Anlayamadım gitti yaşadığım kenti. 
Her ne alemse çözemedim bir türlü. 
Nefesini soluyup, ekmeğini yediğim kentin insanını..
Yıllar yılıdır anlamaya, çözmeye çalışsam da
Neticeye ulaşamadım her nedense!
Ya bende bir eksiklik var,
Ya da yaşamımı sürdürdüğüm kentte..
Arıza var biryerlerde ama, nerede?
Tespitini yapıp çözmek nasip olmadı henüz. 
Olacağı yolunda ikinci bir işareti aldım, 
Yeni bir ışık gördüm, heyecanıma heyecan kattım ama...
Bir kaç fırın daha ekmek tüketmek gerekiyor
Işığın yandığı parıl parıl parıldayan Balıkesir'e ulaşmak için.
***
Balıkesir'i çok mu çok seviyorum aslında.
Yaradanım her türlü güzelliği bahşetmiş.
Yok.. 
Yok..!
Aklınıza gelen her türlü güzellik var.
Ege ve Marmara'ya kıyısı olan tek il.
Yeraltı ve yerüstü güzellikleriyle zenginliklerini tek tek saymama gerek yok. 
Balıkesir ve Balıkesirliler hariç herkes biliyor. 
25 ilden büyük ilçesi var Balıkesir'in. 
Avrupa'ya açılan kapısı olan ender illerden biriyiz.
Ulaşım sorununu çözmüş
Otoyolların kesiştiği merkez olmaya çok yakın
Demiryolu ve Denizyolu ulaşımında iyi konumda bulunan
Hava ulaşımında iki havaalanına sahip büyük bir iliz..
Merkezi, Körfezi ve Marmarasıyla 
Cennet gibiyiz Cennet...
Balıkesir  ve Balıkesirler olarak bunu göremezken
Yaşadığımız yörenin değerini bilemezken
Sadece,
Kayserilisi Trabzonlusu.. Bursalısı İstanbullusu..
Almanı Fransızı, Çinlisi Arabı...
Bizim dışımızdaki herkes yaşadığımız bölgeye,
Karesi'ye Altıeylül'e..
Erdemit'e Bandırma'ya.. Erdek'e Ayvalık'a..
Dursunbey'e, Edremit'e.. Balya'ya Gönen'e..
Sındırgı'ya Burhaniye'ye.. Kepsut'a, Bigadiç'e..
Sözün özü
Balıkesir'e gıptayla bakıp kıskanıyor. 
***
Bu cennet gibi cofğrafyada yaşayanlar ise, 
Leyleğin ömrü laklakla geçer misali 
Dedikoduyla kendi zamanını heba ettiği gibi
Balıkesir için, ülke için, gelecekteki güzel günler için
Gecesini gündüzüne katan güzel insanları da üzüyor!
Allahaşkına bi susun ya..
Bırakın dedikoduyu, fitne fesatı ya..
Bardağın dolu tarafına bakın denilir ya.
Ben de boş işleri bırakın diye haykırmak istiyorum;
Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, hissetmeyen kalplere..
Karamsar falan değilim, aksine heyecanlıyım.
Hem ülkemizin, hem Türkiye'nin yarınlarına umutla bakıyorum.
Çünkü, 
Balıkesir iki güzel insanın sayesinde
Önce ölüden diriyi çıkarttı! 
Köy-kasaba denilirken kent oldu..
Sonra büyük projeleriyle 2023'ünTürkiye'sine hazırlanan Büyükşehir'e dönüştü. 
Dönüştü dönüşmesine de..
Hâlâ bir yerlerde arıza var.
Hâlâ çözmemiz gereken çok büyük bir sorun var. 
Zamanla çözülecek belki ama,
Balıkesir için bir gün bile çok önemli!
***
Hangi sorundan mı bahsediyorum;
Biliyorsunuz bal gibi ama, yine de kısa bir örnekle hatırlatayım.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı A. Edip Uğur, projeleri paylaştı ildeki medya mensuplarıyla. 
Dünyanın en büyük gayrimenkul fuuarı MIPIM'de sergilenen, canlı gibi can alıcı maketler üzerinde gösterdi, tanıttı Balıkesir'e, ilçelerine yapacağı işleri.
Herşey güzeldi.
Balıkesir'in her karış toprağındaki insanı ilgilendiren, gururlandıran, yarınlarına umutla baktıran projelerdi hepsi.
Her biri milyonlarca dolarlık yatırımlardı.
Hele bir tanesi var ki! 
Bırakın Balıkesir'i bir kenara, 
Türkiye'nin en büyük işleri arasında.
10 yıl içinde 11 milyar, evet yanlış okumadınız MİLYAR avroluk yatırımla, bölgemizden 25 milyar dolarlık İHRACAT yapılması hedefleniyor.
***
Milyar dolarları duyunca aklınız karıştı değil mi?
Tahmin edebiliyorum.. 
Aklı şaşan ve karışan sizler değilsiniz sadece.
Milyar dolarlık projelerden söz eden
Sayın Uğur'a üç-beş kuruşluk sorularla bizleri de şaşırtan gazete ve gazetecilerin de kafası karışık!
Asıl sorun da işte burası..
Büyükşehir olduk ama, büyük düşünemiyoruz.
Bırakın büyük düşünmeyi, normal bir insan gibi de olamıyoruz!
Balıkesir için büyük düşünenleri 
Güzel işler yapmaya çalışanları
Minik hesaplarla engellemeye çalışıyoruz.
Nasıl ki Allah, "Recep Tayyip Erdoğan'sız bir Türkiye" isteyenlerin planlarını bozduysa, 
Balıkesir'e güzel eserler kazandırmaktan başka amacı olmayan Edip Uğur'u hedef alan minik düşünce sahipleri de planlarıyla birlikte bozguna uğrayacaktır.
***
Biliyoruz ki;
Meyveli ağacın taşlanması gibi, iyilikte yarışan kimselerle uğraşanlar çok olur.
Kıskançlık bazen insanı kudurtur. 
Doğru yolda olanlara çatanlar, bir yerden geçen kervana ürüyen itlere benzerler. 
Bu tür karşı koyma ve sataşmalar, yürüyüşü engelleyemez. 
Akıl ve inanç sahibi insanlar, her türlü itliğe-puştluğa-kalleşliğe rağmen hak bildikleri yolda yürürler.
İşte bunun için şu sözü demişler atalarımız; 
İt ürür, kervan yürür..
....
04 Mayıs 2016