Ruhsal bozukluklar bedensel hastalıklar kadar önem taşıyor. Dünya genelinde 450 milyon kişi ruhsal hastalıklardan etkileniyor. Günümüzde yaşam boyu bir ruhsal hastalıkla karşılaşma olasılığı %30 olarak belirtiyor. Bu da her dört kişiden birinin, yaşamı boyunca bir ruhsal hastalık geçirmesinin söz konusu olduğunu gösteriyor. Memorial'den  Uz. Dr. Nehir Kürklü “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü” nedeniyle, ruh sağlığının önemi hakkında bilgi verdi.

Ruh sağlığı için denge çok önemli

Organlar ve sistemler insanın bedensel; zihinsel, duygusal yetiler ve olaylar karşısında hissedilen duygu ve düşünceler ruhsal; yaşadığı çevre ve toplumla ilişkileri ise sosyal yönünü oluşturur. Bir birey yaşamını kendisi dışında ailesiyle, yakın çevresiyle içinde yaşadığı toplumla ve çalıştığı işle yoğun bir etkileşim içinde sürdürür. Eğer bu ilişkilere bağlı etkileşim sürecinde denge, uyum ve doyum varsa bireyin ruhsal yönden sağlıklı olduğu kabul edilir.

Kendinizi tükenmiş hissediyorsanız…
Ruhsal bozukluklar kişinin biyopsikososyal yapısını bozar ve kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Kişinin işlevselliğini azaltıp gün içerisindeki performansını düşürür. Ruhsal sağlığı bozulan kişi işyerinde konsantrasyon güçlükleri yaşamaya başlar. Dikkatini toparlayamaz, zamanla tahammül gücü azalır ve kişilerarası ilişkileri bozulmaya başlar. Uyku kalitesi olmayan kişiler uykuya dalma ve sabah uyanma güçlükleri yaşar. Kişide zamanla tükenmişlik belirtileri ortaya çıkar. Halsizlik, gün içinde yorgun hissetme, unutkanlık, enerji azlığı, hayattan eskisi gibi zevk alamama, değersizlik düşünceleri, kaygı ve endişe artışı görülebilir.

Beden sağlığınızı da etkiliyor

Ruhsal sıkıntılar yaşayan kişilerde birtakım bedensel belirtiler de ortaya çıkabilir. Bunlar; baş ağrıları, sindirim sistemi bozuklukları, cilt reaksiyonları, yaygın vücut ağrıları, cinsel fonksiyonlarda bozulma, çarpıntı, nefes almada güçlükler olarak sayılabilir. Psikiyatrik belirtiler yaşayan kişiler yaşadıkları bu durumu gelip geçici bir sorun olarak görerek kendi başlarına üstesinden gelmeye çalışabilir. Bu durum tedavi sürecini daha da zorlaştırabilir.


Uzmana başvurmadan ilaç kullanmayın!

Psikolojik durumu ile ilgili çaresizlik hissedenler bu durumu alkol ya da madde kullanarak geçirmek isteyebilir. Sahte iyilik hali yaratan bu yaklaşımlar belirtileri daha da kötüleştirir. Zaman zaman yakın çevreden bir kişinin önerisiyle ilaç̧ kullanımına başvurulabilir. Bir uzman önerisi olmadan kullanılan ilaçlar mevcut durumda etkili olmaz. Psikiyatrik bozukluklar fiziksel hastalıklar kadar özenle ele alınmalıdır. Kendisinde birtakım belirtileri fark eden kişi ya da yakın çevresinde bulunan kişiler bu konuda dikkatli olmalı, en kısa sürede bir uzmana başvurulması sağlanmalıdır. Psikolojik destek alma süreci ne kadar erken olursa kişinin yaşayacağı işlev kaybı, bozukluğun ilerlemesi ve riskli davranışlar önlenir. Bireyin içinde bulunduğu toplumsal rolünü yeniden kazanması kolaylaşır.

Sağlıklı psikoloji için öneriler:

  • Yaşam şeklinizin düzenli olması önem verin.
  • Düzenli yürüyüş, yüzme ya da diğer spor aktivitelerinde bulunun.
  • Haftanın bir gününü keyif aldığınız bir hobiye ayırın.
  • Günlük en az 7-8 saat uyumaya dikkat edin.
  • Yoğun alkol tüketiminden uzak durun.
  • Hafif besinler tüketmeye ve sağlıklı beslenmeye özen gösterin.
  • Uzun saatler aç kalmayın.
  • Sosyal medya ve internet kullanımını sınırlayın.
  • Her gün en az yarım saat kitap ya da gazete okuyun ve telefon konuşmalarını mümkün olduğunca azaltın.
  • Hafif müzikler dinleyin ve gün içinde gevşeme egzersizleri yapın.