Aslına bakılırsa bu seçim takviminde değişiklik şart gibi…
Çünkü aday adaylığından adaylığa yani adaylıktan gerçek seçim yarışına geçiş ile seçim günü arasında kalan zaman az.
En azından büyükşehirler için zaman az.
Tüm ilçelere, büyükşehrin bütününe nasıl anlatacaksın kendini?..
Nereye, ne kadar uzanabileceksin?
Şehrin bütününü kapsayan plan ve projelerini nasıl hazırlayıp neleri koyabileceksin ortaya?..
Aday adaylığı sürecinde özellikle isimler üzerinden herhangi bir yorum yapmadık.
Zira hem aday adayı sayısını takip edebilmemiz mümkün değil, hem de aday adaylarının içinde çok yakından tanıdığımız isimler ve arkadaşlarımız olmakla beraber; adını hiç duymadığımız, bazılarının ise sadece isim duyurmak için ve gelecek seçimlerde tanınırlık sağlamak için balıklama atladıkları gibi bir gerçek de karşımızda.. O yüzden “aday adaylığı” noktasında isimlere hiç değinmedik, değinmiyoruz.
Ancak şunu biliyoruz ve gözlemliyoruz ki gerçekte aday adaylığı süreci çok daha çetin geçiyor.

Şu sebeple:
Parti içi oyunlar, çekişmeler, hesaplar nedeniyle…
Aday adaylığında herkes birbirini aşağıya indirme derdinde, görülen manzara bu.
Ancak bu süreç epey sıkıntılı. Zira, aday adaylığının daha sakin ve daha sessiz yönetilmesi gerekiyor.
Bizdeki manzara ise kavga-gürültü şeklinde.
Dışa yansıyan bir şey olmamasına bakmayın siz, aday adaylarının hemen hepsi ya da şöyle diyelim güçleri oranında aday adaylarının hemen hemen hepsinin bir elleri, bir gözleri, bir kulakları Ankara’da. Merkezde ise “aday” olmak için her yol mübah durumunda!
Türk siyaset sisteminin aday belirleme süreci komple bir tuhaf çünkü!
Temayül var, önseçim var, temayül yok, önseçim yok, nabız yoklaması var, nabız yoklaması yok, vatandaşla anket var, vatandaşla gizli anket var…
Ankara’nın kimsenin bilmediği kulakları var… Kimsenin görmediği gözleri var… Parti merkezlerinin gizli araştırma ekipleri var, var da var, yok da yok…
Temayülde çıkan sevinemediği gibi önseçimde çıkanın bile garantisinin olmadığı bir süreç bu.
Belirsizlik tavanda.
Cepheleşme had safhada. Kararlar Ankara’da partilerin genel merkezlerinde.
İnanılması güç ama ortaya çıkan aday adaylarının sayısına bakıyorsunuz; her aday adayının çevresinde öbekleşme, hizipleşme, birbirini kötüleme, yıldızı parlayanı aşağı çekme çabası, olmayanı varmış gibi gösterme, parayla kendini cilalama; ne ararsan var. İnsan ister istemez “n’oluyoruz” diyor ve hatta olup biteni izledikçe aktörlerin “nasıl aynı partinin ve aynı amacın” mensubu olduklarına bile şaşıyor.
Ama varolan gerçeklik bu.
Aday adaylarının işi zor.
Kendi içlerinde kendi partilileriyle yarışıyorlar çünkü.
Bu noktada isimlere, netleştikleri zaman tekrar ve ayrıca değiniriz şüphesiz.
Çünkü CHP Büyükşehir adayı Sayın Ahmet Akın dışında “aday” olarak söyleyebileceğimiz tek isim bile yok.
Ne büyükşehir açısından diğer partilerin aday isimleri belli, ne de Karesi ve Altıeylül olarak diğer ilçeler için.
O nedenle takvim itibariyle CHP’nin büyükşehir adayını diğerlerine göre erken netleştirmesi partileri açısından bir adım önde avantaj olarak görülebilir.
Kendini anlatma, halka inme, proje ve ekip hazırlama noktasında kuşkusuz erken yola çıkmak avantaj.
Kaldı ki Sayın Akın’ın bugüne kadar milletvekili olarak gösterdiği samimilik ve vatandaşla sıcak ilişkisi de kendisine şüphesiz olumlu etki olarak dönecek.
Her zaman söylüyoruz, genel seçimler ile yerel seçimler, özellikleri bakımından farklıdır. Genele bakıp yereli, yerele bakıp geneli değerlendirmek doğru olmaz.
Yerel siyaset ekip işidir.
Yerelde başarı isteniyorsa bilgi ve deneyimli ekip olmazsa olmazdır. Ekibin varsa başarırsın, ekibin yoksa çuvallarsın.
Kuşkusuz ekibin içinde “çıkara endeksli küçük insanlar”ın bulunmaması da asli zorunluluktur.
Unutulmasın ki; beyin takımı sağlam olmazsa, küçük sinekler, tüm kentin midesini bulandırır.
O zaman kim başkan olursa olsun, başkanlık bitince “isimlerin” ne kadar kalıcı olduğuna bakmak gerekir.
Ekipsiz, bilgisiz, programsız gelen başarısızlığa mahkumdur.
Herkesin tavan yapan egolarla aday adayı olması başka…
Siyasetin aslına bakarsanız en zor, en çetrefilli, en donanım gerektiren görevi olan belediye başkanlığını yürütmek başka!