Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin daha önceden planlanmış programı nedeniyle bir grup meslektaşımla birlikte Güneydoğu yollarındaydık hafta sonu. 
Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve ilçelerini kapsayan ziyaret çerçevesinde çeşitli temaslarımız oldu. 
"Sıradışı Vali" Yılmaz Arslan'la planladığımız, bölgedeki gazeteciler cemiyetleriyle ortaklaşa yürüttüğümüz program öyle bir zamana denk geldi ki, içim içimi yedi adeta!
Bedenim orada, aklım Balıkesir'deydi çünkü. 

***
Cumartesi günü saatler 15.30'u gösterdiğinde bizim ekipteki herkes Balıkesirspor maçına odaklandı.
Gelen gol haberiyle birlikte mutluluktan havalara sıçrarken, "Ah keşke şimdi Balıkesir'de olmak vardı" diyorduk. 
Çünkü yaşanacak mutluluğa, coşkuya, sevince ortak olmak bir yana, tarihi sahnelere tanıklık etmek istiyorduk kentin gazetecileri olarak. 
Sosyal paylaşım sitelerindeki görüntülerle yetinmek zorunda kalırken, akşamında Yılmaz Arslan'ın Batmanlı meslektaşlarımızla bizleri buluşturduğu yemekte Balıkesir'in sınıf atlamasını hepbirlikte kutladık. 
10 numaralı formayı hediye ettiğimiz 'Sıradışı Vali'nin, Balıkesirspor'un şampiyon olmasından duyduğu gururu, heyecanı, mutluluğu yüzünden okunuyordu.  

***
Balıkesir ve Balıkesirspor sevdalıları sadece Balıkesir'de değil anlayacağınız. 
Şampiyonluk  sadece Balıkesir'de değil, yurdun dört bir yanında, dünyanın öbür ucundaki Balıkesir sevdalıları tarafından kutlanıldı.
Kutlanılmaya devam ediyor, edecekte. 
Bu hafta sonu zirve yapacağına da kuşkum yok. 
Atatürk stadında yer yerinden oynayacak, 
Balıkesir cadde ve sokakları birkez daha "kırmızı-beyaz, şampiyon Bal-Kes" sesleriyle inleyecek. 
İnlemeli de zaten..
Bu şampiyonluk anasının ak sütü gibi helaldir Balıkesirspor'a, Balıkesir halkına..

***
Ama benim dikkatimi çeken bir nokta var.
Özellikle aklı başında olduğunu sandığım bazı isimlerin sosyal paylaşım sitelerindeki mesajları hiç hoş olmadığı gibi ahlaki değil. 
Onlara tavsiyem şu;
Bırakın detaylarla uğraşmayı, boğuşmayı..
Küçük işlerle küçük hesaplar yapmayı..
Başarıdan kendine pay çıkarmayı, rol kapmak için yarışmayı..
O şöyle yapmıştı, bu böyle demişti diyerek birbirinize çamur atmayı..
Siyasi anlaşıyı, bakışı ne olursa olsun 7'den 77'ye herkesin etrafında kenetlenmesine rağmen yaşanan mutluluk tablosunda insanları ayrıştırmaya kalkışmayı, ötekileştirmeye çalışmayı..
Bırakın bütün bunları bir kenara..
Bir olun, beraber olun..
Keyfini yaşayın bu mutlu anın, bu gururun..

***
Balıkesir ve Balıkesirspor hepimizin.
Bir bayrak, bir sancak gibi.
Balıkesir'i, Balıkesirliyi etrafında buluşturan sembolümüz, ortak değerimiz yok başka..
O bayrağı, sancağı zirveye taşıyanlara ne mutlu.
Alkışlamak, şükranlarımızı sunmak, alınlarından öpmek asli görevimiz.
Malzemecisinden masörüne, teknik heyetinden futbolcusuna, yöneticisinden başkanına kadar emeği geçen herkese teşekkür etmek boyun borcumuz. 
Allah hepsinden razı olsun.

***
Belediyemize de ayrı bir paragraf açmak gerek. 
Başkan İsmail Ok ve yardımcıları Tuna Aktürk.. Yusuf Özenç..
İster sevelim, isterse sevmeleyim. 
Belediye yönetimindeki icraatlarını beğenelim veya beğenmeyelim.
Bırakalım onu bir kenara. 
Balıkesirspor konusunda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. 
Sadece ellerini değil, gövdelerini taşın altına koydular.
Akıllara gelebilecek her türlü riski göze aldılar.
İşi gücü bıraktılar, Balıkesirspor'u öncelikli görev kabul ettiler.
Helal olsun bu üçlüye..

***
Balıkesirspor'un şampiyonluğu sıradan bir şampiyonluk değildir. 
Yıllardır hissedilen eziklikten kurtuluşun ve küllerinden yeniden doğuşun sinyalidir.
Sokaklarda, caddelerde yaşanan ve ilçelere taşınan sevinç sahneleri bunun göstergesidir. 
Bu şampiyonluk büyükşehir ile bütün şehir olmayı hedefleyen bir kentin uyanışıdır aslında. 
Balıkesir'i sınıf atlatan, sizi, bizi, hepimizi 1. sınıf ilin bireyleri yapan bir şampiyonluktur bu..
Sahip olduğumuz bütün değerlerimizi taçlandıran, eksikliğini hep hissettiğimiz tanıtımın önünü açan bir şampiyonluktur bu..

***
Kolay olmadı bu günlere gelinmesi.
Unutmamak gerekiyor geçmişi.
Amatör küme bataklığına saplandığında dönüp bakanı yoktu Balıkesirspor'un. 
Hani bir deyim var; "Köpek bağlasanız durmaz" diye..
İşte öyleydi tesisleri. 
Bundan önceki belediye döneminde tepeden tırnağa yenilendi, 5 yıldızlı otel konforundaki tesislere dönüştürüldü.
Kurumsal kimlik kazandırıldı. Teknik adamlar ve futbolcuların tercih ettiği kulüplerden biri haline getirildi. 
Balıkesir'e 'vizyon' kazandırdığı ve ufkumuzu açarak hedefler gösterdiği konusunda hepimizin hem fikir olduğu 'sıradışı vali' Yılmaz Arslan döneminde, 50 yıldır tek bir çivinin çakılmadığı Atatürk Stadı adeta baştan yaratıldı. 
Geçmişte kapılarında dilenci konumuna düşülen isimler, ortam zemin yaratılınca kulübe sahip çıktı, maddi manevi destek olmaya başladı.

***
Çıta kendiliğinden yükseldi. 
Bayrağı daha yükseklere dikmek için gelen gidenin bıraktığı yerden devam etti. 
Kemal Büyükakın'dan Emin Ermişler'e, Rafet Çetinel'den Tuna Aktürk'e 
Yılmaz Arslan'dan Ahmet Turhan'a
Sabri Uğur'dan İsmail Ok'a
..ve belli başlı işadamlarına kadar kente karşı sosyal sorumluluklarını yerine getirip üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. 
İyi niyetle atılan adımların sonucudur, getirisidir, meyvesidir bu şampiyonluk..
Uyuyan devi uyandıranlara selam olsun...
__________
GÜNÜN SÖZÜ
Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir.
O. Wilde