YEŞİL...

"Yeşil görmeyen gözler,
renk zevkinden yoksundur.
Burasını öyle bir ağaçlandırın ki,
kör bir insan dahi
yeşillikler arasında olduğunu anlasın"
demiş Mustafa Kemal Atatürk..

Çünkü
Yeşil tutkudur
Yeşile alışan insanda bağımlılık yapar.
Yeşil renk insanı sakinleştirir
Sinir sistemi üzerinde doğal bir etki yapar.
Her derde devadır.

Renklerin en güzelidir yeşil
Dikersen nefesine nefes katar
Yersen hazımsızlığı giderir.
İşte bu nedenle biz
Heykel dikmeyeceğiz
yeşil dikeceğiz yeşil abide dikeceğiz.

Zira
Bilim adamlarına göre;
Yeşil renk hastaların rahatlamasını sağlar.
Sizi bilmem lâkin ben yeşil hastasıyım!
Bunun içindir ki
Nereden baksam yeşili görüyorum..

☆☆☆

Balıkesir'in o birbirini çekiştiren boş gündeminden uzaktayım bir süredir.

Hem tıbben hem ruhen kendimi tedavi ediyorum.

Bol olunca vakit, kitaplar arasında yolculuk yaparak gözlerimin tozunu atmaya çalışıyorum.

Dünden daha güzel renkler gördüm bugün.

Gerçeğin peşindeyim ben.

Gördüklerimi, hissettiklerimi paylaşayım seninle sevgili okur.

☆☆☆

Kardeşlerim,

Gerçeği görmek için, sır olanı tanımak için ışık saçan gözlere ihtiyacımız var.

Gözlerimiz çok tozlu, sürekli toz birikir durur. Üzerinde çok toz biriktiği için yansıtmayan bir aynaya dönüşür.

Toz dediğim her türlü "izm"dir.

Her türlü toz gözlerimizde birikmiş!

Azıcık da olsa yaptığımızı görmeyi sürdürebilmemiz gerçekten mucize.

Bu kadar tozla, bu bile imkansız olmalıydı aslında...

☆☆☆

Bilimciler hayatın sadece yüzde ikisini gördüğümüzü söyler

Yüzde 98 peşin hükümlerimiz nedeniyle ulaşılamadan kalır.

Sadece görmek istediğimiz şeyi görürüz sadece görmeye hazır olduğumuz şeyi görürüz,
sadece korkmadığımız şeyi görürüz.

Korktuğumuz, görmek istemediğimiz şeyleri görmez,
görmezden gelmeye devam ederiz.

Zihin çok geçmeden daralır ve gerçeğin sadece minik bir parçasını görürüz.

Bu gerçekliğin her şey olduğunu savunur

"Benim gerçeğim tüm hakikattır" diye iddia eder dururuz.  


☆☆☆

Ben diyorum ki

Işık saçan gözler meydana getirmek zorundayız.

Boş gözler ışık saçan gözlerdir.

Tozun hepsini bırak.

Sağı solu ya da dünyevi bütün tozu bırak.

Gözlerini temizle.

Tabularını yık, "izm"lerden kurtul.

Geçmişin varlığından silinmesine izin ver.

Şimdi burada ol, yeşili gör.

Renklerin güzelliğini gör.

O zaman gözlerin ışıldayacak,
hayatın yüzde 98'ini de görebileceksin.

☆☆☆

Yeşili başka yerde arama,

Hakikat burada.

Gerçek yanıbaşında.

Fakat zihnin geçmişte kaldığı için,
gözlerin parlak olmadığı için onu yansıtamıyorsun..

Onu görebilmen için
gözlerinin temiz, engelsiz olması gerekir.

Bırak geçmiş silinsin.

Geçmişle bağlantını kes.

Bugün yaşanan şey, yarın senin geçmişin olacaktır.

Geçtiği anda onu kontrol etmeyi bırak.

Ona tutunma, bırak gitsin.

Artık anlamı yok, artık hiçbir değeri yok.

Geçmişin gitmesine izin verebildiğinde yansıtabilen, görebilen gözlere kavuşacaksın.

Gözlerin aynaya dönüşecek.

Bırak kalbinin derinliklerinde
tek bir şey kalsın..

Hem bedenin, hem zihnin, hem ruhun rahatlasın, felaha ersin..

☆☆☆

Atatürk'le başladık
Filozof Elbert'le bitirelim;
Eleştiriden korkarsan
bir şey söyleme,
bir şey yapma,
bir şey olma...
...
derken bu satırları yazarken mırıldandığım
şarkının sözlerini paylaşayım da ruhunuzun gıdası olsun.
....
Kapat gözlerini kimse görmesin
Yalnız benim için bak yeşil yeşil
Gözlerin kimseye ümit vermesin
Yalnız benim için bak yeşil yeşil

Seni öyle sevdim ölürcesine
Tanrının yazdığı şiircesine
İçimden geçeni bilircesine
Yalnız benim için bak yeşil yeşil.
...
Haydin selametle.