"Kuvay-ı Milliye, yanmış, yıkılmış, işgal edilmiş bir milletin yeniden doğuş hareketidir. Balıkesir de yakılan Kuvay-ı Milliye meşalesinin ışığı tüm Anadolu'yu sarmış, bizleri saran, ısıtan bir Türkiye Cumhuriyeti'nin müjdecisi olmuştur. Kurtuluş günleri, tarihe not düşmenin yanında, geleceğimize yön vermesi açısından son derece önemli günlerdir. Altı Eylül tarihi yalnızca Balıkesir’in düşman işgalinden kurtulduğu bir tarih değil aynı zamanda tüm vatanın bağımsızlığa kavuştuğu gurur yüklü bir gündür. Balıkesir, Yunan ordularını İzmir çevresinde 14 aya yakın engellemiş ve Ankara'da milli hükümetin kuruluşu ve milli orduların hazırlanması için altın değerinde zaman kazandırmıştır. Balıkesir Heyeti Merkeziyesi, Kurtuluş Savaşı'nın silahsız, teşkilatsız, disiplinsiz ama her şeyden önce inançsız yapılamayacağının bilincinde olan vatanseverlerce kurulmuş ve tam bir devlet ciddiyetiyle yöneltilmiştir. Balıkesir'in yiğit evlatları, kendi imkanlarından gayrı hiçbir yerden yardım almaksızın, kurtuluşa ulaşmak için üzerlerine düşen görevi tam anlamıyla başarmışlardır. Güzel yurdumuzun hemen her köşesinde o günlerde başlatılan ve dünya savaş tarihine altın harflerle yazılan muharebeler ve mücadeleler sonucunda bu günlere gelinebilmiştir. Bu nedenle başta Gazi M.Kemal ATATÜRK olmak üzere, Alaca Mescit'te mücadeleyi başlatan 41 bayrak adamı, Karesi Mebusu Mehmet Vehbi beyi, Yırcalızade Şükrü efendi, Hasan Basri Çantay hoca ve tüm Kuva-yı Milliye şehitlerini rahmet ve minnet ile yad eder, Balıkesir'imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 97.yıl dönümünü kutlarım."