liman ALTIN
Türkiye ve dünyadaki altın piyasasının son on yılını değerlendiren Kuyumcular Derneği eski başkanı Gürcan, altının son iki senede büyük atak yaptığına değinerek, piyasalarda para genişlemesi ve arzı olduğu sürece altının her zaman en şanslı yatırım aracı olduğunu belirtti. "Dünyadaki en kıymetli maden ve en güvenilir liman altındır" dedi.
Balıkesir Kuyumcular Odası eski Başkanı Recai Gürcan, altının geçmişe dönük on yıllık periyodunu değerlendirerek, altının onsunun 250'lerden kademeli olarak her iki senede bir kendi bazında yüzde 25 artarak, 800 ve 1921'e kadar çıktığını ifade ederek, "Şu an altının onsu bir senelik periyotta aşağı yukarı yüzde 20 geri çekilmeyle bin 600'lerde geziyor. Bu da Türk parası bazında 110 binden 90 bin liraya yani yüzde 20'lik bir gerilemeye sebep oldu. Benim görüşüme göre altının bir dinlenme noktası vardı, altın dinlenme evresi içerisinde. Bundan sonra altının bu fiyatların altına ineceğine inanmıyorum. Olursa sadece cüzi rakamlarda oynamalar olur. Altının doksanın altına sarkma ihtimalini biraz zayıf görüyorum. Geriye doğru büyük dalgalanmalar olmayacaktır" dedi.
ALTIN, SON İKİ YILDA
Altının sene içerisinde bütün dünyadaki arzının 3-3 bin 500 yüz ton civarında gerçekleştiğini belirten Gürcan, "Talep çok fazla. Bir de kağıt üzerindeki fonlar altını buraya kadar getirdi. Altın son iki senede büyük atak yaptı. Altını bin 900'lerden alanlar var. Bu alımı yapanlar vatandaşlar değil özellikle büyük fonlar ve spekülatörlerdir. Aldıkları altınları bu fiyattan ellerinden çıkarmıyorlar. Fiyatları bir yukarıya götürmeyi deneyecekler. Onlarda da bu güç zaten var. Dikkat ederseniz her geçen gün bir ülke çıkıyor batma noktasında, batırıyorlar mı hayır. Hemen para. Bu paralar nereden geliyor, basıyorlar hemen" diye konuştu.
SIFIR FAİZ
Para genişlemesi ve arzı olduğu sürece altının her zaman şansı olduğunu dile getiren Recai Gürcan, "2015 yılına kadar piyasalar 40-45 milyar dolarlık tahvil alımlarına ve sıfır faiz politikasına devam edecek. Böyle olunca da altının şansı biraz daha fazla oluyor. Dünya ekonomisinde ve özellikle Amerika'daki hareketlilik, kıpırdanma ve düzelmeler görülse de ekonomik veriler iyi gelmeye başlasa da bu altının aleyhine olan bir durum."
BORSA AMATÖR İŞİ DEĞİL
Vatandaşların yatırım yapabileceği enstrümanlara bakıldığında borsanın amatör işi olmadığının altını çizen Gürcan, "Borsa kendi çapında gideceği yere gitti .Yatırım yapmak isteyen amatör kişiler uzun vadede düşünürse 5-10 sene paralarına dokunmadan borsaya giriş yapabilirler.
ALTININ GETİRİSİ DAHA FAZLA
Onun haricinde faiz enstrümanı var. Şu anda faizin bir getirisi yok, bankalardaki faiz oranları çok cüzi. Yüzdesel olarak senelik garanti. Bizim insanımızın faize bakış açısı çok sıcak değil. Tasarruf amacıyla alınacak olan altının zararı yüzdesel olarak az olsa da, vatandaşlar altına yönelebilirse, ben uzun vadede yine altının diğer enstrümanlardan daha fazla getirisi olacağına inanıyorum."
