Yurtdışında çok okul programlarına katıldım, temel atma törenlerine tanık oldum ama böylesini ilk kez yaşadım. Hem heyecanı hem inancıyla çok farklıydı.

Doğu Afrika'nın acılarla yoğrulan coğrafyası Tanzanya'nın başkenti Darüsselam'da ikindi sonrası Ankara'dan gelen bir avuç insan. Hint Okyanusu'nun kenarında büyük bir arazi, 25 dönümün üzerinde. Toprak yollardan güçlükle ilerleyerek ulaşıyoruz.

Caddelerde, sokaklarda acının izleri hâlâ dipdiri. Yoksulluk diz boyu. Başkentin hemen kenarında kulübeyi andıran elektriksiz, susuz evler. Kara kıtanın bahtı da kara.

Tanzanya'da mevsim kış. Daha doğrusu havanın en soğuk günleri. Sıcaklık 25 derecenin üzerinde. Tanzanya'nın kışı böyle. Yazını siz düşünün. Darüsselam'a bir yıl önce gelen anaokulu öğretmeni Trabzonlu Hamza Emin, "Yazları, nem oranı çok yüksek, nefes almakta bile zorlanıyoruz." dedi. Hayatından da memnun, bir şikâyeti yok. Üç gün boyunca oradan oraya koştururken hareketlerine en ufak rahatsızlık yansımıyor.

Bir beyaz insanı ilk kez gören siyahi bir çocuğun merakla annesine dönerek "Anne bu insanlar neden renksiz?" dediğini geçen yıl Kongo'da duymuştum. Hamza öğretmen de polislerin, devlet görevlilerinin kimlik kontrollerinde beyazları ayırt etmekte zorlandıklarını anlattı. "Siz beyazların hepsi sanki aynı kişi gibi" diyorlarmış.

Çevresi duvarla çevrili arazinin giriş kapısı yükselmeye başlamış bile. Tanzanyalı hayırsever bir işadamı bağışlamış. Arazinin okyanusa bakan köşesinde, önce Ahmet Sivri'nin ağzından dökülen içten dua, sonra bir kürek harç, bir kürek daha... Ve okulun temeli atıldı. Bu bir imam hatip. Normal bir lise değil, kolej. Öğrenci okulu bitirdiğinde dört dili konuşuyor olacak. Feza Eğitim Kurumları bünyesinde faaliyet gösterecek kolej okul geleneğinde bir ilk... Bugüne kadar Türk girişimciler dünyanın dört bir yanında yüzlerce okula vücut verdi. Darüsselam'da ilk Türk okulu 1998'de açıldı. Bugün sayıları Zanzibar adasıyla birlikte 5'e yükseldi. Kolej statüsünde imam hatibin yapımını Ankaralı işadamı Seyit Koca üstlendi. Daha şimdiden 'Koca Seyit' olmaya aday. Yetişemediği yerde başkentin işadamları da katkı yapacak. Koca'nın Afrika'da okul yaptırma niyeti çok önceden vardı. Kararını birkaç yıl önce Senegal'i ziyaretinde verdi. Karşısına 'Darüsselam İmam Hatip Koleji' projesi çıkınca hiç tereddüt etmeden sahiplendi. Zaten kendisi de bir imam hatipli...

Bir ikindi sonrası temele ilk harcı koyarken neler hissettiğini tahmin etmek zor değil. "Bilgi ve eğitime susuz bu insanları ışığa kavuşturmak için hayırlı bir adım atmış olduğuma inanıyorum. Dili, dini, rengi ne olursa olsun herkesin insan onuruna yaraşır yaşamaya hakkı var." dedi.

En çok duygulananlardan biri Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki... Dünyanın en kutsal işini yapıyormuşçasına küreği aşkla el arabasındaki harca daldırdı ve özenle temele koydu. Sonra da elindeki malayla betonu okşar gibi düzeltti. Daldı gitti, neler düşündüğünü anlamak zor. Çok etkilendiği her halinden belliydi.

Karşısında okulun tamamlanmış halini görüyor gibi konuştu: "Arkadaşlar, burada görkemli tören yapmıyoruz belki, alkış yok, havai fişek yok. Bu mütevazı programın anlamı benim için öylesine derin ki... Buraya bakarak umutsuzluğa kapılanlar olabilir. Bakın göreceksiniz, bu okulun inşaatı planlanandan da önce bitecek. Bunu iliklerime kadar hissediyorum."

Doktor Zeynel Abidin Bal ve eczacı Mahmut Yazıcıoğlu'nun hissettikleri de farklı değildi. Onlar da 4 dil bilen din adamlarını yetiştirecek bir okulun temelini atmanın heyecanı içindeydi.

Darüsselam'a kadar gelip de Erkan Çağıl'a Fatiha okumamak olur mu? Okulun bahçesinde serin ağaçlar altında yatan Çağıl'ın oldukça dokunaklı hikâyesi var. Eğitim gönüllüsü bir esnaf o... 2006 yılında okul için arazi bakmaya giderken trafik kazasında hayatını kaybetti. Henüz hayatının baharındaydı. Rüyasının gerçekleştiği okulun bahçesine defnedildi. Hemen yanında da öğretmenlerden birinin minik bebesi yatıyor.

Bir avuç insan, Darüsselam'da imam hatip kolejinin temelini atarken 6 ay sonra bu çıplak topraklarda devasa bir okulun yükseleceğine o kadar inandı ki... En üst katında Hint Okyanusu'na karşı içeceği çayı hayal etti. Bugünden programlar ona göre ayarlandı bile. Herkes inşaatın takibini ilk işi belledi. Binlerce kilometre öteden izleyecek. Ve eksiklikler, ihtiyaçlar anında giderilecek.