CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale Savaşları'nın simge isimlerinden Koca Seyit'in adını taşıyan köydeki törenin ardından geldiği Balıkesir'de, basından gizli toplantılarda çeşitli kişi ve kuruluşların temsilcileriyle görüşmelerde bulundu.  
Otel Basri'ye akşam saatlerinde gelen CHP lideri, önce, aralarında Rona Yırcalı, Faruk Kula, Mahmut Yavuz ve Ahmet Kula gibi isimlerinde de bulunduğu oda ve sendika başkanları, meslek örgütleriyle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle ayrı ayrı toplantılar gerçekleştirdi. Bu toplantılara medya alınmadı.  
Kılıçdaroğlu'nun Havran'daki programının ayrıntıları ise şöyle gelişti:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı Koca Seyit Köyü'ne gelen Kılıçdaroğlu, burada Koca Seyit'in mezarını ziyaret ederek, çiçek bıraktı.

Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, okunan Kuran-ı Kerim'i dinleyip dua ettikten sonra Koca Seyit anıtının bulunduğu tören alanına geçti.

Alanda mehter takımının gösterilerini izleyen Kılıçdaroğlu, daha sonra yaptığı konuşmada, Çanakkale Deniz Zaferi'nin bir inanç, kararlılık, duruş ve ilke olduğunu belirterek, Çanakkale'de savaşanların yedi düvele karşı mücadele ettiklerini ve ''Çanakkale geçilmez'' dediklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, buna rağmen bir gerçek daha olduğunu, Çanakkale'nin 1915'te geçilemediğini; ancak daha sonra aynı düşmanların ellerini, kollarını sallayarak İstanbul'a geldiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

''Önce düşüneceğimiz nokta bu. Mücadeleyi veriyoruz, savaş meydanlarında siper sipere mücadelemizi veriyoruz. Nasıl oluyor da bu mücadelenin sonunda aynı kişiler yine boğazı geçerek İstanbul'a geliyorlar. Mustafa Kemal'i parlatan Çanakkale'dir. Ama Mustafa Kemal'in kahramanlığı asıl Anadolu'dadır. O, bir gün İstanbul'da kalktığında Dolmabahçe önlerinde Çanakkale'de savaşını, mücadelesini verdiği gemileri gördü. Düşman gemilerini gördü ve şunu söyledi: 'Onlar geldikleri gibi gideceklerdir' ve onlar Mustafa Kemal ve arkadaşlarının mücadelesi sonunda geldikleri gibi gittiler. Onları geldikleri gibi gönderen o kahramanlara, Kuvayı Milliyecilere selamlarımızı, saygılarımızı, şükranlarımızı gönderiyoruz.''

Burada Seyit Onbaşı'yı andıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Seyit Onbaşı, askere giderken belki bunları, olacakları bilmiyordu. Hiç düşünmüyordu bir gün bir kahraman olacağını. Topu kaldırdı, düşmanın en görkemli gemisi denize, Çanakkale'ye gömüldü ve ondan sonra hepimizin gönlünde, geleceğinde bir kahraman olarak bütün şehitlerimiz gibi ona da selamlarımızı saygılarımızı gönderiyoruz. Gönlümüzde ona yer ayırdık. Onun gönlümüzdeki yeri her zaman değerli ve yüce kalacaktır. Çanakkale'de Anadolu'da mücadeleyi verdik, yeni ve güzel bir yurdumuz oldu. Adına Türkiye Cumhuriyeti dedik. Burada barış içinde, huzur içinde, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, cumhuriyeti kurarken ilk yaptıkları iş bir iktisat kongresi gerçekleştirmek oldu. Çünkü diyordu ki Mustafa Kemal: 'Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bağımsızlığımızı koruyamayız.' Onun için 10 yılda 10 milyon genç yarattılar. Demir ağlarla ördüler Türkiye'yi. Türkiye'yi dört bir yandan mamur, müreffeh bir ülke haline getirmek istediler ve mücadele ettiler. O mücadele bugün de sürüyor. O mücadeleyi bugünden sonra da genç çocuklarımız Kuvayı Milliye ruhuyla Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyacaklardır. Bu mücadeleyi hep beraber vereceğiz.''

-''KENDİ ÇOCUĞU ASKERE GİTTİĞİ ZAMAN REFERANDUMA MI GİTTİK?'' 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bedelli askerlikle ilgili ''Referanduma gideriz'' sözlerini değerlendirirken ''Kendi çocuğu askere gittiği zaman referanduma mı gittik?'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Balıkesir'in Havran ilçesinde esnaf ziyaretinin ardından bir kahvehanede gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, bedelli askerlikle ilgili 'referanduma gideriz' açıklamasında bulundu. Siz neler diyeceksiniz?'' sorusunu Kılıçdaroğlu, ''Kendi çocuğu askere gittiği zaman referanduma mı gittik? Millet, askerlik için sıra bekliyor. Binlerce kişi yığılmış. Bir an önce gelsinler. Meclis çalışıyor. Ellerini, kollarını kaldırsınlar, bu iş bitsin kısa dönemde. Parası olan para verecek, onunla öğrenci yurdu yapılacak. Parası olmayan fakir fukara da aynı süre içinde yine 21 gün askerliğini yapacak, bu işi bitirecek'' diye yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in ''Uç Kemal, uç'' sözlerinin hatırlatılması üzerine de ''Ona mizah dergileri cevap verir'' dedi.

-HABERAL'IN ADAYLIĞI-

''İkinci 'Ergenekon' davasının tutuklu sanıklarından eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın partiye üyeliği ve aday adaylığının söz konusu olduğu haberleri var. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Daha adaylık süreçleri, adaylık başvuruları başlamadı'' karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylıklarıyla ilgili ''eğilim yoklaması ve ön seçim'' konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:

''Olabildiğince halkın sempati duyduğu, halkın seçilmesini istediği kişilerin CHP listesinde olmasına özen göstereceğiz. O nedenle hem ön seçim hem eğilim yoklaması hem kamuoyu yoklaması gibi yöntemlere başvuracağız. Bu konuda Parti Meclisimiz bugün bir karar aldı. O karar gereği de ön seçimler de yapacağız. Halkın partisi CHP'dir. CHP'nin çatısı herkese açıktır. Sağdan, soldan kim olursa olsun bu ülkede sorunu olan her yurttaş şunu düşünmelidir, 'benim sorunumu çözecek adres neresi?' Adres CHP'dir. Askerlik sorunu olan bilmeli ki CHP çözecek, işsizlik sorunu olan diyecek ki 'CHP çözecek', çiftçi, esnafın, kimin derdi varsa çözüm yeri CHP'dir. CHP çatısı altına her yurttaşımı bekliyorum, gelsinler. Kucağımız çok büyük, Türkiye kadar, herkesi kucaklamaya hazırız.''

Editör: Haber Merkezi