Tuhaf olduğu kadar acayip bir ülkeyiz vesselam.
Öylesine ufak-tefek işlere kafa yoruyoruz ki, anlamakta güçlük çekiyorum.
Ülkemin insanı çok seviyor, ufak-tefek işlerle uğramayı..
Abartıp büyütmesini, ateş olmayan yerden duman  çıkarmasını...
Tırnak kaşıyıp ortalığın karışmasını beklemeyi, yangının üzerine körükle gitmeyi..
Provakatörlüğe soyunup korku, panik yaratmayı..
Facebook ve Twitter'de "Kahramanlık" yapmayı..
Çok seviyor, çoook!
Örnek mi istiyorsunuz?
Verelim.. Hem de Türkiye'nin ON NUMARALI kentinden..

***
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Başkanlığı, kent merkezinde gerçekleştirdiği çalışmalar kapsamında, Milli Kuvvetler Caddesi'ne de el attı. 
Caddenin başı ve sonunda bulunan, birinde "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazan, diğerinde çiçek böcek görselinin yeraldığı iki tabelayı kaldırdı. 
Yerlerine ise, sağı ve solu AYYILDIZ ile taçlanan TÜRK BAYRAĞI görselini taktı.
Başkanlık, sözkonusu değişimin bir yıldır süren arızalanmalardan kaynaklı olumsuzluk nedeniyle yapıldığını açıkladı. 
Vay sen misin bunu yapan, değiştiren.
Klavye silahşörleri anında harekete geçti. Sosyal paylaşım sitelerini savaş alanına dönüştürüp  salvo atışlar yaptı.
Yalan yanlış ifadelerle herkesi galeyana getirmeye çalıştı. Bir çeşit provakatörlüğe soyunup Büyükşehir Belediye yönetimiyle AK Parti'yi "TÜRK" veya "TÜRKİYE" düşmanı ilan etti! 
"Zaten bunların TÜRK kelimesine karşı alerjileri var, ülkeyi bölüp parçalayacaklar.." gibisinden maval okudu.

***

Art niyetin bulunmadığı gün yüzü gibi aşikâr olan bir değişiklik üzerine kopartılmaya çalışılan fırtınaya bakar mısınız!
Saygı duyuyorum gösterilen hassasiyete ama, dozu kaçmıyor mu?
Siyasi rant için illaki birilerini hedefe oturtmak, aşağılamak, hakaret etmek, düşman göstermek mi gerekiyor?
Nasıl bir kavgadır, nasıl bir anlayıştır bu böyle?
Bozuk bir tabelanın kaldırılmasından bile nem kapılıyor?
Yoksa birileri Türk kimliğini kaldırmaya, hafızalardan silmeye veya Türkiye Cumhuriyeti'ni bölüp parçalamaya mı çalışıyor? 
Geçmişte bizleri de çok gaza getirdiler; "Komünizm geliyor", "Faşizm geliyor", "Şeriat geliyor", "Vatan elden gidiyor" diye...
Ne komünizm geldi, ne faşizm, ne şeriat. Ülke elden gitmediği gibi, aksine söz sahibi bir ülke haline dönüştü.

***
Ne olursunuz bırakalım artık halüsinasyon görmeyi.  
Her işin ardında art niyet aramayı. İncir kabuğunu doldurmayacak işlerin peşine düşüp takılı kalmayı. 
Daha ciddi sorunları var bu ülkenin, ciddi dertleri var halkımızın.
Hem ayrıca; biz burada önemsiz işlere enerjimizi tüketirken, dünya nelerle uğraşıyor bileniniz var mı?
Hiç düşündünüz mü bunu?
Vatan-Millet-Bayrak sevgisi, sevdası bağırıp çağırmakla olmaz. Kentlerin her noktasına bayrak dikmekle, "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazmakla olmaz.
Vatana, ülkeye, millete karşı görevini en iyi şekilde yapan, sorumluklarını yerine getirendir ülkesini seven, milletini seven. 
Gerisi laf-ü güzaftır benim için. 

***
"Mesele tabela değil yeğen! Sen hâlâ anlamadın mı?"  diyenleri de işitiyor gibiyim.
Neyse, çok derin mevzu bunlar.  Girip kaybolmayalım içerisinde.
Uzun lâfın kısası;
Herkesin gözü aydın!
25-30 yıldır kente yakışır hale getirilemeyen Milli Kuvvetlerin başına ve sonuna "Ne Mutlu Türküm Diyene" mesajını içeren tabela, tekrar asıldı, hem de eskisinden daha görkemli, daha şatafatlı haliyle.
Şimdi çok merak ediyorum.
Bakalım bu tabelanın getirisi ne olacak?
Kent merkezindeki trafik sorunu bitecek mi?
Gençlerimizin iş bulmasına vesile olacak mı?
Balıkesirspor Süper Ligde kalacak mı?
Bunlara benzer onlarca mesele çözüme kavuşacak mı bakalım?
Hassasiyetleri anlıyorum, anlıyorum ama, her işte art niyet aramamak gerektiğini de siz anlayın artık!
Titre ve kendine gel Balıkesir..
....