Raporda, terör örgütü KCK yapılanmasının sivil siyasetin bir parçası olmadığı belirtiliyor. KCK operasyonları sonucu tutuklanan birçok belediye başkanının siyaset yaptıkları için değil, suç işledikleri için yargılandığı ifade ediliyor.
MARDİN’in Kızıltepe ilçesinde kaymakamlık yaptıktan sonra Edremit’e atanan Osman Tunç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. 50 sayfalık metinde, Kürt sorunundan terör örgütü PKKKCK yapılanmasına, 1990’lı yıllarda devlet görevlilerinin yaptığı akıl almaz uygulamalardan eğitim sistemine kadar önemli ayrıntılar ve çözüm önerileri yer alıyor. Raporda KCK’nın; bölge halkı, belediye başkanları ve meclis üyeleri üzerinde etkin rol oynadığı belirtiliyor, bu yapılanmanın kesinlikle sivil siyasetin parçası olmadığının altı çiziliyor. KCK operasyonları sonucu tutuklanarak cezaevine gönderilen birçok belediye başkanı, meclis üyesi ve il genel meclisi üyelerinin siyaset yaptıkları için değil, suç işledikleri için yargılandığı vurgulanıyor. Kaymakam Tunç, faili meçhul kuyularının bir an önce açılması gerektiğini ifade ediyor, bölgedeki eğitim sistemi ve Diyanet’in yapılanmasıyla ilgili eleştirilerde bulunuyor.

BÖLGE HALKI EYLEMLERE ZORLA KATILIYOR
Osman Tunç, iki yıl Mardin’in Kızıltepe ilçesinde kaymakamlık yaptı. Doğu ve Güneydoğu’da da toplam 6 yıl vazife aldı. Ağustos 2012’den bu yana Edremit’te kaymakamlık yapan Tunç, Kürt sorununa yönelik 50 sayfalık rapor hazırladı. ‘Doğu ve Güneydoğu’da Demokrasi ve Aşiret Sorunu’ konulu rapor, Başbakanlık, Genelkurmay, İçişleri Bakanlığı ve Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na sunuldu. Raporda, KCK operasyonları sonucu tutuklanarak cezaevine gönderilen belediye başkanı ve meclis üyelerinin siyaset yaptıkları için değil, suç işledikleri için yargılandığı belirtiliyor. KCK terör örgütünün halka yaptığı baskı da gözler önüne seriliyor. Bölge halkının KCK’nın düzenlediği eylemlere zorla katıldığının altı çiziliyor.

KORKU İMPARATORLUĞU OLUŞTURULMUŞ
Eski Kızıltepe Kaymakamı, raporunun devamında BDP’nin açıktan eleştirilmesinin yasak olduğu, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın aleyhine konuşmanın ise imkansız olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullanıyor: “Son 3-4 dönemdir BDP’den seçilen belediye başkanları ilkokul mezunudur. Bu konuda ilgili kişilerle ilgili olarak herhangi bir eleştiri söz konusu değildir. Bölgede bulunan diğer parti temsilcilerinin de mevcut durumla ilgili olarak bir eleştirisi söz konusu değildir. PKK, KCK ve BDP aracılığıyla toplumun kılcal damarlarına kadar işlemiş ve korku imparatorluğu oluşturmuştur. Seçimlerde bile sandıkların kontrolleri KCK’lılar tarafından yapılmaktadır.”
Kaymakam Osman Tunç, ayrıca bölgede PKK’ya alternatif olabilecek, şiddeti reddeden bir sivil toplum örgütünün olmadığını vurguluyor.

ÖLÜM KUYULARI BİR AN ÖNCE AÇILMALI
Kaymakam Tunç, 1990’lı yıllarda bölgede işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak da raporda önemli ayrıntılara dikkat çekiyor. Şırnak, Hakkâri, Mardin ve Diyarbakır başta olmak üzere farklı noktalarda olduğu düşünülen faili meçhul kuyularının bir an önce açılması gerektiğini kaydediyor. Ardından şunlara vurgu yapıyor: “Bu kuyular cumhuriyet savcılarının kontrolünde, sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin de şahitliğinde açılmalıdır. Yakınları kaybolmuş ailelerin müracaatları mutlaka alınmalı, DNA testleri ile eşleştirmeler yapılmalıdır. Olayın faillerinin de hukuken hesap verebilmeleri için de gerekli çabalar sarf edilmelidir. Böylece devlet geçmişi ile hesaplaşacak, bölge halkının da gönlüne girecektir. Bu sayede KCKPKK’nın rol kapmasının da önüne geçilecek, devlet hamle üstünlüğünü ele geçirecektir. Bu şekilde devlet bazı ithamlardan ciddi şekilde arınacaktır.”

SINAVLAR KÜÇÜK ŞEHİRLERDE YAPILMAMALI
Raporun devamında bölgede yaşanan öğretmen sıkıntıları da ele alınıyor. Doğu ve Güneydoğu’ya çok sayıda batılı öğretmenin gönderilmesi gerektiği çağrısında bulunularak, şu bilgilere yer veriliyor: “KPSS, LYS, LGS ve SBS gibi sınavlar Doğu ve Güneydoğu’nun küçük şehirlerinde yapılmamalıdır. Büyük yerleşim yerleri imtihan yerleri olarak seçilmeli, sınavlar için bakanlık merkezlerinden çok sayıda gözlemci görevlendirilmelidir. Aksi durumda PKK etkisiyle bu imtihanların tarafsız olması, kopya çekilmemesi ve öğretmenin bu baskıya direnebilmesi neredeyse imkansızdır.”

BOŞ İMAM KADROLARI DOLDURULMALI
Raporda, bölgedeki Diyanet’in yapılanmasına ilişkin önemli tespitler de yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, bölgede bulunan camilerdeki boş imam kadrolarının hemen doldurulması gerektiğine dikkat çekilerek, aksi durumda, bu kadroların yeterliliği olmayan din adamları (meleler) tarafından doldurulduğu aktarılıyor. Bu kişilerden bazılarının PKK adına fetva verdiğinin altı çiziliyor.

Editör: Haber Merkezi