Son günlerde normal şartlarda tanışıp buluşma ve sohbet imkânı bulamayacağımız farklı ufuklar açan yeni dostlarla dijital medya sayesinde sohbet imkânı buluyoruz.

Bilgi paylaşımı insan ufkunu müthiş açıyor. Olayların genel çerçevesini tek gözle doğru tespit etmek imkânsızdır. Gerçekleri ancak farklı açılardan bakarak tespit edebilirsiniz.

Yoksa körlerin fil tarifi gibi herkes dokunduğu şekli tarifte ısrar ederse gerçekleri görmek imkânsız olur. Tıpkı Türkiye’de yaşanan kısır döngü gibi vaktimizi, sermayemizi, gücümüzü heba eder dururuz.

Cuma akşamı dost ortamında zoom sohbetlerinde çok değerli bir isimle buluştuk. 40’ın üzerinde arkadaş vardı. Pür dikkat kesilerek dinledik konuğumuzu. Hem dünyayı, hem Türkiye’yi çok iyi tanıyan hem reel sektörün içinde hem de akademik bakış açısına sahip. Özellikle de ABD sistemine hâkim. Zaten ABD’nin fırsatlarından sonuna kadar yararlanabilme kabiliyeti olan biri. Zaman zaman ABD’de ki ekonomik krizlerin tokadını yenmiş, fakat kısa sürede etkilerinden sıyrılmasını bilmiş. Yani tecrübesi her alanda yüksek. Hem üretim alanında hem gayrimenkul alanında fiili piyasanın içinde.

Burada konumuz değerli dostumuzun ötesindedir. Onun tecrübelerini aktarmasından mülhem. Konumuz ülkemizin daha yaşanır bir dünyaya nasıl dönüşmesidir. Bunu da ancak tecrübeleri birleştirerek yeni atılımlarla gerçekleştirirsiniz. Bu âlemde yoktan var etmek ancak Allah’a aittir. Biz insanoğlu var olan bilgi ve tecrübeleri analiz ederek gelişir ve hayatı yaşarız. Var olan bilgi ve tecrübelerden yararlanmadıkça elimizdekinden de oluruz. Sonrasında bahaneler...

Türkiye’nin bugün en büyük çıkmazı tecrübe ve birikimlerden yararlanmama, tecrübeye kıymet vermemesidir.

Ülkeyi idare edenler bir taraftan yeni nesillerin önünü açarken diğer taraftan tecrübe ve birikim sermayesinden en yüksek derecede yararlanmasını bilmek zorundadırlar. Tecrübe ve birikimlerden yararlanmaktan kaçınıldığında tekerin boşlukta döndüğü gibi yerinde sayar durursunuz.

Maalesef Türkiye bir süredir kısır tartışmalar ile uğraşmaktadır. Sadece 19 yıllık süreçte elde edilen tecrübe ve bilgi birikimlerinden yararlanılabilse Türkiye bu kadar daha güçlü bu kadar daha büyür.

Tecrübe ve birikimlere kulak tıkayan yönetici ve idareler bu ülkenin geri gidişine neden olur.

Bugün birçok alanda yaşanan kargaşa tecrübe ve bilgi birikiminden yararlanılmamasının sonucudur.

Siyasette, ticarette, sanayide, kültürde, sosyal yaşamda üretimde acilen tecrübe ve birikimlerin sistematik bir şekilde derlenip gerçek hayata aktarılmak zorundadır.

Tecrübe ve birikimleri ülkenin geleceğinde sermaye olarak kullanmak Türkiye’yi çağ atlatmaya yetecektir. Aksi halde “Bizim oğlan bina okur, döner döner bir daha okur” sözünün gerçekliğinden öteye geçemeyiz.

Türkiye’nin gerçekten 5 bin yılı bulan tecrübe ve birikimi kullanılabildiğinde dünyayı parmağında oynatacak potansiyeldedir.

Türkiye’yi bugün yönetenler veya gelecekte yönetmeye talip olanlar ülkenin sahip olduğu tecrübe ve birikimden yararlanma oranında başarı sağlayacaklardır. Ülkede yaşayan kabiliyetleri harekete geçirmek zorundayız.

Tecrübe ve birikimleri arayın bulun ve yararlanın.

Kalın sağlıcakla…