Milletlerin yüzünü ağartan ve göğsünü kabartan kaliteli devlet adamları, tarihe mühürlerini vururlarken hep cesur, vakur, inançlı ve sabırlı olmalarıyla temayüz etmişlerdir. Müslüman Türk’ün tarihi bu sebeple bu tür kaliteli kahraman devlet adamlarıyla doludur. Bunlara kısaca,‘’Tarihe şan veren kahramanlar’’ diyebiliriz.
‘’Tarihe şan veren bu kahramanlar’’ kendi ülkelerinin imarı yanı sıra mazlum ve garip milletlerin diyarlarını da onarmakla yükümlü olduklarını bir an olsun akıllarından çıkarmamışlardır. Müslüman Türk ecdadımız asırlar boyu ‘’dünyanın herhangi bir bölgesinde bir Allah’ın kulunun ayağına bir taş takılırsa onun mesulü benim. Derhal o taşı yoldan ben kaldırmalıyım. Din, dil, ırk önemli değil’’ Diyerek hüküm sürmüştür. Bu gün hâlâ Asya, Avrupa ve Afrika kıtasında Selçuklu ve Osmanlı mührü taşıyan yüzlerce eser insanlığın hizmetindeyse, bunlar hep ‘’tarihe şan veren ecdadımızın’’ mirasıdır. Bu sebeple dünyamız Türk insanına ve dolayısıyla ecdadımıza minnet borçludur. Ama ne yazık ki, vefalı Türk’e minnet borcu olan Hıristiyan devletler ve kısmen de bazı Arap devletleri, anlaşılmaz bir aşağılık kompleksiyle Selçuklu ve Osmanlının ahvadı olan bizlere büyük bir nankörlükle düşmanlık sergilemektedirler..! Hâlbuki bu zavallıların kurtuluşu da Türkiye’nin başarılarında gizlidir. Bunu bilemiyorlar, anlayamıyorlar, hissedemiyorlar.(!)
Ülkelerin imarı ve ülke insanlarının refah seviyesinin üst düzeylere ulaşması ve milletlerin başının dik ve alnının açık olması özellikle Devlet Başkanlarının, dünya siyaset sahnesinde sergiledikleri tutum ve davranışlarıyla eş değerdedir. ABD başkanlarının dünyaya hırsız ve eşkıya olarak ün salmaları, devletlerarası hırsızlığın en bariz göstergesi değimlidir? Adamlar on binlerce Km. uzaktan gelip, garip ve mazlum Devletlerin Petrolünü ve madenlerini çalmak için ülkeleri işgal etmekten çekinmiyorlar. Petrol, gaz ve kıymetli maden hırsızları maalesef dünyayı kan gölüne çevirdiler, utanmadılar. Yardım sözcüğü de bu soygunu yapan eşkiyanın maskesi...!
Pek tabii ki, hırsız ve eşkıya devlet başkanlarının bu kötü hasletleri ister istemez ülkesinin insanlarına da yansımakta ve hırsızlık, eşkıyalık, şantaj adeta güzel bir vasıfmış gibi algılanmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avrupa Birliği ülkelerinde ışıkların kısa bir an için sönmesi tüm mağazaların bir anda yağmalanması, soyulup soğana çevrilmesine sebep olmuyor mu? Hırsızlığı ve eşkıyalığı kahramanlık kabul eden devlet başkanının, Halkının da hırsız ve eşkıya olmasından tabii ne olabilir ki.(!)
ABD nin dümen suyundan kurtulamayan Almanya’nın da aynı sıfatlardan ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Afrika’yı kan gölüne çeviren Fransa’nın, Afrika’yı soyup soğana çevirdiğini bilmeyen var mı? Fransa Devlet Başkanının yanar döner halleri, kaypak ve güvensiz tavırlarının halkına yansımadığını düşünmek mümkün olabilir mi ? Hollanda’nın, İspanya’nın, Belçika’nın ve diğer Avrupa devlet adamlarının dünyamıza yansıyan tavırlarını ve güvensizliğini o ülkenin insanlarında kolaylıkla görmek mümkündür. Çünkü baş ne düşünüyorsa ayaklar onu takip eder. Bir başka deyişle vagonlar lokomotifi takip eder..! Ve ediyorlar da.
Çoluk- çocuk, genç-ihtiyar, kadın-erkek milyonlarca insan yurtlarından çıkarıldı. Dağlarda denizlerde sığınacak bir yer arıyorlar. Avrupa Devlet başkanlarının bunlara zerre kadar acıyıp el uzattığını bu güne kadar görebildik mi? Peki Avrupa Devletlerinin halkından böyle bir acıma ve yardım etme girişimi gören veya duyan var mı? Maalesef yok. Çünkü Devlet başkanları da, o ülke halkları da insani hasletlerini maalesef yitirmişler. Adeta, ABD ve Avrupa da insanlık ölmüş(!)
Peki, Türkiye öylemi? Cesur, vakur, inançlı ve sabırlı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, zalimlerin ve katillerin zulmünden kaçıp ülkemize sığınan 5 Milyona yakın garip insana kucak açarak Ensar- Muhacir olayını günümüze taşıdı ve merhamet timsali Türk halkı da Tayyip beyi takip ederek aşını, ekmeğini bu garip insanlarla paylaştı. Tayyip Bey adeta tarihe şan veren kahramanların günümüzdeki son halkası olmuş, dünya devletlerine ayar çekiyor.
İspanyolların zulmünden kaçan nankör Yahudi’ye Osmanlı ecdadımız; ‘’bunlarda insan diye kucak açıp topraklarına yerleştirmişti’’ Hitler’in perişan ettiği Almanya; Amerikan, Rus, Fransız ve İngiliz işgaline uğrayınca yüzlerce Alman halkı ve yüzlerce Alman öğretim görevlisi yine Müslüman Türk’ün merhametine sığınarak yıllarca bizim vatanımızda barınmışlardı. Müslüman Türk insanı gerek Yahudi’ye gerekse Yahudi’yi fırınlarda kızartıp gaz odalarında öldüren Almanlara ‘’bunlarda insan’’ diye yardım etmişti.
Tüm dünya mazlumları Türkiye Cumhuriyeti Devlet başkanı için dua ediyor, Balkanların mağdur edilmiş insanları Tayyip Beyi dolayısıyla Türk insanını bekliyor. Filistin. Somali, Sudan, Irak, Filistin, doğu Türkistan, myammar ve tüm dünyanın ezilmişleri Türkiye’ye bakıyor. Çünkü yegâne kurtarıcı el, Allah’tan sonra Recep Tayyip Erdoğan ve dolayısıyla vefalı Türk insanı. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın karakter yapısı, Müslüman Türk insanına yansıdığı için, Türk milleti de merhametli, yardımsever ve âlicenap. Dünya mazlumları asırlar boyu olduğu gibi bu günde vefalı Türk’ün yardım elini bekliyor. Çünkü mazlumun dostu önce Allah sonra vefalı Türk…
