Dünya tarihine Srebrenitsa katliamı ya da Srebrenitsa soykırımı (1991-1995) olarak geçen etnik temizlikte, Avrupa devletleri sadece seyretmiş ve hatta Sırp ve Hırvat canilere destek vermişlerdi.

Srebrenitsa, Bosna-Hersek bölgesinde 11-22 Temmuz 1995 günü yapılan katliamda katledilenlerin sayısı resmi kayıtlara 8.373 olarak geçse de gerçek sayı bunun iki hatta üç katıdır.

Bu katliamın sebebi: Büyük Sırbistan, etnik temizlik, İslâmofobi ve Sırplılaştırmaydı. ABD ve Avrupa destekli İsrail’in Filistin’de bugün yaptığı da Nil’den Fırat’a Büyük İsrail rüyasından başka bir şey değildir.

Avrupa Devletleri, kadınların, bebeklerin, çocukların ve yaşlıların kurbanlık koyunlar gibi kesilmelerini ve toplu mezarlara gömülmelerini dün Srebrenitsa da seyrettiler, bu günde Filistin’de zerre kadar vicdan azabı çekmeden seyrediyorlar.

Hatta seyretmekle kalmadılar, Srebrenitsa da kendilerine sığınan 70-80 bin Boşnak mazlumu, ‘’al, kes, katlet, öldür ve topluca mezarlara göm’’ diye Sırp ve Hırvat katillere teslim bile ettiler.

Şu an Filistinde yapılan soykırım bundan farklı mı? Hıristiyan- Yahudi ortaklığı Filistin’i kan gölüne çevirirken, Uçaklar, bombalar, füze ve roketler Batı dünyasının vicdansız ve insani duygulardan uzak yöneticilerinden değil mi? Daha ilk günden ABD uçak gemileri Ak Denize, Başta ABD olmak üzre Avrupa Devlet adamları da Telaviv’e boşuna mı geldiler?

Ortak düşmanımız Müslümanlardır. Silâhlar bizden, çoluk çocuk, bebek kadın demeden öldürmek sizden demeye getirmediler mi?

Avrupa Srebrenitsa katliamını, soykırımını seyrederken, dünyanın vicdanını harekete geçirmek için uluslar arası münasebetlerde bulunan, milyonluk mitingler düzenleyen, paneller ve toplantılar yapan kişi, Türkiye de Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’dı.

Tıpkı bugün Filistin katliamını, Filistin soykırımını dünyaya haykıran, Dünya liderlerinin vicdanını harekete geçirmeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu gibi.

İkisi de Milli Görüşçü, ikisi de Milli Şuurlu ve ikisi de Milli Mefkure ile donanımlı, ikisi de mazlumun yanında ve ikisi de mazlumun ve sessiz yığınların sesi.

Zalim emperyalistler, Siyonistler ve Siyonist uşakları dün nasıl Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocanın karşısında oldularsa, bugün de onun talebesi ve hatta varisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısındalar.

Kendi ülkelerinden kovdukları, fırınlarda yaktıkları, asit banyolarında erittikleri, aç bırakarak bir deri bir kemik bıraktıkları ve daha sonra sabun yapıp yıkandıkları Yahudi kavmini, gemilerle getirip Filistin’in ve dolayısıyla Filistinli Müslümanların başına belâ ettiler.

Ülkelerinden defi belâ kabilinde kovup attıkları Yahudi’ye; (aman Filistinden ayrılmayın, bizim ülkemize de gelmeyin) dercesine her türlü askeri ve ekonomik desteği 80 yıldır katil ve cani Yahudilere yapıyorlar.

1946 dan bu yana Hıristiyan dünyasının her türlü desteği verdiği Yahudilerin Müslüman katliamları, aralıksız devam ediyor. Şimdi zirveye çıkan ve adeta bir soykırım haline dönüşen Yahudi taarruzlarında 20 binin üzerinde mazlum sivil ve bi günah insan öldürüldü. Kaldırılamayan enkazların altında da en az bu kadar insan olduğu konuşulmaktadır.

