Balıkesir'in değişmeyen tek gündemi yine değişim. 

Yeni Gazetem'le birleşmeden önce 
"Değişen ve gelişen Balıkesir'in habercisi"ydi sloganımız.
Değişimin önünde duramadık, gelişime ayak uydurduk anlayacağınız. 
Başka bir anlatımla daha iyisine, daha güzeline ulaşmak amacıyla birliktelik yaptık,
"Bir elin nesi var, iki elin sesi var" deyişindeki gibi iki ekibi tek yürek, tek sese dönüştürdük. 
"Balıkesir'de iki kişi bir araya gelip ortak iş yapamaz" denilmesine aldırış etmeden, dedikodulara aldırmadan çıktığımız değişim yolunda kötü de yapmamışız.
Balıkesir'in en çok okunan, satan gazetesi olduk kısa sürede.  Çok yakın zamanda da ilin dört bir köşesine ulaşacak Yeni Gazetem'in temellerini attık. 
Yeni Gazetem değil, asıl söylemek istediğim.
Değişimden başlayınca söze, anlattık birkez daha nereden nereye geldiğimizi kısa ve öz.

***
Aslında planlar yapıyor insanoğlu, hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi. 
Herkes ve her şey olduğu yerde, olduğu gibi kalacakmış gibi. 
Planlar kurarken, güvenilen dağlara yağan karların altında kalınabileceği  düşünülemiyor her nedense..
Plan-program yapılırken, herşey akla geliyor, ama değişim denen meret gelmiyor.
Yazılarımı takip edenler anımsarlar.
Hep söylerim, her yerde altını çizerek anlatırım.
Balıkesir'in değişip geliştiğini, 
8-10 yıl öncesinin Balıkesir'iyle bugünün Balıkesir'i arasında dağlar kadar farklar bulunduğunu,
Hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını, yaşanan değişimin önünde kimsenin duramayacağını..
Bunu görmemek için âmâ, yani kör.. Anlamamak için akıl yoksunu.. Direnmek içinse, yeldeğirmenlerine karşı kılıç sallayan donkişot olmak gerekiyor bence..

***
Belki benim söylediklerim, yazdıklarım içinde böyle düşününler, karnından konuşanlar olabilir. 
Olsun varsın, 
Ne diyor İngiliz bir düşünür; 
"Gerçeği her zaman savun, anlayan olmasa bile, vicdanına karşı hesap vermekten kurtulursun."
Benimkisi de aynen böyle.

***
Daha çok değil, yeni yılın ilk yazısında şöyle  demiştim; 
Şimdi sıra geldi asıl değişime.
Yani Balıkesir'i 2023 hedefine taşıyacak kadroların belirlenmesine.
Balıkesir'i yıllar yılıdır sömüren,
Gelişiminin önünde yıllar yılıdır Çin seddi gibi duran,
Ergenokon benzeri örgütlenmeyle Balıkesir'i parselleyip yönetmeye çalışan,
Arazi rantiyeciliğiyle beslenen,  
Diyet borçlarını ödeye ödeye bitiremediğimiz zihniyetteki değişime..
Biliyorum kolay olmayacak, ama bu değişime direnenleri de tarih af etmeyecek. 

***
Dünde böyle düşünüyordum, bugünde aynı.
Benim gibi düşünenlerin sayısının bu kentte çok olduğunu biliyorum. 
Sayıları onlarla, yüzlerle değil, binlerle değil onbinlerle ifade edilebilecek çoğunlukta hem de.
Sessiz çoğunlukta denilebilir bunlara.
O sessiz yığınların sesi olmakta denilebilir bizimkisine.
Bizim gibi düşünen birinin 20 yıl sonra haykırışı da heyecanıma heyecan kattı,
Sessiz yığınların bu kez gür çıkan sesi oldu.
20 yıl önce MÜSİAD başkanıyken Edip Uğur, İstanbul'da aralarında benimde bulunduğum bir grup gazeteciyle sohbeti sırasında  dillendirmişti son söylemlerini.
Hatta daha ağır, daha sert ifadelerle..

***
20 yıl önce bugünküne tıpa tıp benzer söylemlerini o dönemde pek kaale alan olmamıştı, duyanlar duymamazlığa gelmiş, kendilerini 'halkın gözü, kulağı, sesi' yerine koyan veya böyle görülen medyamız tek sutünluk haber değeri bile bulmamıştı. 
20 yıl sonraki haykırışı, isyanı, sitemi kulakların pasını silme şöyle dursun, tabir yerindeyse kaf dağının arkasından duyuldu.
İşte bugün Balıkesir'de bir takım çevrelerin feryat figan etmesi de bundandır.
İşte değişim denilen meret böyle birşeydir..
Mevlana söylesin son sözü değişmeyen bilgeliğiyle:
Şu akıp giden kum seline bak; 
Ne durması var, ne dinlenmesi. 
Bak birdenbire nasıl bozuluyor dünya. 
Nasıl atıyor bir başka dünyanın temelini.
Cumanız mübarek ola....
...
GÜNÜN SÖZÜ
"Zorlukları karşılamanın iki yolu vardır; ya zorlukları değiştirirsiniz ya da zorlukları çözmek için kendinizi.."
Phyllis ..