Gazeteciler Cemiyeti: Şarlatanla gazeteciyi ayırt edin

BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti (BGC), basın sektöründe çalışanlara bazı haklar getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girişinin 62. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, Basın Meslek Yasası talebi öne çıkarıldı. İnternet medyasını da kapsayan yeni Basın Kanunu ve Dezenformasyon Yasasının anlam kazanabilmesi için Basın Meslek Yasası nın ivedilikle gündeme alınması gerek tiğine dikkat çekildi.

BGC, mesajı şöyle:

BAYRAM DEĞİL, DAYANIŞMA GÜNÜ

Çalışma yeri, zamanı belli olmayan ve fiilen tatil hakkı bulunmayan tek meslek sahibi basın emekçileridir.

Yıpranan, yıpratılan ve her şeyin sorumlusu görülerek cezalandırılan gazetecilerin çalışma koşulları dünya standartlarının çok altında.

Çalışan gazetecilerin değil, çalışamayan gazetecilerin çoğunlukta olduğu günlerdeyiz. İşsizlik tehlikesi daha da arttı. Gazetecilerin elinde kalan, belki de tek kazanım olan fiili yıpranma payından 5953 sayılı yasaya göre çalışan tüm meslektaşlarımız yararlandırılmalı. Zor şartlarda, özveriyle görev yapan basın emekçileri daha iyi şartlarda çalışmayı anasının ak sütü gibi hak ediyor.

SORUMLU YAYINCILIK İÇİN HERKESE DÜŞEN GÖREV VAR

Medyamızın bağışıklık sistemi çökmüş durumda. Bunun iç ve dış kaynaklı bir çok nedeni vardır.

Sosyal medya platformlarındaki paylaşımlarıyla kin, nefret kusan, insanların kişilik haklarına saldıranların kimi idareciler tarafından 'gazeteci' olarak kabul görmesinin yanı sıra kişisel çıkar peşinde olanlara prim verilmesi, tetikçi kalem olarak kullanılması tehdit ve şantaj gazeteciliğini teşvik etmekten başka işe yaramadığı Balıkesir'de canlı örnekleriyle görüldü.

Bizler, sosyal medyayı kişilik haklarına saldırı aracına dönüştüren şarlatanlarla gazetecilerin ve ülkesiyle toplumun değerlerine yabancı provokatörler ile hakikat temsilcilerinin ayırt edilmesini istiyoruz. Haklı olarak, yönetim kademelerindeki herkesten bu ilkeli duruşu bekliyoruz.

SORUMLU GAZETECİLİĞİN ÖNEMİ ARTTI

Sorumlu ve ahlaklı yayıncılığı herkesten daha fazla isteyen, savunan gazetecilerden başkası değildir.

Unutulmamalı ki, siyasetçisini, bürokratını, iş insanını ve yerel yöneticileri adeta canıdan bezdiren bugünkü tablonun sorumlusu kesinlikle gazeteciler değildir. Gazeteciyle şarlatanı ayırt edemeyecek kadar kendilerinden şüphesi olanlardır.

GAZETECİLİK MESLEK YASASI ŞART

Türk basını öncelikle, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen “Gazetecilik Meslek Yasası”na ivedikle ihtiyaç duymaktadır. Ülkemize kazandırılacak bu yasa, yeni yürürlüğe giren basın kanunu ve dezenformasyon yasasının getireceği güzel adımları taçlandıracaktır.

Mesleğin ilkelerini özümsemiş, ülkesiyle milletinin çıkarlarını ön planda tutan, hak ve hakikâtın peşinde koşan haberciler olarak, tek amacımız gazetecilik mesleğine kaybolan itibarını kazandırmaktır. Bu uğurda atılacak her adıma koşulsuz destek vermektir.

MESLEĞİNİ PAYLAŞMA!

Bu vesileyle, meslektaşlarımıza da çağrıda bulunmak istiyoruz.

Nasıl ki, avukat, mimar, mühendis, doktor, öğretmen veya başka meslek dalıyla iştigal edenler, geçimini oradan sağlayanlar mesleğini paylaşmıyorsa, sizler de bu kutsal mesleği başkalarıyla paylaşmayın.

Başkalarının hakları için verdiğimiz mücadelenin birazını da kendi haklarımızın iadesi ve korunması amacıyla ortaya koyduğumuzda10 Ocak'lar yeniden "basın bayramı"na dönüşecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, halkın doğru bilgiye ulaşması noktasında fedekârca görev yaparak geçimini salt bu meslekten kazanan basın emekçilerinin Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, bugün aramızda olmayan meslektaşlarımızı da saygı ve rahmetle arıyoruz.

***

10 OCAK 1961 NE OLMUŞTU?

Türk basın tarihine ‘Dokuz patron olayı’ olarak geçen ve gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı gün 10 Ocak 1961’dir.

4 Ocak'ta kabul edilen ve 10 Ocak 1961'de remen yürürlüğe giren 212 yasa ile gazetecilerin özlük haklarında çok önemli kazanımlar sağladı.

Bu yasaya karşı çıkan gazete sahipleri, 3 gün boyunca gazete çıkarmama kararı aldı.

Gazete çalışanları da toplumu habersiz bırakmamak için 3 gün boyunca "Basın" adıyla gazete çıkardı.

"Daima halkın hizmetindeyiz" başlığıyla çıkan Basın gazetesi, günlük 100 binlik tirajı geçince gazete sahipleri yasayı kabul etmek zorunda kaldı.

212 sayılı yasa böylece yürürlüğe girdi ve 10 Ocak bu tarihten sonra Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlandı.

12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, "Bayram "olmaktan çıkarıldı ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılmaya başlandı.