Balıkesirspor'da yine birşeyler oluyor!

Kırmızı beyazlı takımda, iki önemli oyuncu kulüp ile ilişkilerini kesti.

Bunu yenileri izleyebilir.

Bence izlesin de.

Çürükler ayıklansın.

Sezon öncesindeki "çılgın projeye" dönülsün, şampiyonluk hedefi yoksa.

Gelirler belli, giderler belli.

Fenerbahçe başkanı Ali Koç  bile iki cümlesinden birinde "bu sistem batar" diyorsa, Balıkesirspor'u yönetmeye çalışanlar hangi dağlara güveniyor ki?

★★★

Neyse konumuz bu değil.

Yine birşeyler oluyor bizim kulüpte.

Glumac'ın "ayrılıyorum" dediği gün Başkan Kadir Dağlı "bize zorluk çıkaranlar neyin peşinde" ifadesini kullandığı manidar bir paylaşım yaptı.

Elbet bu paylaşımın bugüne değin Balıkesirspor'dan iyi para kazanan, gelecekte de kazanacak olan Glumac ile ilgisi yoktu.

Belli ki günü kurtarma gayretindeki bizim heyecanını hiç yitirmediği gibi daha da coşan başkanımızın tekerine taş koymaya kalkışmış birileri.

Bu noktada tek söyleyeceğim şu:

İnşallah ikinci bir "akar krizi" yaşamaz bizim şehir, bizim kulüp.

★★★


Maddi krizin son noktaya ulaştığı kulüpte her an her şey olabilir.

Çünkü elli yıldır uygulanan aspirin tedavileriyle sonuç alınamadığı gerçeği var önümüzde.

Biz 40 yıldır "kalıcı gelir, iyi yönetim şart" diyoruz,

Onlar nereden, nasıl, hangi koşullarda, ne tavizlerle bulunduğu bizce bilinen kaynakları

Bizim kulübe 3 kuruşluk hizmeti olmayanların ceplerine 333 değil, 333 milyoncukları aktararak günü kurtarayım derken şehri kararttılar hiç farkında olmadan.

Çünkü "kahraman" olmak hayaliyle uçuyorlardı bir balon misali gökyüzüne.

Eee tabi balon bu.

Havayla belli noktaya kadar.

Patlıyor bir süre sonra doğal olarak.
 

★★★

Söylenecek çok sözümüz var,

lâkin son 6 yıldır rezil olduğu kadar içe kapanık, yöneticinin bile neyin nasıl işlediğinden haberinin bulunmadığı bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız.

Uzun yıllardır kulübün genel kurul üyesiyim. Allah nasip etti, bir süreliğine yöneticiliğini de yaptım.

Hiçbir genel kurulda (10 aylık Remzi Boncuk dönemi hariç) bir başkanın, bir mali işler sorumlusunun kürsüye çıkarak; "Ey genel kurul üyeleri, ey bu kulübe bağışta bulunan iş insanları.. Bir sezon boyunca kasamıza şu kadar para girdi. Şu kadarını şunlara, bu kadarını bunlara kullandık. Hocamıza şu kadar, personele bu kadar verdik. Elektriğe, suya, gıdaya, ulaşıma şu kadar harcadık" dediğine şahit olmadım. Bu anlayışla gidilirse gelecekte de göremem.

★★★

Sistem sakat çünkü.

Profesyonel kulübü amatörce yönetiyoruz.

Şehrin markası, ortak değeri diyoruz, ama şehirle paylaşmıyoruz.

En ilginç olanıysa biz seçmiyoruz başkanı, yönetimi!

En berbatıysa bize seçtirilen (!) de karar veremiyor tam manasıyla hangi teknik direktörü getireceğine, hangi oyuncuyu transfer edeceğine, hangi personelle çalışacağına. 

Öyle olmasaydı, bizim kulübü milyon dolarlar zarara uğratan isimler bırakın bir daha yöneticilik yapmayı, Balıkesir'de insan yüzüne çıkamazdı!

★★★
 

Bugünkü manzarın sorumlusu elbet, 'ben bu işin üstesinden gelirim' diyerek kulüp tarihinin ilk ve tek iki adaylı kongresindeki konuşmasıyla delegeleri ikna ederek başkan seçilen sevgili kardeşimiz Kadir Dağlı değil.

"Şehir bize sahip çıkmıyor" denilen her kriz döneminde suçlanan bu şehrin iş dünyası veya diğer insanları hiç degil.

Balıkesirspor'u bataklığa sürükleyen ortamı yaratan, zemini hazırlayan, tırnakla kazılarak bulunan kaynakları beceriksiz ellere verip heba ettiren son dönemin belediye başkanlarıdır.

Nokta!