Seçim sonuçları AK Parti açısından 'mutlak zafer' anlamına geliyor. Sandıktan oylarını artırarak çıktı.

AK Parti iki dönemdir iktidardaydı. Üçüncü döneme girerken Türkiye'nin yarısının oyunu almayı başardı. Türk siyaseti için sürekli tekrarlanan 'iktidar yıpratır' gerçeğini tersyüz etti.

AK Parti zirvelerde tek başına kaldı. Kendisini zorlayacak parti yok. Muhalefet çok gerilerde.

Türk siyaset tarihinde bir ilk bu... Adnan Menderes'in Demokrat Partisi üç dönem üst üste seçim kazandı ancak oyları giderek düştü. 1957'deki son seçimi CHP'nin önünde kıl payı alabildi. Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti ise sürekli yükseliş trendi gösterdi. Oylarını nitelikli bir oranla artırdı.

2002'de yüzde 35'le iktidar oldu. 2007'de cumhurbaşkanlığı krizinin gölgesinde gidilen seçimlerde ise yüzde 46,5 oyla iktidarını perçinledi. Meclis'te engellenen Abdullah Gül sandıktan çıktı.

Anayasa paketinin oylandığı 12 Eylül referandumu AK Parti'nin yüzde 50 oy alabileceğinin işaretlerini verdi. 12 Haziran seçimlerinin psikolojik ortamını referandum sonuçları oluşturdu. 'Hayır' cephesinin muhalefet partileri CHP ve MHP yüzde 58'in altında ezildi.

AK Parti aslında yüzde 50'yle üçüncü dönem zaferini dün değil, 12 Eylül'de kazandı. Yüzde 50'yi bulan oy oranı ancak 'zafer' kelimesiyle anlatılabilir. Türkiye genelindeki yüksek oy oranı milletvekili dağılımına aynı şekilde yansımadı.

YSK'nın milletvekili dağılımını büyük şehirler lehine değiştirmesi beklendiği gibi AK Parti'nin aleyhine sonuç verdi. CHP ise kazançlı çıktı. Milletvekili sayısını oy oranına nispetle daha fazla artırdı.

Seçim sonuçları ilk olarak hükümet formülleri üzerinden değerlendirilir. Sandıktan yine 'tek parti' hükümeti çıktı. AK Parti daha da güçlendi. Bu sonuç AK Parti'yi eskiye oranla daha da muktedir kılacaktır.

Anayasa değişikliği açısından durum biraz sıkıntılı... AK Parti'nin milletvekili sayısı 330 rakamının hemen altında kaldı. 330, anayasa değişikliği için alt eşik. Diğer partilerin desteğine ihtiyacı var.

Her ne kadar milletvekili sayısına aynı oranda yansımasa da halk, anayasa değişikliği konusunda irade ortaya koydu. Yüzde 50'nin bir anlamı da bu. Meclis'e giren diğer partilerin yeni anayasa konusunda vaatleri olduğu düşünülürse AK Parti aradığı desteği bulmakta fazla zorlanmayacaktır.

Kemal Kılıçdaroğlu ile yeni bir ivme yakalayan CHP, tabana moral ve heyecan verecek yüzde 30'un epey altında kaldı. CHP'de bir miktar kıpırdanmanın olduğu muhakkak ancak yakın gelecekte bir iktidar umudu da vermiyor. Bu oran belki Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu kurtarır ama liderliğini tartışmalı hale getirecektir. Bugünden itibaren parti içinde ciddi itirazların yükseleceği kesin.

Seçim sürecinin en sıkıntılı partisi MHP yüzde 13'ü bularak rahat nefes aldı.

12 Haziran'da  Türkiye hem 'tek parti iktidarına devam', hem de 'yeni anayasa' dedi. Partiler halkın bu mesajını doğru okursa ilerisi için kazançlı çıkar. Rakamların dilini başka türlü tercüme eden kendini aldatır. Dünkü sonuçlar net şekilde Türkiye'nin yönünü gösterdi.