ABD yeni Başkanını seçti. Şimdi toplumsal algıyı Hilery Clinton'ın ezici bir çoğunlukla seçileceği şeklinde dizayn eden yerli ve yabancı medya tam tersi bir şekilde çıkan netice sonucu kıvırmanın derdinde. İki gündür ABD ile yatıp ABD ile kalkıyoruz. Gına getirecek ve mide bulandıracak derecedeki yorumlar. Daha düne kadar dalga geçilen Trump ne kadar da değerli ve büyük adam olduğunu yine dalga geçenlerin ağzından dinliyoruz. 

Donald Trump ismi üzerinden yapılan iddiaların ciddiyetini ise anlayamadım. Davut Turan'a benzetilmesi ve bu şaka gibi iddiayı Kadir Mısıroğlu gibi isimlerin yapması gerçekten enteresan. Bu sayede sevdik adamı bir anda haberiniz olsun. Yarın farklı bir şey çıkarsa sorumluluk almayız bilginize. Anlayacağınız Trump iki günde efsaneleştirildi Türkiye'de. ABD gücü dedikleri bu galiba.

Çarşamba günü uzun yıllar birlikte Parlamento muhabirliği yaptığımız Hakan Şanlıtürk'le birlikte öğleyin Meclis'te buluşalım istedik. Buluştukta. Önce öğleyin ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık. Sonra bir süredir uğramadığımız AK Parti Grup Başkanvekili Prof Dr. Naci Bostancı hocanın danışmanı Ataç Akı'ya uğradık. Hem geçmiş olsun dileklerimizi iletmek hem de kahvesini içmek için. Tabii uğradığımızda aynı zamanda Yüksek Lisans'tan öğrencisi olduğum Naci Hoca'da makamındaymış. Onunla oturup 5 dakikalığına sohbet etme imkânım oldu. Gündemin iki konusu ABD seçim sonuçları ve Başkanlık Sistemi konusu. Naci Hoca Başkan değişiminin ABD'nin uluslararası hiçbir temel politikasını değiştirmeyeceği görüşünde.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği Başkanlık Sistemi konusunda ise Naci Hoca daha netleşme olmadığını ve zaman konusunda takvimin belirlenmediğini vurguladı. Tabii Meclis gündemi içinde. Ardından da Meclis Genel Kurulu açıldığından kulislere indik. Milletvekilleri kulislerde bile rahat oturamazlar. Mutlaka seçmenleri orada da bulur onları. Aynen öyle oldu zaten. Dostum ile oturduğumuz yere iki seçmeni bir danışmanı ile müsaade isteyerek bir vekil oturdu. Seçmenlerin işleri ile uğraşırken en az 3-4 defa farklı yerlere telefon etti. Onlarla konuştu isteklerini sabırla dinledi. Bu arada tanışma imkânımız olmadı. Seçmenin işlerini halledip onları gönderirken tanışalım istedik. Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet İlker Çitil. Hoş sohbet samimi. Tanışınca muhabbet muhabbeti açtı. Başkanlık Sistemi konusunda muhabbetimiz oldu.  Ardından da siyasetin duayeni, 1989'dan bu yana tanıdığım Meclis eski Başkanı Cemil Çiçek bey gördü. Hoş geldiniz dedikten sonra onunla da birlikte sohbet etme imkânı bulduk. Cemil bey enteresan bir siyasetçi.  Hem nüktedan, hem de özlü söz sanatkârı. ‘Başkanlık Sistemi ne olur?' dediğimizde ‘Daha ne olacağı belli değil. Sadece siluet ortaya çıktı' dedi. Siluet üzerinden de ne olacağını konuşma imkânı olmadığı görüşünde. Başkanlık sisteminin yeni bir tartışma olmadığına işaret ederek, ‘Bu 100 yıllık bir tartışma. Sait Halim Paşa'dan bu yana zaman zaman tartışılır. Gündeme gelir. Neticeye varmadı' değerlendirmesinde bulundu.

Fakat kulislerde elde ettiğimiz bilgilere göre, öncelikle Meclis'e konu Bütçe görüşmelerinden önce bu ayın sonuna doğru gelebilecek. Veya hemen sonrası.  Geniş kapsamlı bir Anayasa değişimi değil, sistem değişimi konusu gelecek. Vatandaşa önce Başkanlık Sistemine geçilip geçilmeyeceği tercihleri sorulacak. Eğer vatandaş Başkanlık Sitemine geçme kararı verirse bu Meclis Başkanlık Sistemine uygun Anayasa çalışmalarına başlayacak. Bu arada Mevcut Cumhurbaşkanı görev süresinin sonuna kadar devam edecek. Yani önümüzde Başkanlık ve Milletvekili seçimi yok. Sadece ‘Başkanlık Sistemine geçilsin mi?' referandumu var. Fakat konu Meclis'te çözülemezse derhal erken seçime gidilecek.

Gecen hafta olduğu gibi bu haftada yazıyı kaleme aldığım sırada MHP Lideri Devlet Bahçeli bu sefer Başbakan Binali Yıldırım ile Başkanlık Sistemi konusunda görüşmeye geçiyordu.

Bugünlük aktaracaklarım bu kadar…