Fakat kaderin cilvesine bakın ki yazarlığa başladığım günden bu yana Devlet Beyle ilgili açık veya üstü kapalı kaç yazı yazdığımı sayamadım bir anda. Öyle görülüyor ki bugün olduğu gibi önümüzdeki günlerde de yazmaya devam edeceğiz.
Referandumdan sonra Balıkesir'den değerli bir dostum aradı. İş yaptığı alanda olduğu gibi Türkiye'yi de dünyayı da bölgeyi de iyi okuyabilen binlerce Anadolu insanından biri. Çocukluğunu bilirim. Köyümüzde büyüdü. Biraz referandum sonrası gelişmeleri konuştuk. Neler olabilir konusunda görüş alış-verişinde bulunduk.
Referandum konusunda MHP tabanının yaşadığı durum malum. MHP tabanında yaşanan bu durum noktasında dostum Devlet Bahçeli'nin üstlendiği misyonun önemine yönelik farklı bir pencere açtı. MHP tabanında yaşanan olumsuz durumun aksine Devlet Bahçeli'nin fonksiyonuna dikkat çekti. Bunu “Bakmamız gereken MHP tabanının evet veya hayır vermesi değil. Türkiye'deki köklü değişikliğin harcıdır. Mayasıdır. İşte bu noktada Devlet Bahçeli sütün peynir olması için gereken mayayı sağladı. Bu maya olmadan sütün peynir olma durumu yoktu. Bir sütün peynir olması için maya ne kadar önemli ise Devlet Beyin bu işin önünü açacak hamlesi de o kadar önemlidir” şeklinde.
Devlet Bey kritik zamanlarda yaptığı çıkışlarla anılıyor. Anasol-M Hükümetlerinin kuruluşu, 2002'de ani bir manevra ile seçim kararı alması, siyaseti bırakıp tekrar devam etmesi, 2007 Cumhurbaşkanlığı krizinin çözümü, en son başarısız darbe girişi ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçilmesi.
Bundan sonra mayayı çalarak büyük bir görev üstlendiği Cumhurbaşkanlığı Sisteminin tam manası ile kısa sürede Türkiye'de oturması konusunda da Devlet Bahçeli büyük önem taşıyor.
Darbe girişimi sırasında Devlet Bahçeli'nin askeri cenahın bir kısmı ile ne kadar farklı temas içinde olduğunu gördük. İstediğinde de bu konuda da nasıl milletin hayrına davrandığını da gördük. Devlet Bahçeli şunu iyi biliyor sadece Genelkurmay Başkanı ile iş bitmiyor.
Devlet Bahçeli ne kadar daha siyasette devam eder bilmem ama bu aşamadan sonra milletin takdirini toplayan tavırlarını devam ettirmesi kaçınılmazdır. Bu durumunu sürdüreceğinden de şüphemiz yoktur.
Siyasi istikrarın sağlanarak Türkiye'nin enerjisini içerde harcamak yerine bir taraftan ABD, bir taraftan Rusya, bir taraftan İngiltere, bir taraftan Almanya, bir taraftan Çin gibi Ortadoğu coğrafyasında etkinliğinin artırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Devlet Bahçeli'den bundan sonra beklenen Türkiye'nin Ortadoğu'da âli menfaatlerini yakından ilgilendiren konularda aynen Cumhurbaşkanlığı Sisteminde oynadığı rolün farklı ve Türkiye yararına olacak hamlelere katkısıdır. ABD ve İngiltere'nin NATO'yu Ortadoğu'da sadece kendi menfaatlerine uygun kullanacakları açık ve net. Rusya'nın durumu malum. Resmen yedi düvel denilen çember söz konusu. Öyle kıvrak ve öyle hızlı davranmak durumundayız. Her ülke günlük saatlik manevralar döneminde.
İşte bu durumda Devlet Bahçeli bir taraftan tabanını toparlarken bir taraftan Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçiş konusunda katkılarına devam etmelidir.
Bahçeli'nin bundan böyle tavır ve tutumları Türkiye'nin geleceğinin şekillenmesinde etkili olacaktır. Referandum sonrası siyasette yeni arayışlar yavaşlamıştır. Bu yavaşlama Devlet Bahçeli'nin MHP tabanını toparlaması için önemli bir fırsattır. Siyasette istikrara katkı sağlayacak bu fırsat aynı zamanda Türkiye'nin geleceği açısından da büyük önem taşımaktadır.
Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler…
Cuma'nın bereketi üzerinizde olsun…
