Balıkesir'de gündem yine "ballı imar"lar.
Söz konusu imar planı olduğunda ne şehrin yarınlarını düşünen var, ne de depremselliği..
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi meclisinin son oturumuna da imar dosyalarıyla ilgili tartışmalar damga vurdu.
Dikkatimi çeken BakYapı ile başlayan, Yaşam Kent, Ermişler ve Şengüller ile devam eden rezidanslar bölgesinin hemen karşısındaki bölgeyle ilgili olanıydı.
Şehir plancısı veya mimar değilim. Sadece bu şehrin yaşayanı olarak şunu tarihe not düşmek isterim.
Yaylada'nın arka bölümündeki otopark ile amfi tiyatronun bulunduğu alanı yapılaşmaya açmak, akıllıca bir iş değil. Bu yapılırsa, şehre yeni bir mezar taşı dikilmiş olur. O bölge, az da olsa nefes alan bir alan. Bırakın bu nefes alan yerler olduğu gibi kalsın.
★
Keşke zamanında Sanayi 2. Kapı karşısındaki birinci sınıf tarım arazisi imara açılmasaydı da bir botanik park yapılsaydı. Emin olun, herkes gıptayla bakar, yapanı da unutmazdı.
Gelgelelim "imar rantı" öncelikli oldu. Şehir değil, rantiye kazandı!
Geçmiş dönemin yaptığı hatalar, yeni dönemin doğrusu olmamalı.
Plansız ve programsız imar uygulamalarıyla şehri boğuyorsunuz.
Geçen dönem tarihi Gar binasının arkasına hançer saplandı. Oysa sizler, onlar hata yaptığı için seçildiniz. Ama benzer adımların yeniden atıldığını görmek, hayal kırıklığı yaratıyor. Gelen gideni aratıyor!
★
Balıkesir’de konut ve ticaret alanına dönüştürülebilecek onlarca alan varken, herkesin gözü hep rantı yüksek bölgelere dikiliyor.
Bu bölgelerde zaten geçmişte çok katlı yapılar "ben yaptım oldu" mantığıyla gerçekleşen imar izinleriyle yükseldi, binlerce insan yaşıyor.
Peki altyapı yeterli mi?
Hayır.
İleride kanalizasyonlar patlarsa, ortalığı malum götürürse kimse şaşırmasın.
Şehir merkezindeki mevcut alanlara artık dokunmamak gerek. Yeni bir Balıkesir, yeni yerleşim alanlarında, depreme dayanıklı konutlarıyla, okullarıyla, kamu binalarıyla planlanmalı.
★
Üstelik bu çok da zor değil. Masrafa da gerek yok. Merhum Ahmet Edip Uğur’un “Yeni Karesi Projeleri” hâlâ ortada duruyor. İsteyen, o vizyon projelere dört elle sarılır, geleceğe de adını yazdırır.
Sayın Ahmet Akın, eğer geleceğe kalıcı eserler bırakmak istiyorsa, günü kurtarmak yerine daha büyük düşünmeli. Elbette birileri çıkıp “Başkanımız yapacak da, iktidar elini kolunu bağlıyor” diyebilir. Ama unutmayalım ki bu bahanenin de çaresi var. Yeter ki Ahmet Akın istesin ve niyet şehre hizmet etmek olsun.
★
Bu vesileyle bir teşekkür de edelim… Atıl durumdaki Yaylada AVM’yi belediyenin bazı birimlerini taşıyarak değerlendirme kararı son derece isabetli. Hatta bu konuda geç kalındı bile denilebilir.
Ayrıca, Büyükşehir Belediyesi binasının altındaki Fırıntaş Kafe’nin yöresel ürünlerin satılacağı bir markete dönüştürülmesi de takdiri hak eden 10 numara bir karar.
Umarız, şehre yakışacak Gıda Pazarı projesini hayata geçirmek de Başkan Akın’a nasip olur.
Loading...
★
Aklıma takılan bir de geçmiş dönemden bugüne devam edegelen "şartlı bağış" mevzusu var.
Allahaşkına nedir bu bağış?
Kimse durduk yere belediyeye bağışta bulunmaz. Bir veriyorsa, milyonluk rant alır karşılığında.
Versin, alsın.. Buna da tamam.. Ama şehre ihanet edilecek imar planlarına imza atılmasın... Şeffaf ve adil olsun.
Şeffaflık mavalıyla canlı yayımlanan meclis toplantılarına konu geldiğinde.. "....5000 ada, 555 parsele ait 1/1000 ölçekli imar planı değişikliği.." diye geçiştirilmesin. Tüm ayrıntılarıyla bilsin vatandaş kime ne kıyaklar çekildiğini...
Belki yapılan işler yasal olabilir, Doğrudur, bir şey diyemeyiz. Gelgelelim ben onu bunu bilmem, şunu bilirim, şunu söylerim; her yasal olan hak helal değildir.
★
Ezcümle;
Balıkesir'in hiç bir dönemde İMAR sorunu olmadı,
Gelgelelim EMAN eksikliği her daim var oldu.
İşte bu nedenledir Allah'ın her tür güzelliği bahşettiği şehirde yaşanan çarpıklıklar.
Selametle...