EN GÜVENİLİR LİMAN
Dünyadaki en kıymetli madenin ve en güvenilir limanın altın olduğunun altını çizen Recai Gürcan, "Altın kritik nokta dedikleri bin 550 onsun altına gelmedi ve gelmediği sürece de altının yukarı doğru hareketi devam edecektir. Bin 550'yi kırarsa kademeli olarak bin 400 onsları görebiliriz. Ama ben bunların çok kısa vadede gerçekleşeceğine inanmıyorum."
KARGOCULUKTAN SONRA,
ALTIN'A DA GÖZ DİKTİLER
Son günlerde kamuoyunda tartışmalara yol açan banka ve PTT'nin altın satışlarıyla ilgili de görüşlerini açıklayan Gürcan, "Bizlerin PTT'nin bastığı altınını zaten satma imkanımız yok. Müşterilerimizden gelirse de o altınlara sıcak bakmadığımızı zaten Türkiye'deki kuyumcu dernekleri olarak açıklamıştık. Bu bir tepkidir. PTT'nin kargoculuktan sonra yapmadığı altın işi kalmıştı, ona da mı göz dikti. Bırakın da altın işini biz yapalım piyasada."
BANKALARA KARŞI DEĞİLİZ
Yanlış anlaşılmak istemediklerini ve bankalara karşı olmadıklarını vurgulayan Gürcan, "Bankaların tasarruf adı altında topladıkları ve açtıkları altın hesaplarına karşı değiliz kesinlikle. Biz bankaların tezgah üzerine teraziyi koyup topladıkları ve tezgah üzerinde sattıkları altına karşıyız."
HERKES İŞİNİ YAPSIN
Altın alım satımı içinde üçlü ayağın bulunduğunu ve kuyumcuların kenara itilmemesi gerektiğini savunan Recai Gürcan, "Bizi neden kenara itiyorsunuz. Herkes işini yapsın, onlar para alışverişi yapıyor, biz para alışverişi yapıyor muyuz? Altın bizim işimiz, bıraksınlar biz işimizi yapalım."
DEVLET, GEÇ KALDI
Açılan altın hesaplarına karşı olmadıklarını yineleyen ve devletin bu konuda geç kaldığını ifade eden Gürcan, "Keşke seneler önce yapılsaydı, yastık altındakiler ekonomiye kazandırılsaydı. Rafineri, banka ve kuyumcu üçgeninde mutlaka biz olmalıyız. Bizleri bir kenara itmemeleri gerek. Çünkü bir çok ufak esnafımız akşama kadar satacağı üç-beş küçük altınla, geriye alacağı 30 gram hurdadan geçimini sağlıyor. İşlerimizi bu tür olaylar ister istemez etkiliyor ve pastadan az da olsa bir pay o tarafa kayıyor."
MESLEĞİMİZİ ELİMİZDEN ALIYORLAR
Bankalarla anlaşabileceklerini belirten Balıkesir Kuyumcular Odası eski Başkanı Recai Gürcan sözlerini şöyle tamamladı:
"Yetkiyi versinler bizlere, biz toplayalım. Hem bu şekilde rekabet ortamı da oluşmuş olur. Müşteri kaç lira verdiğini bilsin. Bankalar kimle anlaşacaksa o kuyumculara versin altınını gitsin yine bankaya hesabını açtırsın. Kuyumcular bu işin içinden sıyrılıp bir kenara itilmesin. Mesleğimiz göz göre göre bir yerde elimizden alınıyor. Bizim karşı olduğumuz bu. Neden bankalarla karşı karşıya gelelim. Bankalar garantisini almak kaydıyla her ildeki kuyumcularla anlaşmalı, bizde teminatlarımızı veririz. Gerekli anlaşmalar yapılır ve vatandaşlar, aracılığımızla gidip bankada hesabını açtırır. Bu ayağın içinde biz yok olmamalıyız, herkes mesleğini yapsın. Ben dükkanımda meyve satmıyorum, altın satıyorum. Ne işi var meyvecinin altınla. Altın işi birde ihtisas işi. Hadi yüreğiniz yetiyorsa geri alın. Onu becerebilecek geri alacak elamanları yok ellerinde. Herkes hem bildiği hem de yaptığı işi yapacak."
