEKİMLER TEDİRGİNDİ"</span></span></strong></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">Hekimlerin ulusal kampanyaların yanında kişilerle doğrudan ilgilenip onlara davranış değişikliği geliştirme konusunda önemli bir avantaj oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Buzgan, ülkemizde hekimlerin ve sağlık personelinin hala çok önemli bir saygınlığının olduğunu kaydetti. </span></span></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial"><img border="1" hspace="2" alt="" vspace="2" align="left" width="290" height="460" src="/images/upload/saglik.jpg" />İnsanlarla bölge bazlı değil birey bazlı ilgilenmek gerektiğini vurgulayan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, "Sağlık ocağı uygulamasında bölge bazlı uygulama vardı. Bölge sorumluluğunu sağlık ocakları yapıyordu. Bireye bağlılıkta belirli bir nüfusa sorumlu tutmak gerekiyor. Aile hekimliği ve temel sosyalizasyonun temel farkı bu. Diğer bir farkı da hekim değiştirmeye ve seçmeye müsaade edilmesi. Bütün bu uygulamalara geçilirken ilk etapta bazı konularla ilgili muhalefet de vardı. Hekimlerin ve sağlık personelinin tedirginliği vardı. Onu da hoş görmek lazım. 2010 sonunda tüm ülkede aile hekimliği uygulamasına geçtik ve bunun sürdürülebilir olduğu anlaşıldı. Eskisine kıyasla özellikle başta hekimler olmak üzere onlara ayrı bir kimlik kazandırma fonksiyonu oldu" diye konuştu. </span></span></div> <div><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">ÜÇ BİN 500 KİŞİYE BİR HEKİM</span></span></strong></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">TÜİK tarafından 2003 yılında yapılan anket sonuçlarına göre halkın yüzde 39.5'nin sağlık hizmetlerinden memnun olduğu bilgisini veren Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Turan Buzgan, bu oranın 2009 yılında yüzde 65'e çıktığını söyledi. </span></span></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">2010 yılında ise bu oranın yüzde 73'e çıktığını bildiren Buzgan, şöyle devam etti: "Halkın sağlık hizmetinden memnuniyetini gösteren bir tablo. Anket çok memnun olanlar ile memnun olanları ölçüyor. Anekete katılanların yüzde 17'si de 'idare eder' diyor. Onları da kattığımızda oran yüzde 90'a çıkıyor. Çünkü hekim ve hemşire açığımız oldukça fazla ülkemizde. Sağlık ocağı uygulamasında 5 bin 500 kişiye bir hekim düşerken, çeşitli tasarruflarla bunu 3 bin 500 kişiye düşürdük. Ama daha da aşağıya düşürmek gerekiyor. Çünkü hedefimiz 2 bin kişiye 1 aile hekimi düşmesi. Bunu uygulayabilecek gücümüz şu anda yok. Çünkü maalesef yeterli hekim yok. Türkiye'de şu anda 115 bin civarında hekim var. Bunun sadece 35 bini pratisyen hekim yada aile hekimliği uzmanı yada halk sağlığı uzmanı. Geriye kalan 80 bin hekim ya uzman, ya asistan hekimler."</span></span></div> <div><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: Arial">Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcıları Bedrettin Uluat, "İnsan İlişkileri, İletişim ve Empati" ve Halil Ekinci de "Aile Hekimliği" konularında katılımcılara bilgiler verdi. Panelin sonunda İl Sağlık Müdürü Hasan Yılmaz, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Turan Buzgan ve temel sağlık hizmetleri genel müdür yardımcılarına birer plaket verdi.</span></span></div>