Bu güne kadar Siyonist Yahudi köpekler, İzzettin El Kassam Tugayı Mücahitlerinin karşısına çıkamadıkları için sadece uzaktan attıkları bombalarla ve uçaklardan attıkları füzelerle kadın, çocuk, bebek, yaşlı demeden insan öldürüyorlar ve ölülerin üzerine işeyerek her türlü pisliği yapıp hayvanlar gibi tepinerek zafer kutlamaları yapıyorlar. (Adeta şerefsiz ve insani duygulardan mahrum bir millet olduklarını dünyaya ilân edercesine.)

Sapık Yahudi kavminin İğneli fıçı müdavimlerini İngiltere ve ABD gemilerle, uçaklarla naklederek Filistin’e yerleştirdiler. Yahudilerin Filistin’e nakil işinde Holokostcu, Almanlarda her türlü destekten geri kalmadılar. Adeta Hitler’in Nazi Almanya’sının devamı olduklarını ve hâlâ aynı ruhu taşıdıklarını ispatlarcasına(!)

(Biz Almanlar’ın, Fırınlarda yaktığımız, sabun yaptığımız, asit kuyularına atarak imha ettiğimiz 6 Milyon Yahudi’nin hıncını şimdi siz de Siyonist Yahudiler olarak, Filistinli Müslümanları çoluk, çocuk, bebek, kadın ayırımı yapmadan öldürerek yapın, biz arkanızdayız demedikleri ne malum (!) )

Ayrıca yok ettiğimiz 6 Milyon Yahudi için de size halâ Alman Devleti olarak tazminat ödüyoruz dercesine, Cumhurbaşkanlarını Telaviv’e gönderip Netenyahu’nun kanlı yanaklarını ve ellerini öptürdüler. Holokostçu caniler, tüm insani duyularını yitirmiş Holokostcu Yahudi’den özür dileme yarışındalar.

Hülâsa edecek olursak sırf kendi rahatları için yıllarca Afrika’nın mazlum insanlarını köle yapıp madenlerini, yakut elmas, altın gibi mücevherlerini çalan ve köle olarak kullanıp daha sonra öldürüp çöp kuyularına atan hırsız ve cani Avrupa zihniyeti, şimdi Filistin’de ayni şenaati Yahudi eliyle yaptırıyor. Filistin’in Gazze kıyısındaki zengin gaz ve Petrol yataklarına göz diken ABD eşkıyası, Suriye ve Irak’ta çaldıklarıyla yetinmedi. Şimdi de Yahudi eşkıyası eliyle Filistini ve Filistin’in yer altı yer üstü zenginliklerini çalma niyetinde. ABD onbinlerce bomba ve füzeyi Yahudi uşaklarına boşuna vermiyor. Adeta kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez dercesine.

ABD, İsrail ve İngiliz eşkıyalar ortaklığı, Küçücük Filistin Devletini Yahudi eliyle işgal etmeye ve 5-6 milyon Filistinliyi yeryüzünden silmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’da bu hırsızlığı, bu şerfsizliği ve bu hırsızlık için yapılan işgal ve soykırımı deşifre ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la, bir avuç Hamas yiğitleri ve bir avuç İzzettin el Kassam Mücahidi olmasa ruhsuz ve insanlıktan nasiplerini alamamış Haramilerin plânı çok rahat uygulanacak. Fakat Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu eşkıya sürülerinin tekerine çomak sokuyor ve mazlum Müslümanlara sahip çıkıyor.

Batı Devletleri de, bir ikisi hariç İngiliz, ABD ve Yahudi katillerin zulmünden emin olmak için maalesef sesli olarak havlayamıyorlar. Atalarımız boşuna söylememişler: Köpek köpeği ısırmaz, diye..