Şaka gibi memleket diyeceğiz…

I-ıh.

Çivisi çıkan toplum.

Çoktan çıktı zaten…

Bakan “bakara makara” deyip dini kullanırken ve alay edercesine konuşurken bir de üstüne patlayan yolsuzluklarla görevden alınmasına rağmen….

Sonra dış ülkeye büyükelçi atanıyorsa…

Bakan; devlete malzeme satıp bir de kazık attığı ortaya çıkıyorsa…

Sonra görevden affını istese ne yazar, istemese ne?..

Bir de teşekkür bakana, yaptığı görevden dolayı…

Bakan, devletle nasıl iş yapar, etik mi bu diye hiç hayret edecek bir halimiz yok; iş ilişkisinde olmayan, direkt kendisi olmasa da yedi sülalesi devletten ihale alan, iş yapan yok mu?..

Toplumda örnek olması gereken makam sahipleri tam aksine her türlü etik dışı hareketin içindeyse ve devletin çeşitli kademelerinde var olan yanlışlar ve bozulmalar sıradan hale gelmişse…

Elbette iplik söküğü gibi toplumun da raydan çıkması olağandır..

Brezilya dizisi gibi oldu memleket.

Kim kiminle nerede ne zaman nasıl belli değil.

Buna halk dilinde kimin eli kimin cebinde diyoruz.

Fenomen(!) vakaları, tiktok reklamları, futbolcu maceraları…

Her gün ekranlara hangi dizinin hangi bölümü çıkacak merakla bekler haldeyiz.

Gündemin tam ortasına düştü.

Kolay para kazanma sevdasının soru işaretlerine dönüştüğü bir sarmal.

Emeğin, alın terinin ve eğitimin giderek önemsizleştirildiği bir toplum olduk nicedir farkında değil miyiz?

Para uğruna Sülün Osman hikayelerine taş çıkartan filmler izliyoruz…

Makineye TL koy bir solüsyon kat makine para olarak koyduğun TL yerine USD verecek diye para gönderen var iyi mi?..

Akla bak.

Kim daha az suçlu?..

Parasını kaptıran mı; parayı kapan mı?..

Borsaya giren sayısında patlama var.

Şans oyunları oynayan sayısında patlama var.

Sanal oyun sitelerinde oynayan sayısında patlama var.

Çünkü…

Medyada ön plana çıkıp, nasıl para kazandığı belli olmayan tiplerin şaşalı yaşamlarını gördükçe imreniyor(!) millet!

Kolayı arıyor.

Okuyup da geçim sıkıntısına düşeceğine zaten geçim sıkıntısı çekerken kolay yoldan köşe olabilir miyim onun sevdasına düşüyor.

Çoğu hüsranla bitiyor ama yine de Dilan Polatvari hayatlara sevdanın sonu gelir mi gelmez.

Siyasilerin kürsüde Dilan’a saçına doları bigudi yaptı diye kükremesinden ziyade bir toplum nasıl bu hale geldi ve eğitim nasıl bu kadar önemsizleştirilerek toplum böyle bir çıkmaza girdi ona kafa yormaları gerekmez mi?..

Tepe nasılsa aşağısı da öyle olur.

Önce kendi evinin önünü süpürmezsen tüm sokakların kirlilikten boğulur.

Kayıt dışı paralar, vergisiz kazançlar…

Devletin gözünü dört açması gerek.

Kamuoyu gündemine düştükten sonra Maliye, MASAK falan el atıyor iyi mi?..

Dilan örneğine bakın, kendi kendini ele vermedi mi Dilan?

Devlet n’apıyordu o zamana kadar?..

Brezilya dizilerinde aşk, romantizm, aldatma var…

Bizde aşk ve romantizmi es geçtik…

Kala kala aldatan aldatana bir dünya var elimizde.

Türkiye’nin gündemine bak!